Ana Sayfa » Yolculamak » Bizans : 20


BİZANS

FERENC HERCZEG

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 49


IRENE. - Buyruğun üzere, içimden geçenleri görmek için.
KONSTANTIN. - Peki, ne görüyorsun orada?
IRENE, başını Konstantin'in göğsüne dayayarak. - Bir sis görüyorum.
KONSTANTIN. - Yüzüme bak! Tuhaf! Başka zaman gözlerin mavidir, bugün yeşil. İçlerinde altın yılanlar birbirini kovalıyor. Ellerin de ne kadar ateşli… Bu kızgın üzüntünün anlamı nedir?
IRENE. - Bilmiyorum, öyle az tanıyorum ki kendimi.
KONSTANTIN. - Ben de o kadar az tanıyorum seni, Irene. Bugün aklıma tuhaf bir şey geldi. Kocasına yemek getiren bir kadın gördüm tabyada… savaş durmuştu, onlar bir palanka altına, küçük bir yuvaya çekildiler… asker yemeğini yerken kadın sessizce onu seyrediyordu… Bense içimden: bak, bu adamın bir karısı var! diyordum kendi kendime.
IRENE. - Neşesizsin, efendim, çalgı getirteyim mi?
KONSTANTIN. - Irene, biz şimdiye kadar imparator ve imparatoriçe olmakta pek ileri gitmişiz.
IRENE. - Nereden geldi bu şimdi aklına? Niçin tam bugün?
KONSTANTIN. - Anlamıyor musun, kadın? Anlamıyor musun? Ben korkunç bir halde olduğumu duyumsuyorum. Sisli kırlarda yolunu şaşırmış bir yolcu gibi yalnızım. Ah, irene, tek bir söz söyleyebilsen!
IRENE. - Darılma haşmetlim, fakat ne dediğini anlamıyorum.
KONSTANTIN. - Buraya, yakınıma gel. Yüzüme bak ve dikkat et… Bizans imparatoru olmasam yüreğinde benim için ne kalır acaba?
IRENE, usulca kollarından sıyrılır. - Hâlâ da anlamıyorum seni, efendim. İmparator olmasan, öyle mi? Irene imparator Konstantin'in karısıdır. Sen her zaman imparatorsun, çünkü gücün kutsallığını ruhuna Tanrı vermiştir. Kartal için kanat, aslan için güç neyse, Konstantin için imparatorluk odur. Aslan gücünü yitirince…
KONSTANTIN. - Konstantin imparatorluÄŸunu yitirince?..
IRENE. - O zaman bütün dünya yıkılır ve yıkıntıların üzerinde ne türlü ot biteceğini bilmiyorum; bu öyle bir şey ki, üzerinde durmaya bile değmez. Sen Konstantinsin, benim efendim, imparatorumsun ve ben senin katında eğilirim.
KONSTANTIN. - Gün batımında çan çiçeğinin kapanışı gibi senin ruhun da benim önümde her zaman kapanır.
IRENE, biraz ara verdikten sonra nazik bir sesle. - Acıkmadın mı, efendim? (Daha kesin olarak.) Yahut susuz değil misin?
KONSTANTIN. - Şarap benim susuzluğumu gidermez, fakat belki üşüyen ruhumu kızıştırır.
IRENE. - Şimdi Zenobia ile Kıbrıs şarabı yollarım. Yanından ayrılmama izin verir misin? (Yanıt alamayınca derince eğilerek altın kapıya doğru gider.)
«   01   ...    10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   ...    54   »