Ana Sayfa » Cumhuriyet Gazetesi Cuma Kitapları » Çankaya – I : 22


ÇANKAYA - I

FALİH RIFKI ATAY


Gene bir gün kendiliğinden yatışan bir olay üzerine zafer havadisi uydurmak isteyen jandarma komutanına:
- Fakat onları biz püskürtmedik, kendileri gittiler, demesi üzerine jandarma komutanı:
- Sen henüz cahilsin. Padişahımızı anlamamışsın, dedi.
- Ben cahil olabilirim ama padişahımız cahil olmamalıdır, sizlerin de ne olduklarınızı bilmelidir, demişti.

* * *

Şam'da dilediği ortamı bulabilmesine imkân yoktu. Bir çaresini bulup Selânik'e gitmeli idi. Şam'da süvari stajını bitirmiş, Yafa'da piyade stajına gidecekti. Ortada kumandanın oğlu arkadaşı olduğu için, onun yardımı ile bir izin tezkeresi kopardı. Ancak bu tezkere ile İzmir'den öteye geçilemezdi. Fakat O Selânik'e gitmekte kararlı idi. Orada görevli arkadaşlarına birer mektup da yazmıştı. Biri merkez komutanı yardımcısı, biri de topçu müfettişinin tanıdığı idi.
Mustafa Kemal Yafa'dan gizlice Mısır'a gitti ve orada pek az kalarak vapurla Pire'ye geldi. Selânik'e giden Yunan bandıralı bir başka vapura bindi. Bir arkadaşı kendisini karşılamaya geldi. Gümrük ve polis kordonundan kolaylıkla geçtiler. Doğru evine gitti. Anası ansızın oğlunu görünce şaşakaldı. İyi düşünceli bir hanımdı:
- Ne cesaretle buraya geldin? Hem nasıl geldin? Padişahımızın emrine karşı koymuş olmaz mısın? diye merakla sordu.
- Üzülme anne, benim buraya gelmem lâzımdı. Onun için geldim. Padişahımızın ne olduğunu da pek şimdi değil ama yakında görürsün.
Birkaç gün evde saklandı, gizlice topçu müfettişi Şükrü Paşa'nın evine gitti, biraz güçlükle karşısına çıktı, durumu anlattı. Ona Şam'dan mektup da yazmıştı:
- Ben bir şey yapamam. Ancak senin yaptıklarına ses çıkarmam, senden yalnız bir ricam var: Beni yakma!
O gece sabaha kadar uyuyamadı. Sabaha karşı kararını verdi.
Kendisine Manastır idadisine gitmeyi öğüt veren Subay Hasan Bey şimdi kurmay albaydı. Üniformasını giyip onu görmek üzere 3 üncü ordu merkezine giderek orada yakından tanıdığı bu kurmay albayın gelmesini bekledi. Geldiğini görünce önüne geçerek:
- Beni tanımadınız mı? diye sordu.
- Tanıyamadım çocuğum.
Mustafa Kemal kendini tanıttı:
- Ben Selânik rüştiyesinde iken mümeyyizliğe gelmiştiniz. İstanbul'a gidecekken beni Manastır idadisine gönderdiniz.
Albay hatırasını topladı ve tanıdı.
Daireye girdiler. Mustafa her şeyi olduğu gibi anlattı. Albay:
- Sen her şeyi yıkıp buraya gelmişsin. Ben ne yapabilirim, senin için? dedi.
«   01   ...    12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   ...    62   »