Ana Sayfa » Cumhuriyet Gazetesi Cuma Kitapları » Çankaya – II : 40


ÇANKAYA - II

FALİH RIFKI ATAY


- Ağa böyle nereden geliyorsun?
- Rus gelirken muhacir olmuştum. Çukurova'da idim. Şimdi köyüme dönüyorum.
Zaman kötü. Güvenlik yok. Böyle iken kışa doğru buralara neden geldiğini sorar:
Yoksa oralarda geçinemedim mi?
- Hayır paşa… Çukurova cennet gibi yer… Bize tarla da verdiler. Rahattık. Yalnız son günlerde bizim Erzurum'u Ermenilere vereceklermiş sözü çıktı. Geldim ki göreyim, kimin malını kime verecekler?
Mustafa Kemal yanındakilere:
- Bu milletle neler yapılmaz, dedi.
Erzurum'a geldikleri vakit Kâzım Karabekir Paşa, Refet Bey'den gelen bir telgrafı Mustafa Kemal Paşa'ya verdi. Bu telgrafta İstanbul'un Mustafa Kemal hakkındaki kararları bildirilmekte idi. Kararlardan biri de Mustafa Kemal imzalı hiçbir telgraf alınıp çekilmeyecekti. Refet Bey'e göre Mustafa Kemal askerlikten çekilmeli, Sivas'a da gelmeyerek Erzurum'da kalmalı idi. Mustafa Kemal:
- Ne yapmalıyız? dedi.
Karabekir:
- Üzülecek bir şey yok paşam. Üniformanızı çıkarsanız da mukaddesatım üzerine söz veriyorum ki size üstüm olduğunuz zamandan daha bağlı kalacağım, dedi.
Mustafa Kemal millî hareketin başı tanınacak ve orduya böyle tanıtılacaktı. İstanbul'dan Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa kendisine Mustafa Kemal yerine ordu müfettişliğini teklif ettiği vakit, ben Erzurum'dan ayrılamam, Mustafa Kemal'in de çekilmesi doğru olmaz, yolundaki cevabını da gösterdi.
Henüz bir halk temsilcileri toplantısı olmamıştı. Mustafa Kemal askerlikten çekilince, bizim şartlarımıza göre, hiçbir otoritesi kalmayacaktı. Onun için kendine eşraf ve halk yığınları üzerinde nüfuz sağlayan padişah yaveri kordonlu üniformasını mümkün olduğu kadar uzun müddet üstünde tutmak faydalı olacaktı. Halk devlete itibar edegelmiştir. Fakat askerlikten de kovulmak üzere idi. İster istemez istifa etti. Kovulma haberi de ondan sonra geldi.
Burada pek dramatik bir sahneyi anlatmak isterim: Mustafa Kemal, Rauf Orbay'la otururken müfettişlik Kurmay Başkanı Kâzım Bey'i (Dirik) bütün haberleşmelerde kâtip etmekte idi ve ölünceye kadar Mustafa Kemal'le birlikte kalacağına yemin edenlerdendi, yanlarına geldi, askerce bir selâm verdi.
- Artık görevime devam etmekliğim imkânı yok, izin verirseniz Kâzım Karabekir Paşa'dan vazife isteyeceğim. Dosyaları kime teslim etmemi emredersiniz? dedi.
Mustafa Kemal ve Rauf Orbay vurulmuşa döndüler. Mustafa Kemal hüzün dolu gözleri ile Kâzım Bey'e bakarak:
- Ya öyle mi efendim? Peki, dosyaları Hüsrev Bey'e verirsiniz.
Kâzım Bey çalımlı çalımlı çıktı, gitti.
Kâzım Bey, Mustafa Kemal'in ta Rumeli'den tanıdığı idi. Sonra onu affetmiş ve Cumhuriyet devrinde kendisine İzmir Valiliği ve Trakya Umum Müfettişliği gibi görevler vermişti.
Mustafa Kemal Rauf Orbay'a döndü:
- Gördün mü, dedi, rütbe ve üniformanın ehemmiyeti yok mu imiş.
«   01   ...    30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   ...    71   »