Ana Sayfa » Cumhuriyet Gazetesi Cuma Kitapları » Çankaya – V : 01
Nurer Uğurlu başkanlığında bir kurul tarafından hazırlanmıştır.
Dizgi - Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.
Baskı: Çağdaş Matbaacılık ve Yayıncılık Ltd. Şti.
Kasım 1999
Atatürk'ün ilk bezginliğini Cumhuriyetin onuncu yıldönümünde sezmiştim. Hepimiz bu yıldönümünü kutlamağa heyecanla hazırlanıyorduk. Akşam sofralarından birinde Atatürk:
- Bana gelince, ben hiçbir şey hissetmiyorum, demişti.
Büyük hareketlerin adamı idi. Devrimlerini de bitirdikten sonra sanki artık hiç işi kalmamışa döndü. Acaba hastalığının da başlangıcı mı idi?
Ben bir aralık:
- Atatürk, dedim, cumhurreisi olmazdan önce halk ile temas ediyordunuz? Yıllar var ki sizi yalnız biz, sofranızdakiler dinliyoruz. Milletin sesinizi işittiği yok. Yalnız Meclis açılışlarında hükûmetin verdiği yıllık raporu okuyorsunuz. Bütün temasınız bu.
Bakanlardan biri, Şükrü Kaya söze karıştı:
- Bakın, bakın ne diyor Falih? Hükûmetin hazırladığı raporu okumak… Ya cumhurreisleri başka ne yapar?
Tarihlerimize geçen Onuncu Yıldönümü Nutku'nu söylediği akşam gene sofrada idik. Nutkun halkı ve gençliği nasıl coşturduğundan bahsediyorduk. Yakınlarından bir hanıma döndü:
- Çocuğum bilmiş olasın ki bana bu nutku söyleten şu arkadaştır. Ve beni gösterdi idi.
Daha sonra Dil, Tarih ve Hatay işleri geldi. Atatürk kendini alabildiğine bu işlere verdi. Sabahlara kadar, sofranın karşısında karatahta, beynini yoruyordu. Saatlerce mide yorgunluğu ile beraber bu bitmez yorgunluğu pek yıpratıcı idi.
Atatürk sağlam bir kimse değildi. Eskiden beri böbrek hastalığı çekmiş olduğunu bilirdik. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktığı zaman beş-altı saatte bir sıcak banyo ile ancak rahat edebilecek kadar rahatsızdı. 1924'te kalp krizi teşhisi konan bir göğüs ağrısı geçirmiş ve iki ay kadar perhiz etmişti. Daha sonra 1927'de bir enfarktüs krizi geçirmiştir. Hususî hekimliğini yapan Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam müsteşarına:
- Asım, Gazi çok hasta! demişti.
O zaman Almanya'dan iki profesör geldi. Uzun uzun kendisini muayene ettiler. Perhiz tavsiye ettiler. Gece hayatına ve içkiye son vermek lâzımdı. İlk defa o yılın Temmuzunda İstanbul'a gelen Atatürk eski yaşayışına devam etti.
***