Ana Sayfa » Cumhuriyet Gazetesi Cuma Kitapları » Avrupa ile Asya Arasındaki Adam: Gazi Mustafa Kemal – III : 14
Böyle gösterilerin görev bölgeniz içinde yaygınlaştırılması sağlanacaktır Büyük devletlerin temsilcilerine ve Babıâli'ye etkili telgraflar gönderilecektir. Hristiyan halklara karşı her çeşit düşmanca gösteriden de kesinlikle kaçınılacaktır.“
Bu çeşitli mitingler hemen bütün büyükçe yerlerde yapıldı. Yalnız Trabzon'da, sözde düşman işgalinden çekinildiğinden hiçbir hareket olmadı. Bir de Sinop'tan bu önemli liman kentinden İstanbul'a gönderilen telgraf, Mustafa Kemal'in plânlarına ters düşmüştü. Telgrafta “Türk milletinin ilerde ancak Avrupa'nın denetim ve gözetimi altında örgütlendirilecek bir yönetimde yaşayabileceği” belirtilmekteydi. Sinop mutasarrıfı derhal görevinden alındı.
İstanbul'daki yüksek komiserliklere Anadolu'daki gözetim subaylarından peşpeşe gelen raporlar, Türk halkında olağandışı bir kıpırdanmayı ve millî bir hareketin ansızın alevlendiğini haber vermekteydi. Yapılan saptamalara göre, tehlikeli boyutlar gösteren bu çalışmaların ardındaki sistemli dürtünün nereden geldiği, şüpheye yer bırakmayacak şeklide belli olmuştu. İtilaf devletlerinin yetkilileri, ortalığı yatıştırmak için gönderilen adam hakkında yanılmış olduklarını kısa sürede anladılar ve Babıâli'den müfettiş paşanın derhal geri çağrılmasını istediler.
Ne var ki tam o sıralarda Paris'ten doğru yumuşak bir hava esmekteydi. Gelecekteki çıkarları açısından, Türkiye'yi iyi davranmak çabası içindeki Fransa'nın ön ayak olmasıyla barış komisyonu, Osmanlı İmparatorluğu'nun yazgısını belirlemezden önce, bir Türk temsilciler kurulunun konferansta dinlenmesini kararlaştırmıştı. Sadrazam Damat Ferit Paşa Paris'e bizzat gitmek istedi, Fransa savaş gemilerinden birini yolculuklarını yapmaları için Türk heyetinin emrine vermişti. İngiltere, Fransa'nın böylesine çabaları yüzünden geri plâna itilmekten korktu; bu heyete katılması gereken Tevfik Paşa'yı bir hastalık bahane ederek geri kalması konusunda razı ettiler; böylece paşa, heyetten birkaç gün sonra yola çıktı, hem de bir İngiliz savaş gemisiyle.
Galiplerle yapılacak bu görüşmenin öncesinde Sadrazam Damat Ferit Paşa, ülkedeki huzursuzluğun onların canını sıkmasından, böylesi direnişlere kalkışmanın müttefiklerin daha sert önlemler almaları ve daha ağır barış koşulları ileri sürmelerine yol açmasından korkuyordu. Şu müfettiş paşanın Anadolu'da bir işler karıştırması doğrusu çok yersiz ve zamansızdı, üstelik sadrazama ve onun hükümetine karşı çalıştığı da açıkça ortaydı.
Bundan dolayı da Mustafa Kemal raporunu vermek üzere İstanbul'a gelmesi direktifini aldı. General kaçamaklı cevaplar verdi ve şu sırada ne yazık ki görevini bırakamayacağını ileri sürdü. Yumuşak davet etkili olmayınca, bu sefer harbiye nazırı sadrazamın direktifi uyarınca kesin bir emirle onu geri çağırdı. Bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle bir telgraf çekti: “Milletim bağımsızlığını elde edinceye kadar Anadolu'da kalacağım.” Bu apaçık ret cevabıyla isyana doğru ilk adım atılmış oluyordu.
Samsun'da karaya çıkışın üzerinden bir ay geçmişti. İlk ve en önemli adım başarı sağlamış, ordu ele geçirilmişti. Etkili olabilecek önderler, çoğu daha genç generaller Mustafa Kemal'e bağlanmış ve izinden gideceklerini bildirmişlerdi.
Resmen görevlendirilmiş olmanın sağladığı destekten artık vazgeçilebilirdi. Her çeşit resmî bağ şimdi sadece köstekti; bundan sonra atılacak çok daha önemli adımlar için tam bir hareket serbestliğine ihtiyaç vardı.
Fakat atılacak bu adım bir askeri darbeyi amaçlamayacaktı, bu konuda kesin kararlıydı; daha önce Jön Türklerin yaptığı gibi, süngülerin yardımıyla iktidara ulaşmak istemiyordu; şimdi burada bir bağımsızlık savaşı söz konusuydu, aynı zamanda da kudretli galiplerin isteğine aykırı olarak ve mevcut tüm güçlere karşı çıkarak yeni bir devletin yaratılması söz konusuydu.
« 01 ... 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 ... 56 »