Ana Sayfa » Yolculamak » Alice Harikalar Ülkesinde : 01
Bu kitabın hazırlanmasında, Alice Harikalar Ülkesinde'nin M.E.B. İngiliz Klasikleri dizisinde yayınlanan ilk baskısı temel alınmış ve çeviri dili günümüz Türkçesine uyarlanmıştır.
Kısmet Burian tarafından İngilizce'den çevrilmiştir.
Yayına hazırlayan: Egemen Berköz
Dizgi : Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.
Baskı: Çağdaş Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti.
Ekim 1998
“Alice” dünya edebiyatında başlı başına bir tür oluşturuyor. İlkin Oxfordlu Matematik Profesörü Charles Dodgson'un, bir sandal gezintisi sırasında üç küçük kıza anlattığı masaldan fazla bir şey değilken, 1865 yılında kitap olarak çıkmasıyla ününün dünyayı tutması, hemen birçok dile çevrilmesi bir oldu. Hatta Kraliçe Victoria bile bu kitaptan o kadar hoşlanmış ki, yazardan, başka yapıtı çıkarsa hemen kendisine göndermesini istemiş. Bu isteği üzerine gönderilen kitaba epeyce şaşmış olacak; çünkü Charles Dodgson'un bundan sonra çıkan kitabı “Determinantlar Üzerine Bir Deneme” oldu! Gerçi ağırbaşlı profesörün kendi alanında yazılmış böyle daha birçok bilimsel yapıtı vardır; fakat ününü onlara değil, Lewis Carroll takma adıyla yayınladığı “Alice Harikalar Ülkesinde”, “Aynanın İçi, Alice Orada Neler Gördü” gibi şaheser saçmalarına borçludur.
Garip görünebilirse de “Alice” ile başlayan bu tür yapıtlar hem edebiyat tarihine giriyor hem “nonsense” (saçma) diye nitelendiriliyor. Lewis Carroll'dan bir süre önce, Lear adında bir ressam da, yine tanıdık çocukları için yaptığı gülünç resimler ve bu resimlere uygun düşen beş altı dizelik saçma şiirlerle pek beğenilmişti. Lewis Carroll da yapıtını kız çocuklarına, özellikle Alice adlı küçüğe olan sevgisinden yaratmış; yaratırken de onları hoşnut etmekten başka bir şey düşünmemiştir. Bu noktayı, yapıtta gizli bir felsefe bulmak merakına kapılmamak için, her zaman anımsamalıdır. Akla ne eserse onu gerçekleşir göstermek, tam bir amaçsızlık ve tam bir hayal özgürlüğü, bu kitabı İngiliz edebiyatında çocukların baş kitabı yapıvermiştir.
Bununla birlikte “Alice” pek çoğumuzun unutulmaya mahkûm ve bunu hak eden saçmalarından da değildir. Onu, iyi matematik bilen, mantığı da çok seven bir bilim adamı yazmıştır. İçindeki saçmaların birçoğu, günlük davranış ya da sözlerimiz aşırı bir mantıkla sorguya çekilince ne durum alıyor, onu gösteriyor. Ama yapıt yalnızca mantık da değil. Onda, ruhbilim ve ruhçözümü birer bilim olarak benimsenmeden önce, bilinçaltı dünyasını ve düşler evrenini -bütün birbirini tutmaz yanlarıyla- sonsuzlaştıran bir düşlemgücü de kendini gösteriyor. Kitabın, küçükler kadar büyüklere de kendini sevdirmesi bu özelliklerinden olsa gerektir.
Ablasının yanında sırada otura otura artık Alice'in canı sıkılmaya başlamıştı, yapacak bir şey bulamıyordu. Bir iki kez ablasının okuduğu kitaba göz attı, ama onda da ne resim vardı, ne konuşma. Alice kendi kendine, “Resimsiz, konuşmasız kitap da ne işe yarar ki?” diye şaştı.
Bunun üzerine düşünmeye başladı (pek de düşünemiyordu ya, hava çok sıcaktı, onun da uykusu gelmiş, serseme dönmüştü), acaba papatyalardan bir çelenk örmek, papatya toplamak yorulduğuna değer mi diye aklından geçiriyordu. Tam o sırada birden pembe gözlü bir Beyaz Tavşan koşarak yanından geçti.
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 ... 50 »