Ana Sayfa » Yolculamak » Bozkırda (Öyküler) : 33
Oğlunun kararsızlığı Vasili'yi incitiyor, biraz da utanca benzer bir şey duyuyordu onun karşısında. Burundaki olay ve Malva'nın deminki öpücükleri uyandırmıştı bu duyguyu.
Sonunda:
- Eh, ananı unutma!.. dedi.
Yakov tatlı bir gülümsemeyle:
- Unutur muyum hiç! diye bağırdı. Sen gönlünü ferah tut… Çocuk değilim ben…
Vasili başını sallayarak:
- Eh, böyle işte!.. dedi. Hadi, sağlıcakla kalın; beni de kemlikle anmayın… Seryojka, tencereyi yeşil sandalın kıç altına, kuma gömdüm.
Yakov hemen:
- Tencereden ona ne? diye sordu:
Vasili:
- Yerime o geçti şimdi… Voli bekçisi oldu! diye karşılık verdi.
Yakov, Seryojka'ya baktı, Malva'ya göz attı ve bakışlarındaki sevinç parıltısını gizlemek için başını öne eğdi.
- Hoşça kalın kardeşler, ben gidiyorum artık!
Vasili onları selamlayıp yola koyuldu. Malva da arkasından yürüdü:
- Seni geçireyim biraz…
Seryojka yeniden kuma uzandı, Malva'nın arkasından gitmek isteyen Yakov'un ayağını yakaladı.
- Hop dedik! Nereye?
Yakov kurtulmaya çalışarak:
- Bırak beni! diye homurdandı.
Seryojka onun öteki ayağını da yakaladı.
- Otur bakalım aşağı…
- Off! Şakanın sırası mı?
- Şaka etmiyorum… Otur aşağı!
Yakov dişlerini sıkarak durdu.
- Ne istiyorsun?
- Bekle! Kes sesini! Düşünüyorum şimdi, sonra söylerim.
Delikanlıya sert, korkutucu bir bakış fırlatınca, Yakov sesini kesti…
Malva'yla Vasili bir süre sessizce yürüdüler. Kadın ikide bir, yandan adamın yüzüne bakıyor; gözlerinde tuhaf ışıltılar dolaşıyordu. Vasili ise yüzünden düşen bin parça, susuyordu. Ayakları kuma gömülüyor, ağır ağır ilerliyorlardı bu yüzden.
- Vasili!
- Ne var?
Kadına bir an bakıp başını hemen öte yana çevirdi.
Malva sakin, pürüzsüz bir sesle:
- Biliyor musun, dedi; Yakov'la seni, ben düşürdüm birbirinize… Hem de bile bile… Belki de kavgasız gürültüsüz yaşayıp giderdiniz burada…
Vasili bir süre karşılık vermedi; sonra:
- Niçin yaptın bunu? diye sordu.
- Bilmem… Yaptım işte!
Gülümseyerek omuzlarını silkti.
Adam öfkeyle:
- İyi halt ettin! dedi. Senden de bu beklenir!
Malva ses çıkarmadı.
- Mahvedeceksin oğlanı! Canına okuyacaksın! Tüh! Cadısın sen, cadı, Tanrı'dan korkmuyorsun… Utanmak nedir bilmiyorsun… Nedir bu yaptıkların?
Kadın:
- Ne yapmalıyım dersin? diye sordu.
Sesinde ne bir kaygı, ne bir keder belirtisi vardı.
« 01 ... 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 »