Ana Sayfa » Yolculamak » Apartman - I : 27


APARTMAN - I

ÉMILE FRANÇOIS ZOLA

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 80


Octave şaşırdı. Bir taşralı heyecanıyla girdiği bu salona saygısı gittikçe azalıyordu. Campardon'un da doktora yaklaştığını görünce merakı arttı. Trublot'ya yavaş sesle sordu:
- Laf aramızda… Madam Campardon'un hastalığı nedir? Bu konu açıldığında herkesin üzüldüğünü görüyorum.
- Fakat azizim, onun…
Böyle diyerek Octave'ın kulağına eğildi. Onu dinleyen genç adamın yüzü şaşkın bir anlatımla uzadı.
- Olur ÅŸey deÄŸil!
Trublot ant içerek aynı durumda olan başka bir hanımı daha tanıdığını söylüyordu.
Octave üzüldü. Bir an için kafasında romanlar düşlemiş, mimarın karısını onun kucağına ittiğini sanmıştı. Oysa adam karısına kimsenin yanaşmayacağından emin olabilirdi. İki genç adam hanımlardan söz etmeyi sürdürdüler.
O sırada Madam Juzeur Octave hakkında izlenimlerini Madam Josserand'a anlatıyordu. Evet, kötü bir gence benzemiyordu ama o Auguste Vabre'ı yeğlerdi. Adı geçen adam salonun bir köşesinde başağrısını geçiştirmeye çalışıyordu. Madam Juzeur sürdürdü:
- Beni şaşırtan sayın madam, Berthe için bu adamı düşünmemiş olmanızdır. Düzgün ve güvenilir bir adam. Üstelik bir eş aradığını biliyorum.
Madam Josserand şaşkınlıkla dinliyordu. Gerçekten de ipekçi tüccarı damat olarak hiç düşünmemişti. Madam Juzeur üsteliyordu: Auguste'ün gözlerini Berthe'den hiç ayırmadığını söyledi. Erkekler konusundaki deneyimi ona Octave'ın hiçbir zaman oltaya gelmeyeceğini, oysa Mösyö Vabre'ın hazır olduğunu söylüyordu. Fakat Madam Josserand bu adamı gözüyle tarttığında böyle bir damadın salonunu pek dolduramayacağını düşündü.
- Kızım ondan nefret ediyor, dedi. Kızımın isteğine karşı çıkamam.
Bu arada zayıf, uzun boylu bir kız piyanoda Dame Blanche'ı çalmıştı. Bachelard Dayı yemek salonunda uyuyakaldığı için, Guelin flütüyle gelip konuklara kanarya taklidi yaptı. Kimse onu dinlemiyordu, çünkü Bonnaud'nun damadının sirk palyaçosu olduğu haberi yayılmıştı. Babalar ellerini açıyor, analar kaşlarını çatıyordu. Bu çağda kime güvenilebilirdi? Ana babalar smokin giymiş kürek mahkûmlarını hayal eder oldular.
Berthe salonun kapısını Adele ile birlikte açtı:
- Anne, çay hazır.
Konuklar yemek salonuna geçerken genç kız annesine yaklaşıp fısıldadı:
- Saturnin beni bıktırıyor. Şimdi ona masal anlatmazsam her şeyi kıracakmış.
Dar ve gri bir örtü üzerine hazırlanmış çay masasında sokaktaki fırıncıdan alınmış kuru pastalar, kurabiye ve sandviçler dizilmişti. Masanın iki başını süsleyen bol miktarda pahalı çiçekler tereyağının ekşiliği ve bisküvilerin tozunu örtmeye yardımcı oluyordu. Konuklar hayran kaldılar ve analar kıskançlık içinde baktılar. Josserandlar kızlarını evlendirebilmek için kesenin ağzını açmışlardı. Konuklar acı çayla birlikte pastalara saldırdılar, zaten kimse doğru dürüst akşam yemeği yememişti. Çay sevmeyenler için Adele'in bir tepside gezdirdiği vişne şurubu da çok beğenildi.
Bu arada dayı bir köşede uyukluyordu. Onu görmezlikten gelip uyandırmadılar. Berthe konuklara çay ve sandviç dağıtıyor, erkeklere çayın yeterince şekeri olup olmadığını soruyordu. Onun yetişemediğini
«   01   ...    17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   ...    58   »