This shows you the differences between two versions of the page.
cumhuriyet_gazetesi_cuma_kitaplari:cankaya_1_24 [2015/07/28 15:54] |
cumhuriyet_gazetesi_cuma_kitaplari:cankaya_1_24 [2015/07/28 15:54] (current) |
||
---|---|---|---|
Line 1: | Line 1: | ||
+ | ~~NOCACHE~~ | ||
+ | <php>tpl_youarehere();</php>Â | ||
+ | ----Â | ||
+ | <php>esnek_yatay_reklam();</php>Â | ||
+ | [<2>]Â | ||
+ | ~~Title: Çankaya – I : 24~~  | ||
+ | === ÇANKAYA - I === | ||
+ | === FALİH RIFKI ATAY === | ||
+ | ----Â | ||
+ | Selânik'te alıkoydular. Ayrıca Selânik - Üsküp demiryolu müfettişliğini verdiler ki devrime yakın zamanlarda Üsküp ve Selânik gibi en hareketli merkezler arasında gidip gelmek çok işine yaramıştır. \\ | ||
+ | "Vatan ve Hürriyet" İttihat - ve - Terakki ile kaynaşarak 27 Eylül 1907'de, iki cemiyet birleşmişti. Mustafa Kemal bir şeyden kaygılı idi. Meşrutiyet rejimi kurulduktan sonra ne yapılacaktı? Ona göre gizli cemiyet ve siyasi parti haline gelmeli ve iktidarı ele almalı idi. Şimdiden hazırlıklı ve programlı olmalı idi. Olmazsa ikinci meşrutiyet de, ona göre, birincisi gibi iflâs edecekti. \\ | ||
+ | Mustafa Kemal acı ve sert tenkitçi olduğu kadar açık konuşucu idi. Daha o zaman, 1907'de arkadaşlarına şu fikrini söylemekten çekinmemiştir: Köhneleşen ve hayatlılığını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu gövdesi üzerine devlet oturtulamaz. Ancak Türk çoğunluğu toprağı üzerine oturtulabilir. Büyük devletlere bir likidasyon yaptırmaktansa, ihtilâl idaresi bunu kendi yapmalıdır. Meşrutiyet hürriyetleri gerçekleşince bütün milliyet davaları ortaya çıkacaktı. Avrupa Türkiye’sinde Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan, Karadağ ve Selânik'e inmek isteyen Avusturya - Macaristan imparatorluğu ile çevrilmiştik. Sırp, Yunan ve Bulgar azınlıkları bizim topraklarda idi. Hepsi birer parça kopararak anavatan saydıkları topraklara katılmak isteyeceklerdi. Tek devlete bağlı olanlar Türklerdi. Onlar da yoksul ve zayıf idiler. Araplara da ayrılma fikri aşılanmıştı. İmparatorluğun paylaşılmasına çoktan karar verilmişti. Yalnız biz Türkler ezilecektik. İmparatorluğun yıkıntıları altında biz kalacaktık. Hristiyanlar ayrılacaklar, Türkler ve Araplar ayrı ayrı devletlerin sömürgeleri olacaklardı. Millî bir sınırlanma gerekti. Avrupa yakasında Batı ve Doğu Trakya bizde kalmalı idi. Edirne vilâyetinin kuzey sınırları genişlemeli, Arnavutluk bağımsız olmalı, Avusturya - Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan İstanbul'da bir konferansa çağrılmalı idi. Dava milliyet prensiplerine göre çözülmeli, Anadolu kıyılarına yakın adalar bizim olmalı, yabancılara kalan Avrupa Türkiyesi toprakları ile bize kalanlar arasında nüfus değişimi yapılmalı, Anadolu güneyinde ise Hatay, Halep ve Musul bizde kalmak üzere gerisi Araplara bırakılmalı idi. \\ | ||
+ | İttihat - ve - Terakki ise tam bir kayıtsızlık içindedir. İleriyi gören yok. Hiç kimse toprak fedakârlığı istemez. Mustafa Kemal gibi düşünmek "vatan hainliği"dir. \\ | ||
+ | Mustafa Kemal artık İttihat - ve - Terakki toplantılarına katılmaktadır. Akşamları sonradan Hürriyet adı konan meydandaki gazinolarda arkadaşları ile içer ve konuşur. Başlıca tartışma konusu "meşrutiyet sonrası"dır. Genç subayların çoğu da bu gazinolara geldiği için Mustafa Kemal büyük bir çaba içindedir. Gittikleri belli başlı gazinoların adları Olimpos Palas, Kristal ve Yonyo'dur. \\ | ||
+ | Bir gün İttihat - ve - Terakki'nin bir gizli toplantısında fikirlerini açıkça ortaya koymak fırsatını buldu. Merkez çoğunluğu onun bu tenkitlerini bir ayrılık gibi sayarak kendisini toplantılara artık pek çağırmaz olmuşlardır. Mustafa Kemal'i "umumî rehber"lik görevi ile Üsküp merkezine verdiler. İçlerinden Mustafa Kemal'in pek ileri gittiğini söyleyenler ve bunu ona işittirenler olmuştu. \\ | ||
+ | Ordudan, sarayı zorlayıcı hareketlerde kullanmak için birkaç kişi seçmek lazımdı. Bunlar ilerde hürriyet kahramanlığı şöhreti kazanacaklardı. En çok işlerine gelen Enver'di. İdealist, cesaretli, toy ve kibirli bir subaydı. Mustafa Kemal durumu kavramıştı. \\ | ||
+ | Bir akşam Olimpos'ta toplanmışlardı. Aralarında Fethi (Okyar) ve Ali Fuad (Cebesoy) da vardır. Konu döndü dolaştı, İran olaylarına geldi. İran'da hürriyet savaşına atılanlar büyük başarı kazanmışlar, Muzafferiddin Şah parlâmentoyu açmak zorunda kalmıştı. Venizelos da Girit'te adayı Yunanistan'a katmak için savaşta idi. \\ | ||
+ | Ali Fethi: \\Â | ||
+ | - Bizde neden böyle adamlar çıkmaz? diye öfkeli bir çıkış yaptı. Masada bir susma. Mustafa Kemal derin bir düşünceye dalmıştı. Biri neden sonra ona döndü: \\ | ||
+ | <php>sayfa_numaralama(62);</php>Â | ||
+ | <php>esnek_yatay_reklam();</php> |