Ana Sayfa » Yolculamak » Apartman - III : 02


APARTMAN - III

ÉMILE FRANÇOIS ZOLA

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 82


genç kadın yarın kocası duymadan bu işin çözümlenmesini istiyordu. Rachel'in uyuduğundan emin olduktan sonra yukarı çıkmaya cesaret edebilmişti.
- Yarın sabah ödememiz gerek, olur mu? diye yalvarıyordu.
Genç kadın bunun üzerine çıkmak istedi. Ama aşığı onu yine kucakladı:
- Biraz kal!
Kadının boynuna fısıldarken onu ılık yatağa doğru çekiyordu. Genç kadın giyinmeden, bir gecelikle gelmişti; Octave onun kumaşın altında çıplak olduğunu duyumsuyordu.
- Bir saat sonra gönderirim, söz!
Kadın kaldı. Odanın sıcak şehvetinde saatler birbirini izledi. Her saat çalışında adam o kadar istekle yalvarıyordu ki, kadının gücü kalmıyordu. Saat dörde doğru birbirlerinin kolları arasında uyuyakaldılar. Gözlerini açtıklarında güneş doğmuş, saat dokuz olmuştu. Berthe bir çığlık attı:
- Tanrım! Mahvoldum!
Kargaşalı bir an yaşandı. Kadın uykulu gözlerle yataktan fırladı, bir şey göremeden el yordamıyla giysilerini aradı; ama bir şey bulamayınca çığlıklarını zor bastırdı. Octave onun bu kılıkla ve bu saatte dışarı çıkmasını önlemek için hemen kapıya koştu. Delilik etmemeliydi, merdivende biriyle karşılaşma tehlikesi vardı. Görünmeden aşağı inmek için düşünmek gerekiyordu. Ama kadın inatla gitmek istiyor, adamın koruduğu kapıyı zorluyordu. Octave'ın aklına servis merdiveni geldi. Kadın rahatça kendi katına iner ve mutfaktan evine girerdi. Yalnızca Marie Pichon sabahları kapısını açık bırakıyordu. Genç adam Marie'yi lafa tutup oyalarken Berthe arkadan kaçabilirdi. Hemen ayağına bir pantolon geçirdi.
- Tanrım! Ne kadar sürecek bu? diye sızlanıyordu Berthe.
Octave her zamanki haliyle koridora çıktığında Marie'nin odasında Saturnin'in oturduğunu gördü. Kadın ev işini yaparken Saturnin onu sakin sakin izliyordu. Deli çocuk hiç horlanmadığı ve rahat bırakıldığı bu kadının evinde rahat ediyordu. Hiç konuşmuyordu ama Marie'yi de rahatsız etmiyordu. Genç kadın hafif bir şarkı mırıldanıyordu.
- Oh! Bakıyorum da sevgilinizle başbaşa vermişsiniz, diye girdi Octave.
Bunu söylerken kapıyı arkasından kapamayı unutmadı. Marie'nin yüzü kızardı. Oh! Zavallı Saturnin mi? Olamaz! Çocuğun eline bile dokunsanız korkuyordu. Deli de bu söze kızdı. O asla sevgili olmayacaktı. Bu yalanı kız kardeşine kim söylerse fena yapardı. Bu kızgınlığı beklemeyen Octave onu yatıştırmaya çalıştı.
Bu arada Berthe servis merdivenine geçmişti. İki kat aşağı inecekti. Ayağını ilk basamağa attığında, alt kattaki Madam Juzeur'ün mutfağından gelen ince bir kahkaha onu durdurdu. Sahanlıktaki pencereye yaklaşıp dinledi. Hizmetçilerin sabah sövgüleri başlıyor, çöp kokusu gibi avludan yukarı yayılıyordu. Kadınlar küçük Louise'i haşlıyorlardı: kızın onları akşam yatarken anahtar deliğinden gözlediğini ileri sürüyorlardı. On beş yaşında değildi ama şimdiden ahlaksız olmaya başlamıştı. Louise kahkahalarla gülüyordu. Yadsımıyordu, örneğin Adele'in poposunu görmeleri gerekiyordu! Lisa tahta gibiydi, Victoire'ın göbeği fıçı gibiydi. Kadınlar onu susturmak için hep bir ağızdan sövüyorlardı. Sonra birbirleri önünde soyulmaktan canları sıkıldığı için, bu kez hanımlarını soyarak öçlerini aldılar. Lisa zayıf olabilirdi ama “Öbür Madam Campardon” kadar değildi. Victoire da tüm hanımlara, kendi yaşına geldiklerinde onunki gibi bakımlı bir göbek diliyordu. Adele ise kendi poposunu bu madam ve matmazellerinkiyle değişmeyeceğini söylüyordu. Saklandığı yerde Berthe, daha önceden bilmediği bu kirli çamaşırları ve mutfak pisliği, kendi yüzüne dökülüyormuş gibi kızarıyordu.
«   01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   ...    66   »