Ana Sayfa » Yolculamak » Apartman - III : 06


APARTMAN - III

ÉMILE FRANÇOIS ZOLA

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 82


Genç adamı gönderirken ona ant içirdi; yanlış adım atmak istemiyorsa, olan biteni saklamadan gelip ona anlatacaktı.
Octave yatışmış olarak oradan ayrıldı. Namus kavramı karmaşık olan bu kadın onu dinlendiriyor, moral veriyordu. Dükkâna girdiğinde bir göz işaretiyle Berthe'e şapka konusunu çözümlediğini bildirdi. Genç kadın bu haberle sabah olan felaketi unutup rahat bir soluk aldı. Auguste geldiğinde onları her zamanki gibi, Berthe tezgâhta uyuklarken ve Octave'ı rafları yerleştirirken buldu.
Ama o günden sonra iki sevgilinin buluşmaları azaldı. Ateşi sönmemiş olan genç adam kadını her fırsatta sıkıştırıyor, ne zaman ve nerede olursa olsun bir buluşma için yalvarıyordu. Ama kadın duyarsızdı; onun gizli aşktan anladığı kaçamak geziler, lokantalar, tiyatrolar ve alınan armağanlardı. Kısa sürede, kocası gibi aşığından da bıkmıştı; onun yaptıklarına karşı çok şey istediğini düşünüyordu. Bu yüzden, tehlikeleri abartarak onu geri çeviriyordu: Onun evinde artık kesinlikle olmazdı, yakalanabilirlerdi. Genç adam dışarda bir otel odasında buluşmalarını istediğinde ağlamaya başlıyor, kendisini aşağılık duyumsayacağını söylüyordu. Bu arada kaprisleri ve ona harcattığı paralar sürüp gidiyordu. Şapkadan sonra Alençon dantelinden yapılmış bir yelpaze ve vitrinlerde rasgele gördüğü bir sürü şey aldırmıştı. Genç adam biriktirdiği paraların yavaş yavaş eridiğini görüyor ama karşı çıkamıyordu. Ama aptal yerine konduğundan yakınıyordu; bu kadar harcama sonunda elde edebildiği tek şey masanın altından bacağını okşamak oluyordu. Herhalde Paris ona yaramayacaktı; ilk başarısızlıklarından sonra, şimdi de kesesinin boşaldığı bu aptalca maceraya girmişti. Buraya kadar sürdürdüğü kadınlardan yararlanma planının vardığı noktayı anlayamıyordu.
Auguste onları hiç rahatsız etmiyordu. Lyon'daki işler kötü gittiğinden beri baş ağrıları daha da artmıştı. O akşam Berthe, yatmadan önce kocasının yatak odasındaki sehpanın üzerine üç yüz frank bıraktığını görünce mutluluktan uçmuştu; gerçi istediği rakam değildi ama minnet duygusuyla kocasının kollarına atıldı. O gece koca, aşığın imreneceği bir gece geçirdi.
Eylül ayı böyle geçti; tatil dolayısıyla ev boşalmıştı. İkinci kattaki yazar ve ailesi İspanya kıyılarına gitmişlerdi. Kapıcı Gourd buna kötü içerliyordu; başkaları gibi Trouville Plajı'na gitmek varken neden böyle farklı davranırlardı ki? Duveyrierler de, oğulları Gustave'ın okulu tatil olunca, Villeneuve-Saint-George'daki çiftliklerine gitmişlerdi. Madam Josserand ve kocası da, bir kaplıcaya gittikleri haberini yaydıktan sonra, iki haftalığına Postoise'daki bir arkadaşlarının yanına gitmişlerdi. Apartmandaki bu ıssız hava Octave'a daha güvenli geliyordu; bunu Berthe'e defalarca anlattıktan sonra, Auguste'ün Lyon'a gittiği bir gece kadını onu evine almaya razı etti. Ama bu buluşma da az daha felaketle sonuçlanacaktı. Bir gece önce dönmüş olan Madam Josserand sindirim bozukluğundan hastalanınca, telaşa düşen Hortense inip kız kardeşini yardıma çağırmak istedi. Neyse ki Rachel yardımcı olup genç adamın sonraki isteklerini de geri çevirmeyi sürdürdü. Öte yandan, hizmetçinin yardımlarını ödüllendirmeyi unutuyorlardı. Rachel hiçbir şey görmeyen ve duymayan hizmetçi rolünü iyi oynuyordu ama hanımın hep para için sızlandığını, aşığının da tüm parasını armağanlara harcarken hizmetçiye iki frank vermeyi aklına getirmediğini gördükçe dişlerini sıkıyordu. Yirmi frank ve bir giysiyle onu ömür boyu satın aldıklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlardı! O günden sonra daha arsızlaştı; genç adama surat ediyor, onların arkasından kapıyı açık unutup gidiyordu. Ve apartmanın sessizliğinde Octave her köşede kapıcı Gourd'un gölgesine rastlıyordu; adam apartmanda ahlak dışı şeyleri izlemekten yılmıyor, her yanda gebe kadınlar arıyordu.
Madam Juzeur genç adamın üzüntüsüne ortak oluyor, sevdiğini göremediği için ona acıyor ve öğütler veriyordu. Octave'ın ateşi bir ara o kadar artmıştı ki kadından evini ödünç vermesini rica etti. Madam Juzeur buna karşı değildi ama durumu bildiğini anlarsa Berthe ona kızabilirdi. Genç adam Saturnin'i de kullanmayı düşündü; buluştukları uzak bir köşede deli çocuk sadık bir köpek gibi kapıyı bekleyebilirdi. Ama delinin bir günü diğerine uymuyordu; bazen kız kardeşinin aşığına aşırı bir sevgi gösteriyor, bazen
«   01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   ...    66   »