Differences

This shows you the differences between two versions of the page.

Link to this comparison view

cumhuriyet_gazetesi_cuma_kitaplari:avrupa_ile_asya_arasindaki_adam_3_23 [2015/07/28 15:52] (current)
Line 1: Line 1:
 +~~NOCACHE~~
 +<​php>​tpl_youarehere();</​php>​
 +----
 +<​php>​esnek_yatay_reklam();</​php>​
 +[<2>]
 +~~Title: Avrupa ile Asya Arasındaki Adam: Gazi Mustafa Kemal – III : 23~~ 
 +=== AVRUPA İLE ASYA ARASINDAKİ ADAM: GAZİ MUSTAFA KEMAL – III ===
 +=== DAGOBERT VON MIKUSCH ===
 +----
  
 +Askeri komutanlardan bütün gece boyunca telgraf merkezlerinde kalmaları rica edilmiÅŸti. Gerekli direktifleri Sivas 'tan çok çabuk almaktaydılar,​ öyle ki Anadolu'​nun sesi sürekli bir koro halinde yükselmekteydi. \\
 +Saptanmış bulunan saat, istenilen cevap alınmadan geçince, 12 Eylül 1919 sabahı İstanbul'​la bütün baÄŸlantılar ve iliÅŸkiler kesildi. Anadolu'​daki telgraf merkezleri sürekli iÅŸgal altında tutuldu; artık İstanbul'​la ne telgraf baÄŸlantısı vardır, ne de baÅŸka türlü haberleÅŸme. Kesinlikle ele geçirilmemiÅŸ merkezler vardı, buraların telgraf hatları kesildi. Bazı sivil makamlar buna katılmak istemediler. Karşı gelen memurlar tutuklandı ve yerlerine güvenilir görevliler konuldu. Böylece baÅŸkentin ülkeden soyutlanması baÅŸarıldı. \\
 +Merkezi hükümetin gösterdiÄŸi zayıflıktan ustaca yararlanarak Mustafa Kemal, yandaÅŸlarını geri dönülmesi artık pek kolay olmayacak bir savaÅŸ durumu içine sokmuÅŸ bulunuyordu. Bu insanlar aslında istemedikleri halde devrimin içine itilmiÅŸlerdi. \\
 +Bununla birlikte durum gereÄŸi gerçekleÅŸtirilmiÅŸ bu yeni düzenleme, birçoklarında kuÅŸkular uyandırmıştı;​ istek ve iradelerine aykırı olarak nereye sürüklendiklerini yavaÅŸ yavaÅŸ kavramaktaydılar. İstanbul kendi haline bırakılmıştı,​ ancak ülke elbette ki, yönetimsiz kalamazdı. Bundan dolayı Sivas'​tan,​ Heyet-i Temsiliye'​nin ÅŸimdilik iÅŸleri yürütecek hükümet olarak çalışacağı duyuruldu. Heyet-i Temsiliye aslında tek başına Mustafa Kemal demekti; yanında bir denge öğesi olabilecek olan Rauf Bey, çoÄŸu kez özel görevlerle ülkede dolaÅŸmaktaydı;​ diÄŸerlerinin ise hiçbir etkinliÄŸi yoktu. Bu durumda hemen hemen bir diktatörlüğü andırıyordu. Kötü Enver örneÄŸi gözler önünden gitmiyordu. Yoksa bu general de onun gibi olmak, sırf kendi iktidarı ve ünü için ülkeyi yeniden çılgınca bir maceraya sürüklemek mi istiyordu? \\
 +KuÅŸkusuz bir hükümet deÄŸiÅŸikliÄŸi istenebilirdi;​ fakat iktidarı bizzat üstlenmek ve padiÅŸahı bir kenara itmek, doÄŸrusu bu kadarı fazlaydı. Her yandan kaygılı sesler yükseldi, Sivas'​a protestolar yaÄŸdı. Kongrenin temel kararlarını hodbehot hiçe saymak demekti bu; yürütme kurulunun kendisini hükümet olarak adlandırmaya hakkı yoktu. İtilaf devletleri kalkıp bütün Anadolu'​yu iÅŸgal ederse, o zaman ne olacaktı? Nerden para bulunacaktı da ordunun ve memurların aylığı ödenecekti?​ Erzurum'​daki dürüst asker Kâzım Karabekir PaÅŸa kapalı bir biçimde kaygılarını dile getirdi. Mustafa Kemal'​e "​PaÅŸa"​ diye yazıyordu, "​Sivas'​tan gönderilen genelgeler ve bildiriler kâh Heyet-i Temsiliye adına, kâh sizin adınıza kaleme alınıyor. Bu sonuncusu İstanbul'​la yapılacak yazışmalarda yerinde olur. İnanın ki, adınıza imzalanmış böyle bildiriler, sizi en çok sevenlerin ve sayanların indinde, içtenliÄŸinden emin olabileceÄŸiniz bir eleÅŸtiri konusu oluyor. Bu durumun doÄŸurabileceÄŸi sonuçları ve olumsuz etkileri kuÅŸkusuz siz de takdir edersiniz. Bu bakımdan sizden Heyet-i Temsiliyenin ve kongrenin kararlarının yalnızca komite adına imzalanmış olarak gönderilmesini özellikle rica ediyorum. Burada söz konusu olan sadece millî çıkardır. Elbette ki sizin ÅŸahsınızla hiçbir iliÅŸkisi yoktur."​ \\
 +İmzayla ilgili bu küçük istek seve seve yerine getirilebilirdi;​ ancak bu, yürütme kurulunun egemen oluÅŸu ve ülkede iktidarı kullanışı olgusunda hiçbir ÅŸeyi deÄŸiÅŸtirmiyordu. Böyle olmakla birlikte önder, bu yüzden hedeften sapmak zorunda kalmamak için, tempoyu biraz yavaÅŸlatmak gereÄŸini fark etmiÅŸti. Generalleri kendi safında tutmak için yasal hükümet kulisine ÅŸimdilik ihtiyaç vardı; generaller olmazsa, ordu olmaz ve kendisi de güçten yoksun bir asi durumuna düşerdi. Saltanat düşüncesine baÄŸlı vicdanları rahatlatmak ve herhangi bir kuÅŸkunun doÄŸmasına yol açmamak için, baÅŸkentle olabildiÄŸince kısa sürede yeniden uzlaÅŸmak gerekiyordu;​ o zaman karşı taraftan yapılacak öneriler rahatça beklenebilirdi. \\
 +İstanbul ise ciddi bir bunalım içine düşmüştü. Adeta gövdesiz bir baÅŸ gibiydi; hükümdarı vardı, ülkesi yoktu; bir hükümeti vardı, hükümet edemiyordu. Devlet çarkı boÅŸa dönmekteydi. \\
 +PadiÅŸah boÅŸ yere yardım arandı. Ordudan bir ÅŸey umamazdı, millicilik orduya bulaÅŸmıştı bir kere. Ya iÅŸgal kuvvetleri? Açıkça beliren tehlike karşısında gözleri görmez mi olmuÅŸtu? ​
 +\\
 +<​php>​sayfa_numaralama(56);</​php>​
 +<​php>​esnek_yatay_reklam();</​php>​