Ana Sayfa » Yolculamak » Apartman - I : 48
Kızla birkaç dakika konuşarak, onun pencere önündeki skandalını haklı kılmayı bildi. Octave bunu görünce ağzı açık kaldı:
- Vay be! Olacak iÅŸ deÄŸil!
Genç adam Madam Hedouin'in hole doğru gittiğini görünce yerinden fırladı. Gitmek üzere olan Trublot'nun peşinden hole çıktı. Niyeti ayrılmak üzere olan kadına eşlik etmekti. Kadın kesinlikle geri çevirdi: gece yarısı bile olmamıştı ve yakında oturuyordu. Genç adam bunun üzerine kadının yakasında gevşemiş olan bir çiçeği alıp saklamak istedi. Kadının güzel kaşları çatıldı; sonra her zamanki sakin havasıyla:
- Bana kapıyı açın, Mösyö Octave, dedi. Teşekkürler.
Kadın çıktıktan sonra Octave ne yapacağını bilemeden Trublot'yu aradı. Ama Trublot, daha önce yaptığı gibi, ortadan kaybolmuştu. Yine mutfakta olmalıydı.
Octave elinde gülüyle yatmaya çıktı. Merdivende Marie'yi bıraktığı yerde buldu. Ayak seslerini duyunca çıkmıştı. Genç adamı dairesine aldıktan sonra fısıldadı:
- Jules henüz dönmedi… İyi eğlendiniz mi? Neler gördünüz?
Ama onun yanıtını beklemeden elindeki gülü gördü, yüzü aydınlandı:
- Benim için mi? Ah! Beni düşündünüz demek! Ne kadar iyisiniz.
Yüzü kızarmış, gözlerinde iki damla yaş belirmişti. Octave birden duygulanıp ona sarıldı ve öptü.
Saat bire doğru Josserand ailesi yukarı çıktı. Dışarda tek sözcük konuşmayan aile yemek odasında birden sevinç gösterisine başladı. Madam Josserand kızlarının ellerini tutup masa çevresinde dans etmeye koyuldu; baba da onlara katıldı ve mum ışığında duvarlarda gülünç gölgeler eşliğinde oynadılar. Sonunda Madam Josserand bir sandalyeye oturdu:
- Ah! İşte oldu.
Ama hemen kalkıp Berthe'i iki yanağından öptü:
- Beni çok hoşnut ettin, güzelim. Uğraşılarımı boşa çıkarmadın. Zavallı kızım, bu kez düşlerin gerçek oldu.
Sesi düğümleniyor, üç yıldır yaz kış demeden çıktığı seferlerin yorgunluğu birden çıkıyor, içten bir duygusallıkla ağlıyordu. Kızının yüzünü soluk görüp endişelendi, ona bir ıhlamur yapmak istiyordu. Berthe iyi olduğuna ant içiyordu. Kızı yattıktan sonra da, çocukken yaptığı gibi, gelip ona yatağında sarıldı.
Mösyö Josserand kafasını yastığa koyup bekledi. Karısı ışığı söndürüp yanına uzandığında adamın içindeki sıkıntı, elli bin franklık çeyiz güvencesi vicdanını rahat bırakmıyordu. Bunu yüksek sesle söyleme gafletinde bulundu. Dürüst değildi bu.
- Dürüst değil mi? diye karanlıkta haykırdı Madam Josserand. Dürüst olmayan asıl ne, biliyor musunuz beyefendi? Kızlarını evde bırakmak! Zamanımız var, dayıyı belki razı edebiliriz. Şunu bilin ki beyefendi, benim ailem her zaman dürüst olmuştur!
Ertesi gün pazardı. Octave uyandıktan sonra bir saat yataktan çıkmadı. İçi mutluydu. İyi bir işi vardı, mağazada taşra kabalığından kurtulmayı öğreniyor, günün birinde Madam Hedouin'i elde edip servete kavuşmayı umuyordu.
« 01 ... 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 »