Ana Sayfa » Yolculamak » Apartman - II : 05
Sonra yatıştı. Kavga etmek boşunaydı. Sonunda Mösyö Josserand bıkkın bir tavırla bu konuyu, karısının her şeyin onda düğümlendiğini söylediği Duveyrier ile konuşmaya razı oldu. Ancak yargıcı olumlu bir zamanında yakalayabilmek için dayı bir düşünce ortaya attı: onu Duveyrier'nin bildiği bir eve götürecekti; adam orada karşı çıkamazdı.
Mösyö Josserand yine de karşı çıkıyordu:
- Yalnızca görüşeceğim. Kesin bir söz veremem.
- Elbette, dedi Bachelard. Eleonore sizden gururunuza dokunacak bir ÅŸey istemiyor ki.
Berthe geri geldi. Sandıklar arasında meyve reçelleri görmüş, bir kavanoz almak istiyordu. Dayı yine kekelemeye başladı; bunlar sayılı geliyordu ve bu akşam Saint-Petersbourg'a gidecekti. Fark ettirmemeye çalışarak onları kapıya doğru itiyordu. Madam Josserand bu tepeleme yığılmış malları gördükçe, onursuz adamın kazandığı paraları düşleyebiliyor ve kocasının beceriksiz gururuna kızıyordu.
Sokakta ayrılırken dayı Mösyö Josserand'ın kulağına eğildi:
- Yarın akşam dokuza doğru Mulhouse Kahvesinde buluşalım.
Tam da ertesi gün Octave ve Trublot da Duveyrier'nin metresi Clarisse'in evine gitmek için aynı kahveye uğradılar. Saat sekiz sularındaydı ve kadının evine çok erken gitmek istemiyorlardı. Kahveye girdiklerinde bir kavgaya tanık oldular. Erkenden sarhoş olan Bachelard kısa boylu ve sinirli bir adamla tartışıyordu.
- Yine benim bardağıma tükürdünüz! diye bağırıyordu Bachelard. Sabrım taşıyor, mösyö!
- Kafamı bozmayın, yoksa tokadı yersiniz! diye dikleniyordu ufak tefek adam.
Bachelard sesini daha da yükseltip meydan okudu:
- Bakın kötü olur sonra!
Diğeri ani bir atılışla Bachelard'ın kahvede bile çıkarmadığı şapkasına bir tokat indirip kafasından uçurdu. Bachelard daha yüksek sesle bağırıyordu:
- Bakın kötü olur diyorum!
Sonra şapkasını yerden alıp oturdu ve garsona seslendi:
- Alfred, bana yeni bir bira getirin!
Octave ve Trublot bunu şaşkınlıkla izlerken aynı masada Guelin hiç oralı değilmiş gibi sigara tüttürüyordu. İki genç kavganın nedenini sorunca başını salladı:
- Bilmem; bizimki hep böyledir. Hep olay çıkarır ve sonuna kadar diklenir.
Bachelard yeni gelenlerin elini sıktı. Gençlerle bir arada olmak ne güzeldi. Onların Clarisse'e gittiğini öğrenince sevindi, çünkü kendisi de Guelin'le birlikte oraya gidecekti; ancak eniştesi Josserand'ı beklemesi gerekiyordu. Küçük kahvehanede bağıra bağıra konuşuyor, konuklarını ağırlamak için masaya kırk türlü içki ısmarlıyordu. Kırmızı burnu ve altın dişleriyle daha da sevimsizleşen adam çevresini o kadar rahatsız ediyordu ki kahveci iki kez onu dışarı atmakla tehdit etti. Daha dün Madrid Kahvesi'nden kovmuşlardı.
O sırada bir sokak kızı içeri girip yorgun bir yüzle tüm salonu dolaşıp çıktı. Octave bunu fırsat bilip kadınlardan konu açtı. Bachelard özür dilemeden yere tükürüp kadınların kendisine çok pahalıya
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 ... 64 »