Ana Sayfa » Yolculamak » Apartman - I : 29
kollarına atabileceği bir erkek ararken gözleri, duvar kenarında hiçbir şeye karışmadan duran Auguste'e ilişti.
Tam o sırada Berthe elinde bir çay fincanıyla gülümseyerek Octave'a yaklaşıyordu. Annesinin buyruklarına uyarak girişimi sürdürüyordu. Ama kadın kızının kolundan tuttu.
- Bu çayı Mösye Vabre'a götür. Adam bir saattir bekliyor.
Ve hiçbir şey anlamayan kızının kulağına fısıldadı:
- Ona iyi davran, yoksa kötü yaparım.
Bir an duraklayan kız başını salladı: Bazen bir çağrıda üç kez hedef değiştirdiği oluyordu. Çayı ve Octave için hazırladığı gülümsemesini Auguste'e götürdü. Ona sevimli davrandı, Lyon ipeklerinin ne kadar iyi olduğundan söz etti, tezgâhın gerisinde iyi durabilecek bir kadın izlenimi vermeye çalıştı. Auguste'ün elleri titriyor, yine baş ağrısı çekiyordu.
Çay bitmiş, konuklar yavaş yavaş ayrılıyordu. Birkaç konuk nezaketen salonda oturmayı sürdürdü. Verdier'yi aradıklarında gitmiş olduğunu fark ettiler. Octave'ı beklemeyen Campardon doktorla birlikte çıkmış, eşikte yine onu konuşturuyordu. Madam Josserand'ın üstelemesine karşın Vabre ailesi de kalktı. Onlardan önce hole çıkmış olan Octave yanındaki Trublot'nun birden kaybolduğunu fark etti. Ancak mutfağa gitmiş olabilirdi. Fazla üzerinde durmadı, çünkü Valerie hole girmiş, ipek fularını arıyordu. Fuları vestiyerden alan Octave, ona uzattı. Kadın bir an ona baktı; genç adam gözlerinin yandığını duyumsadı.
- Çok naziksiniz, beyefendi, dedi kadın.
Son çıkan Madam Juzeur onlara bakıp gülümsedi. Daha sonra soğuk odasına çıkan Octave'ın içi ısınmıştı. Aynaya bakarken kendi kendine konuştu: Neden olmasın? Bir hamle yapabilirdi!
Fırtına yemiş gibi boş kalan dairede Madam Josserand sessizce dolanıyordu. Piyanoyu sertçe kapadı, son lambayı söndürürken bir köşede sessizce pasta yiyen Hortense'ı gördü. Genç kız dingin bir sesle konuştu:
Yine yürümedi mi, anne? Boş yere kendini üzme. Ben hoşnutum. Verdier kadını göndermek için ona giysiler alıyormuş.
Annesi omuz silkti:
- Hah! Bu bir şey kanıtlamaz. Pekâlâ, sen bildiğin gibi yap bakalım. Böyle tatsız pastaları nasıl yiyebiliyorlar?
Karısının çağrılarından yorgun düşen Mösyö Josserand bir sandalyede dinleniyordu. Ama onunla yine tartışacağı endişesiyle, Hortense'ın karşısında oturmakta olan Bachelard ve Guelin'in yanına gitti. Dayı uyandığında bir rom şişesi bulmuş, yitirdiği yirmi franka söylenerek içiyordu.
- Para önemli değil, ilkelerime aykırı. Kadınlara nasıl davrandığımı bilirsin, onlara gömleğimi bile veririm. Ama istemek ayıp.
Kız kardeşi ona söz verdiğini anımsatınca karşı çıktı:
- Sus, Eleonore! Küçük için sözümü tutacağım. Ama isteyen kadınlardan nefret ederim. Ayrıca, Leon benim doğum günümü kutlamaya bile gelmedi.
Madam Josserand yumruklarını sıkarak gezinmeyi sürdürdü. Doğru ya, Leon bile söz verip gemiyi terk ediyordu. Kız kardeşinin evliliği için verilen bir çağrıyı hiç kaçırmazdı. Bir köşede bulduğu bisküviyi
« 01 ... 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 ... 58 »