Differences

This shows you the differences between two versions of the page.

Link to this comparison view

cumhuriyet_gazetesi_cuma_kitaplari:avrupa_ile_asya_arasindaki_adam_4_13 [2015/07/28 15:53]
cumhuriyet_gazetesi_cuma_kitaplari:avrupa_ile_asya_arasindaki_adam_4_13 [2015/07/28 15:53] (current)
Line 1: Line 1:
 +~~NOCACHE~~ 
 +<​php>​tpl_youarehere();</​php>​ 
 +---- 
 +<​php>​esnek_yatay_reklam();</​php>​ 
 +[<​2>​] 
 +~~Title: Avrupa ile Asya Arasındaki Adam: Gazi Mustafa Kemal – IV : 13~~  
 +=== AVRUPA İLE ASYA ARASINDAKİ ADAM: GAZİ MUSTAFA KEMAL – IV === 
 +=== DAGOBERT VON MIKUSCH === 
 +---- 
 +Öte yandan yürüyüş engellenirse,​ o zaman da Türkiye'​yle silahlı bir hesaplaÅŸma durumu ortaya çıkacak ve bunun da sonuçları öbüründen pek farklı olmayacaktı. Ancak ne de olsa bu durumda bir Avrupa bunalımı tehlikesi daha azdı. Bundan dolayı da Britanya hükümeti, ne pahasına olursa olsun Türkleri durdurmaya karar verdi. Lloyd George, İngiltere'​ye ve dominyonlarına ünlü "call of war - savaÅŸ çaÄŸrısını"​ yaptı. Türklere karşı savaÅŸ! Romanya ile Yugoslavya'​ya da yardımcı olmaları çaÄŸrısında bulundu ve müttefiklerden de BoÄŸazlara takviye birlikleri göndermelerini istedi. \\ 
 +Ne var ki bu çaÄŸrı, müttefikler katında daha önceki iÅŸbirliÄŸi havasını yaratamadı. Paris, yapılan bu diplomatik gaftan, kendisini DoÄŸu serüveninden sıyırmak için yararlandı. İçinden Türk baÅŸarısına hiç de üzülmemiÅŸ olan Poincar´e, Londra'​ya anlaÅŸmazlığın barışçıl yoldan çözümlenmesini istediÄŸini bildirdi; ayrıca bunalım tam doruk noktasındayken Fransız iÅŸgal birliklerini de Çanak'​tan ve Asya kıyılarından geri çekti. Roma da aynı yolu izledi; İtalyan birlikleri cepheden kayboluverdiler. \\ 
 +İngiltere yüzüstü bırakıldığını görüyordu. Bunun cezasını altı ay sonra verdi. Poincar´e Almanya'​da Ruhr bölgesini iÅŸgal edince, Londra buna katılmayı reddetti. \\ 
 +Åžimdi yalnızca Lloyd George ile Mustafa Kemal karşı karşıya kalmıştı:​ Anadolu'​daki asi general, anlı ÅŸanlı Büyük Britanya dünya imparatorluÄŸunun yöneticisinin karşısına dikilmiÅŸti. İki devlet adamı da alışılmış çapta kimseler deÄŸildi; ikisi de zeki olduÄŸu kadar cin fikirliydi; ikisi de gözü pek birer oyuncuydu, cesurdu, enerjikti, aynı zamanda bütün hileleri ve numaraları yapacak yetenekteydi. \\ 
 +İngiliz donanmasının yarıdan fazlası Çanakkale önünde toplandı; Cebel-ül-tarık'​tan,​ Malta'​dan ve Mısır'​dan alelacele takviye kuvvetleri getirildi. Öbür tarafta ise Mustafa Kemal birliklerini savaÅŸ düzenine geçirmiÅŸti;​ Türk süvari devriyeleri İngiliz hatlarını hemen tel örgüleri önünde dolaÅŸmaktaydı. Böyle anlarda tüfeklerin ve topların kendiliÄŸinden patlayıvermesi iÅŸten bile deÄŸildi. \\ 
 +İtilâf devletlerinin birbirlerinden böyle çözülmesi,​ savaÅŸ tehdidi karşısındaki Türkleri daha da yüreklendirmiÅŸti. Umutlarını artıran baÅŸka bir ÅŸey daha buna eklendi. İngiliz halkı DoÄŸuda silahlı bir eyleme pek az sempati gösterdi. Kamuoyu böyle bir harekete karşı olduÄŸunu basında açıkça dile getirmekteydi. Hâlâ kazandıkları büyük zaferin etkisinde bulunan Türk generalleri,​ heyecan içinde derhal saldırıya geçilmesini istiyorlardı. Bütün Trakya'​nın fethedilmesi,​ eski baÅŸkente zafer alayıyla girilmesi, çok çekici hedeflerdi bunlar. Ordu da savaşçı bir ruh hali içindeydi. O günlerde hemen bütün ordu kademeleri baÅŸkomutana karşı bir tavır takınmıştı;​ onun duraksamasını anlayamıyorlardı. \\ 
 +Fakat Mustafa Kemal hâlâ bekliyordu. Sabırsızlanan ve nerdeyse kafa tutar duruma gelmiÅŸ generallerini zapt etmek için var gücüyle çaba harcamaktaydı. Gerçekten İngiltere'​ye karşı savaÅŸa karar verip vermediÄŸini hiç sormayalım. Belki de pek darda kalsaydı savaşırdı. Ama tehlikeleri de hiçbir ÅŸekilde görmezlikten gelecek adam deÄŸildi; bir geri çekiliÅŸin bütün eserini çökertebileceÄŸini çok iyi biliyordu. Ne var ki ilk ağızda -çok ÅŸey böyle olduÄŸunu gösteriyor- bir blöf yapmak istemiÅŸti; yerinde bir blöftü bu ve baÅŸarılı oldu. \\ 
 +İngiliz baÅŸkomutanı General Harrington da akıllıca bir ılımlılık gösterdi. Her iki taraftaki birliklerin,​ böyle burun buruna karşılıklı durmaları sırasında,​ vakitsiz bir çatışmanın patlak vermesine neden olabilecek her ÅŸeyden kaçındı. \\ 
 +Bu arada [[http://​tr.wikipedia.org/​wiki/​Henry_Franklin-Bouillon|Franklin-Bouillon]] arabuluculuk için Mustafa Kemal'​in genel karargâhına gitmiÅŸti. Bir ateÅŸkes görüşmesi yapılması için toplanılması önerisinde bulundu. Öneri kurtarıcı bir sözü içermekteydi:​ Müttefikler DoÄŸu Trakya'​nın Yunan birlikleri tarafından derhal boÅŸaltılmasını dikkate almayı kabul ettiklerini bildiriyorlardı. Bu da Mustafa Kemal'​in özellikle iÅŸine geliyordu. Önerilen görüşmeyi kabul etti ve İsmet PaÅŸa'​yı yetkili Türk temsilcisi olarak atadı; çok mutlu bir seçim. \\ 
 +<​php>​sayfa_numaralama(52);</​php>​ 
 +<​php>​esnek_yatay_reklam();</​php>​