Ana Sayfa » Yolculamak » Apartman - II : 21


APARTMAN - II

ÉMILE FRANÇOIS ZOLA

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 81


Madam Josserand hemen sirke gibi acılaştı. Demek Berthe de olanları biliyordu! Herhalde yeni kocası dışında herkes biliyor olmalıydı. Madam Josserand damadını yaşlı bir kadına büfede yardımcı olmaya çalışırken gördü. Birisini görevlendirip olayı ona anlattırmaya karar verdi, çünkü damadının herkesten geride, aptal bir duruma düşmesini istemiyordu.
- Demek ki felaketi gizlemek için boşuna uğraşıyormuşum! dedi kadın. Madem öyle, ne halleri varsa görsünler. Seni gülünç duruma düşürmelerini istemiyordum.
Orkestra coşturdukça çiftlerin sarılmaları daha da serbest olmuştu. Garsonlar içecek dolaştırıyordu. Bir kanepe üzerinde yorgunluktan bitkin düşen iki küçük kız birbirine sarılmış uyuyorlardı. Yaşlı Mösyö Vabre gürültü arasında dünürüne büyük yapıtını anlatmaya karar vermişti; on beş gündür aynı adı taşıyan iki ressamın yapıtlarını ayırt etmekte büyük zorluk çekiyordu. Bir öbeğin ortasında Duveyrier, Comedie-Française sahnesinde toplumu eleştiren bir oyuna izin verdiği için İmparatora kızıyordu. Bu sırada Campardon yanlarına geldi:
- Durumu şimdi iyi. Artık girilebilir.
Cesur birkaç erkek odaya sokuldular. Valerie hâlâ yatıyordu ama bunalım geçmişti. Kadınlar ayıp olmasın diye onun göğsünü bir peçeteyle örtmüşlerdi. Pencere önünde Madam Duveyrier doktorun açıklamalarını dinliyordu; bunalım geldiğinde sıcak havluyla boynunu silmeleri iyi olurdu. Hasta kadın o sırada Octave'ın ötekilerle birlikte girdiğini görünce bir baş işaretiyle onu yanına çağırdı. Genç adam, doktorun da üstelemesi üzerine kadının yanına iliştiğinde önce kopuk ve anlamsız sözler duydu. Kadın korkudan titriyor, onu aşığı sanarak kendisini saklaması için yalvarıyordu. Böylece genç adam, bir saat önce kocanın itiraflarından sonra şimdi de karısının itiraflarını dinlemek zorunda kaldı. Biraz sonra Valerie kendine geldi, Octave'ı tanıdı ve yaşlı gözlerle, yalana ortak olup, onu kurtardığı için teşekkür etti. Octave bu sırada üç ay önce, acemi gibi yararlanmak istediği diğer bunalımı anımsadı. Şimdi onun sırdaşı olmuş, her şeyini öğrenmişti. Belki de bu daha iyiydi.
O ana kadar kapıda dolanmakta olan Theophile içeri girmek istedi. Diğer erkekler girdiğine göre o niçin giremeyecekti? Ama bu istek bir paniğe yol açtı. Onun sesini duyan Valerie titremeye başlayınca, yeni bir bunalımın gelmekte olduğunu gören hanımlar kocasını dışarı ittiler. Adam direniyordu:
- Ona yalnızca adını soracağım… Bana adını söylesin.
Oradan geçmekte olan Madam Josserand bu sözleri duyunca patladı. Theophile'i içeri alıp ona bağırdı:
- Bana bakın! Rahat duracak mısınız siz? Sabahtan beri huzurumuzu kaçırıyorsunuz. Siz görgüsüzün birisiniz, bayım. Evet, öyle. Bir nikâh günü böyle şeyler yapılmaz.
- Ama bayan, izin verin… Bu sizi ilgilendirmez.
- Ne demek beni ilgilendirmez? Ben artık sizin ailenizdenim, bayım. Bu soytarılığın hoşuma gittiğini mi sanıyorsunuz? Ah! Kızıma iyi bir düğün gösterdiniz! Tek sözcükle söyleyeyim; görgüsüz!
Adam şaşırdı; çevresine bakınıp destek arıyordu. Ama tüm hanımların çatık kaşları kendisine karşı olduklarını anlatıyordu. Kız kardeşi bile ona surat asıyordu. Biraz daha konuşmak isteyince genel bir protestoyla karşılaştı. Fazla oluyordu artık! Böyle bir günde kendini tutmalıydı.
Bu sözler onun ağzını kapattı. O kadar şaşkın, çelimsiz kolları ve kadınsı suratıyla o kadar zavallıydı ki hanımlar gülümsediler. Bir kadını mutlu edecek gücünüz yoksa evlenmezdiniz. Adam çevresine bakındı; iri kalçaları ve göğüsleriyle tüm kadınların kendisini sardığını görünce geri çekildi.
«   01   ...    11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   ...    64   »