Ana Sayfa » Cumhuriyet Gazetesi Cuma Kitapları » Çankaya – II : 01


ÇANKAYA - II

FALİH RIFKI ATAY


İtilâf devletleri Mayıs ayında Sevres Antlaşmasını tebliğ ettiler. Bu antlaşmanın imzalanıp imzalanmaması için toplanan Saltanat Şûrasında yalnız bir kişi “müstenkif” kalabildi: O da Topçu Feriki Rıza Paşa idi.
Yunan ordusu büyük taarruzunu yaparak Bursa'ya kadar geldi. Birçoklarında gene Anadolu dayatışının sönmekte olduğu hissi vardı.
Armstrong, İstanbul hatıralarını yazdığı kitabında telgrafın icat edilmiş olduğuna esef eder. Çünkü İstanbul'da bulunan İngilizler, Anadolu dayatışının kolayca yenilebilecek çete kuvvetlerinden ibaret olduğu zamanlar, hemen ellerinde bulunan kıt'aları gönderip hareketi durdurmaya karar vermişler. Armstrong'a göre, eğer telgraf icat edilmeyip de eski devirlerde olduğu gibi, mahallî İngiliz görevlileri içlerinde bulundukları şartlara göre karar vermek ve kararları uygulamak yetkisinde olsalardı, Anadolu işini halletmek o kadar güç olmayacaktı.
Fakat İngiltere'de ruh hâli o kadar değişmiş ve herkes silahlı maceralardan o kadar nefret etmişti ki fikirlerini bir türlü Londra'ya kabul ettirememişler. Neden sonra Anadolu'ya karşı bir hareket yapılması yeniden düşünülmüşse de o kadar büyük bir kuvvete ihtiyaç varmış ki teşebbüs edememişler. Anadolu dayatış hareketinin tutunmasında ve kuvvetlenmesinde Mustafa Kemal ve teşkilâtını önemsiz göstermeye ve müttefiklere, padişah taraftarlarının nihayet hepsini ortadan kaldıracağı inanışı vermeye çalışan Hürriyet - ve - İtilâfçıların da yardımı olmuştur. Bunlar, eğer Mustafa Kemal ve teşkilâtının nüfuzlu ve köklü olduğuna hükmederlerse İngilizlerin kendilerinden yüz çevirip onlarla işbirliği edeceklerinden korkmuşlardır.
***
Yıllarca sonra çıkan kitabında Armstrong bakınız, o günler üzerine neler yazar: “…Padişahın lehinde bulunmak, bize göre en sağlam siyasetti. Meşru hükûmeti temsil ettikten başka müttefiklerin emirlerini yapmaya hazırdı… Damat Ferit bambaşka bir tipti. İnatçı, cüretkâr ve akılsız bir adamdı. Kürt kanı ile karışık bir Arnavut olan Damat Ferit'in ruhu kan güdenlerin bütün düşmanlılığını taşımakta idi. Bu bir kabile adamı idi. Malta sürgünlerinin bir kısmı Damat Ferit'in ricasıyla tevkif olunmuşlardır. Damat Ferit Kürtleri de ayaklandırmak için teşebbüs etti… Sevres Muahedesinden sonra Türkler, memleketlerini kurtarmak için birleşmişlerdi. Padişahın avenesi bunların dışında idi. Her kıymetli Türk, milliyetperverdi.”
Sarayın ve Bab-ı âli'nin yüzüne gülen düşmanın içi de işte bu idi.
Bir Hikâye
Sadece mütarekedeki İstanbul havasını size teneffüs ettirebilmek için başımdan geçen bir vak'ayı hikâye edeceğim:
Ramazan ayı idi. Büyükada'da oturuyordum. Bir sabah vapurdan köprüye çıktığım vakit, Anadolu ile gizli temaslarda bulunan ve bu görevle Harbiye Nezaretinde kalan dördüncü ordu karargâhından tanıştığımız bir yüzbaşı bana doğru geldi:
- İngilizler senin de ismini hükûmete verdiler. Tevkif edileceksin. Anadolu'ya kaçmanı düşündük, dedi.
- Nasıl gidebilirim?
Bir ticaret yazıhanesinde bu işlerle uğraşan Tolçalı Süleyman Bey'in adresini vererek:
- Süleyman Bey'i gör, o sana söyler, dedi.
«   01   ...    51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   »