Ana Sayfa » Cumhuriyet Gazetesi Cuma Kitapları » Çankaya – II : 31


ÇANKAYA - II

FALİH RIFKI ATAY


- İzmir! cevabı geldi.
Ne istediklerini sorunca, Kolordu Askerlik Dairesi Reisi Süleyman Fethi Bey'in Harbiye Nazırı paşa ile makine başında hemen konuşmak istediği cevabını verdiler. Telefonla Harbiye Nazırının evini buldum. Haberi verdim. Nazır paşa hemen geleceğini söylemiş. İzmir'e bildirdim.
Çok geçmeden önde Harbiye Nazırı Müşir Şakir Paşa, arkasında büyük Fevzi Paşa (Çakmak), küçük Fevzi Paşa (Ahmet Fevzi) içeri girdiler. Nazır yanımdaki iskemleye oturdu. İzmir'i buldum. Harbiye Nazırı, kollarını muhabere masasının üstüne dayamış, ben verilen haberleri yazdıkça, okuyordu. İzmir haberi şöyle idi: 'Paşam, İzmir limanına girip demirleyen İtilâf donanması amirali Caltrop, mütarekenamenin 7 nci maddesine göre İzmir istihkâmlarının teslimini istedi. Karaburun'dan gelen haberlere göre körfez dışında asker dolu birçok Yunan nakliye gemileri beklemektedir. İstihkâmları biz verir vermez Yunanlılar işgal edecekler. Halk galeyandadır. Müsaade ederseniz biz bu isteği reddederek elimizdeki kuvvetlerle İzmir'i müdafaa edeceğiz. Kuvvetimiz de buna elverişlidir. Ferman sizindir.'
Şakir Paşa bu notu okur okumaz ayağa kalktı ve:
- Haydi evlâtlar, Allah muvaffakıyet versin, Tanrı yardımcınız olsun, dedi ve yaşlı gözlerini silerek bana:
- Onlara bu sözlerimi yaz, dedi.
- Paşam, sözlerinizi bir kâğıda yazınız da tekrar edeyim, dedim.
Kâğıda yazmak sırası gelince toplandılar. 'Nasıl olur da mütarekenamenin 7 nci maddesinin tatbik edilmesine karşı koyarız?' meselesi çıktı.
Şakir Paşa: 'İzmir'i Yunanlılara teslim etmek olur mu?' diyordu.
Küçük Fevzi Paşa: '7 nci madde meydandadır. Şayet Yunanlılar İzmir'e çıkacak olurlarsa, Bab-ı âli vasıtasıyla protesto ederiz' diyordu.
Nihayet Şakir Paşa, sapsarı kesilmiş bir hâlde, benden yana döndü ve sinirden titreyen elindeki kalemiyle eski notu silerek şunları yazdı ve imzaladı. Sonra bana bakarak:
'Oğul bunu yaz, innâ lillâh ve innâ ileyhi râciun' dedi.
Yazı şu idi: Amiral Caltrop'un mütarekenamenin 7 nci maddesine istinaden vuku bulan talebini yerine getiriniz. Ben Bab-ı âli'ye gidiyorum, lâzım gelen teşebbüsatta bulunacağım.“
Yunanlıların İzmir'e çıkışı üzerine manevi çözülüş devri, birdenbire, bütün halk yığınlarının, iyi ruhlu halk evlâtlarının yüreğinden kopan:
- Hayır, sesiyle sona erer.
Nihayet sonu ölüm de olsa, gidilecek bir yol var. İzmir işgali, sanki bu göz gözü görmez, gönül gönüle ulaşmaz kaos içinde, Türklüğü bir kara ve dipsiz batağa gömüle gömüle boğulup gitmekten kurtarmak için, gökten bir Tanrı eli gibi uzanmıştır.
Gerçi ilk acı, Türk bayrağının kırmızı rengini karaya çevirtecek, bütün sokaklar bir cenaze arkasından kopan ağlayışlar ve çığlıklarla inleyecek, her şeyin bittiği duyguyu verecek bir yanıp yakılış gibi idi.
Böyle bir umutsuzluk hâlinin kurtarıcı iradeler kaynağı olabileceğini hemen tahmin etmek kolay değildi. Ama böyle hâller fertler gibi toplumları da son karara doğru sürükleyebilir. Nitekim hepimiz İzmir taraflarından ufak tefek çarpışmalar haberlerinden bile hemen umuda kapılıyoruz. Sadece bir şeref borcu ödemek için de olsa bir dövüşme istiyoruz.
«   01   ...    21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   ...    71   »