Ana Sayfa » Yolculamak » Apartman - I : 47
- Ah! Babam yatmış olmalı, dedi. O kadar çalışıyor ki!
Mösyö Josserand onu doğrularken çeyiz parası aklından gitmiyordu: sözleşme zamanı geldiğinde bu parayı nasıl bulacağını düşünüyordu.
Salonda sandalyelerin gürültüsü başladı: bayanlar çay servisi için yemek salonuna geçiyorlardı. Madam Josserand muzaffer bir komutan gibi, iki kızı ve Vabre ailesiyle çay masasına yöneldi. Az sonra salonda ciddi birkaç adam kalmıştı. Campardon Rahip Mauduit'yi yakalamış, Saint-Roch Kilisesi'ndeki onarımı konuşuyordu. Rahip işin olduğunu söyledi, bir mihrap, kalorifer tesisatı ve rahibin mutfak onarımı için ödenek çıkmıştı. Birlikte diğer öbeğe katıldılar. Orada herkes Duveyrier'yi kutluyordu: önemli bir temyiz kararının gerekçesini yazmış olduğunu itiraf ediyordu o da. Başkan onu ön plana çıkarmak için böyle gösterişli işleri ona ayırıyordu.
Leon yanlarındaki masanın üzerinde duran Revue des Deux Mondes dergisini işaret etti:
- Son dizi romanı okudunuz mu? İyi yazılmış ama yine de bir zina öyküsü; artık bıkkınlık veriyor.
Bunun üzerine ahlak konusuna girdiler. Campardon namuslu kadınlar olduğunu söyleyince herkes bu görüşe katıldı. Mimara göre, ailede anlayış egemen olursa her zorluk aşılabilirdi. Theophile Vabre bunun kadına bağlı olduğunu söyledi ama fazla açmadı. Doktor Juillerat'nın görüşü alınmak istendi. Ama doktor gülümseyerek özür diledi: o, sağlıkta iffet olduğunu düşünüyordu. Duveyrier sessizce dinledikten sonra söze karıştı:
- Bu yazarlar abartıyorlar: iyi eğitilmiş kentsoylu kesiminde zina olayı o kadar yaygın değildir. İyi aileden gelen bir kadın ailesinin baş tacıdır…
O yüksek duygulardan yanaydı: Rahip Mauduit anne ve eşte din duygusunun önemli olduğunu söyleyince ona katıldı. Sohbet yine din ve politika ilişkisine kaydı. Beyler ailenin temeli olan dini hükümetlerin göz ardı edemiyeceğinde birleşiyorlardı.
Ama yasakçı olmamalı, dedi doktor.
Duveyrier evinde politika konuşulmasından hoşlanmıyordu. Yemek odasına bir göz attı: Berthe ve Hortense Auguste'e tıka basa pasta yediriyorlardı. Söze karıştı:
- Her neyse, baylar, din evliliği yasallaştırır.
O sırada bir kanapede oturmuş olan Trublot Octave'a doğru eğildi:
- Sırası gelmişken sorayım: çok eğlendirici bir bayanın evine çağrılmak ister misiniz?
Genç arkadaşının hangi bayan olduğunu sorması üzerine, başıyla Duveyrier'yi işaret etti:
- Onun metresi.
- Olamaz! dedi. Octave şaşkınlıkla.
Trublot bildik bir tavırla gözlerini açıp kapadı. Bu iş böyleydi. Bir erkek, seksten iğrenen bir kadınla evlenip mahallenin köpeklerini bile hasta edecek kadar gününü piyano dinlemekle geçirirse, sonunda eğlenceyi başka yerde arardı tabii. Octave az ilerde yüksek değerlerden söz eden Duveyrier'ye baktı: adamın kırmızı lekeli yüzü şimdi gizli zevk düşkünlüklerinin bir izi gibi görünüyordu.
Yemek salonundan beyleri çağırdılar. Yalnız kalan Rahip Mauduit'nin yüzünde bir hüzün vardı. Doktor gibi, bu kadın ve erkeklerin en özel gizlerini bilen rahip artık yalnızca dış görünüşü kurtarabilmeyi düşünüyordu. Sonunda çıbanın patlayacağı, son bir rezaletle her şeyin yıkılacağı korkusuyla, bu çürümüş kentsoylu sınıfın üzerine din örtüsüyle kanat germişti. Ama Berthe elinde bir fincan çayla yanına gelince rahibin yüzü gülümsedi.
« 01 ... 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 »