Ana Sayfa » Yolculamak » Apartman - II : 24


APARTMAN - II

ÉMILE FRANÇOIS ZOLA

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 81


İki kadın kucaklaşıp öpüştüler. Octave kibarlık edip gitmek isteyince karşı çıktılar: Elbette kalacaktı, o da aileden sayılırdı. Campardon önce durumu sıkıntıyla izlerken, Lisa şaşırmış olan Angel'e göz kırpıyordu. Mimar kızına açıkladı:
- Senin kuzinin olur, daha önce biz konuşurken duymuşsundur. Onu kucakla bakalım.
Kız çekinerek Gasparin'e sarıldı; kadının birkaç sorusuna yanıt verdikten sonra salona geçtiler. Bu arada Lisa daire kapısını kapatırken, duyulacağından çekinmeden söyleniyordu:
- İyi valla, burası panayıra dönüyor!
Salonda Campardon kendisini temize çıkarmaya çalışıyordu:
- Vallahi bu benim düşüncem değil. Barışmak isteyen Rose'du. Her sabah sizi çağırmam için üsteliyordu. Ben de sonunda çağırmak zorunda kaldım.
Kadınları başbaşa bırakan mimar Octave'ı bir köşeye çekti; onu da inandırmak istiyor gibiydi:
- Ne dersiniz? Kadınların işine akıl ermez… Ben, sonunda bir tatsızlık çıkar diye razı değildim. Rose hiçbir sorun olmayacağını söylüyordu. Bakalım göreceğiz. Şimdi benim erincim ikisinin elinde.
Gasparine ile Rose kanepede oturmuş konuşuyorlardı. Geçmişte Plassans'da yaşadıkları günleri anıyorlardı. O zamanlar Rose çelimsiz ve hastalıklıydı. Oysa Gasparine daha on beş yaşında gelişmiş vücudu ve iri güzel gözleriyle çekici bir kızdı. Şimdi birbirlerine bakıp tanıyamıyorlardı: Biri zoraki namuslu yaşamıyla tombul ve pembe yanaklı olmuş, öteki içini yakan ateşle kurumuştu. Gasparine bir an, karşısında ipek giysili ve beyaz gerdanlı kadının yanında kendi sarı yüzünü ve buruşuk giysisini düşünerek mahzunlaştı. Ama bu kıskançlık bunalımını hemen atlatıp, kuzinin yanında yoksul akraba durumuna kendini uydurdu.
- Ya sağlığın nasıl? Achille bana biraz söz etti… iyileşme umudu var mı?
- Hayır, hayır, dedi Rose. Görüyorsun, yiyip içiyorum, görünüşümde bir şey yok. Ama hiç iyileşemem.
Rose ağlamaya başladı; Gasparine onu kucaklayıp yassı göğsünde bir süre tuttu. Campardon hemen yetişti:
- Niçin ağlıyorsun? Önemli olan acı çekmemen, biliyorsun. Çevrende seni sevenler olduktan sonra neyin önemi var?
Rose yatışıp yaşlı gözleriyle gülümsemeye çalıştı. O zaman mimar iki kadını da birden kucaklayıp öpücüklere boğarken heyecanlandı:
- Evet, evet, hepimiz birbirimizi seveceğiz, hepimiz seni seveceğiz, hayatım. Artık bir arada olduk ya, göreceksin her şey daha güzel olacak.
Mimar Octave'a döndü:
- Ah! Azizim, ne demiÅŸler: Aile gibisi yok!
Akşam neşeli geçti. Evde kaldığı akşamlar koltukta uyuklayan Campardon'un sanatçı neşesi geri gelmişti. Saat on bire doğru Gasparine kalktı; yürümekte zorlanan Rose onu kapıya kadar geçirmek istiyordu. Merdiven sahanlığında arkasından bağırdı:
- Yine gel!
Ertesi gün, bu olayı merak eden Octave mağazada kuzin Gasparine'i konuşturmak istedi. Fakat kadın, dünkü duruma tanık olan bu adamdan sıkıldığını belirtircesine ters yanıtlar verdi. Öte yandan kadın,
«   01   ...    14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   ...    64   »