Ana Sayfa » Yolculamak » Bozkırda Bir Kral Lear : 15
verilmişti. Ama gene de çiftlik sahipleri, köylüler ona alışmışlardı, onu severlerdi. Çevresine biraz alay eder gibi bakıyor, sanki bütün bu “olup bitenler” onu eğlendiriyordu. Ama asıl ilgilendiği şey, votkayla mezelerdi. Yanında oturan mahkeme üyesiyse Martin Petroviç'in verdiği buyrukları büyük bir dikkatle izliyordu. Pek hoş bir adamdı, uzun bir yüzü, kulağından burnuna değin uzanan, Birinci Aleksandr modası, ince favorileri vardı. Bu adam, Martin Petroviç'i ciddi bakışlarıyla süzüyor, dudaklarını açmadan ikide bir ağzını kıpırdatıp duruyordu. Suvenir, yanına oturdu, bana dönüp “Bu eyaletin baş farmasonu,” dedikten sonra kulağına bir şeyler fısıldadı. Bilirsiniz, geçici bölge mahkemesinde bir de üçüncü üyenin yer alması gerekir. O da komiser yardımcısıydı. Ama bütün bölgenin “Yok” adını verdiği bu adam, bir yerde görünmüyordu; gözden yitmişti. Ben Suvenir'in yanına oturdum, Kvitsinski benim yanıma oturdu. Becerikli Lehli'nin yüzünde, kimsenin işine yaramayan böyle bir yolculukta boşu boşuna zaman yitirildiğini düşünen bir adamın can sıkıntısı okunuyordu. Sanki kendi kendine, “Hanımefendi! Soyluların fantezileri! Ah şu Ruslar!…” diyordu.
XII
Hepimiz oturduktan sonra, Martin Petroviç omuzlarını yukarı kaldırdı. Oradakileri iyi bakışlı, küçük gözleriyle süzdü. Gürültülü bir iç çekişten sonra söze başladı:
- Beyler, sizi şu nedenle buraya çağırdım: Gün geçtikçe yaşlanıyorum. Artık güçten düştüm. Şimdiden ölüm belirtileri ortaya çıktı. Ölüm, bize sinsi sinsi yaklaşıyor! Öyle değil mi, papaz efendi?
Birden irkilen papaz, mırıldanarak:
- Tabii, tabii, dedi.
Harlov, birdenbire sesini yükselterek;
- Bunun içindir ki, dedi, ölüm beni hiç hazırlıksız alıp götürmesin diye şuna karar verdim.
Martin Petroviç, burada iki gün önce anneme söylediği sözleri harfi harfine yineledi.
- Aldığım karara göre, (eliyle masada duran kâğıtlara vurdu) bu tutanak, tarafımdan imzalandı, yetkili kişiler tanık olarak çağrıldı. Kararım neyse aşağıda nokta nokta belirtilmiştir. Buyurduğum yeter artık!
Martin Petroviç, demir çerçeveli yuvarlak gözlüklerini burnuna taktı. Masadan yazılı kâğıtları aldı, okumaya başladı:
- Ben, mütekait zabitlerden asilzade Martin Harlov; bütün melekât-ı akliyeme sahip olarak, kendi irademle şu taksim kararında iki kızıma (Anna ile Evlampiya'ya dönerek “Selam verin,” dedi; kızlar başlarını eğerek selam verdi) neler düşeceğini bütün teferruatıyla anlatıyor; köylülerimin, öteki mülklerimin bu iki kız arasında nasıl taksim edileceğini alenen bildiriyorum. (*)
Komiser, yüzünden hiç silinmeyen gülümsemesiyle Kvitsinski'ye dönüp fısıldadı:
- Bu kâğıdı kendi yazdı. Anlatımı güzel diye kendi okumak istiyor. Ama yasa gereğince hazırlanan bir belgenin bu tür anlatım özentileri olmaması gerekir.
Suvenir, kıs kıs gülmeye başladı. Komiserin bu sözlerine kulak kabartmış olan Harlov:
- Kararıma tümüyle uygundur, diye bağırdı.
Komiser, hızlı hızlı, neşeyle:
- Her bakımdan uygun, diye karşılık verdi. Yalnızca bilirsiniz ki Martin Petroviç, resmi belgenin biçimselliği değiştirilemez. Gereksiz ayrıntıları atmalısınız; siz istediğinizi yazın, ama çeşit çeşit ineklerinize, ördeklerinize mahkeme karışmaz.
« 01 ... 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 ... 48 »