Ana Sayfa » Yolculamak » Bozkırda Bir Kral Lear : 41


BOZKIRDA BİR KRAL LEAR

İVAN TURGENYEV

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 85


dik dik bakıyordu. Anna, başını pencereden uzatıyor, sonra çekiliyor, bir avluya fırlıyor, bir eve dönüyordu. Slötkin'in yüzü kül gibiydi; eski bir hırka giymiş, başında takke, elinde tüfek, bir öteye bir beriye kısa adımlarla koşuyordu. Bu sefer gerçekten çıfıtlaşmıştı. Soluğu kesiliyor, titriyor, Harlov'a gözdağı veriyor, nişan alıyor, sonra tüfeğini omzuna asıyor, yeniden nişan alıyor, bağırıp çağırıyor, ağlıyordu. Suvenir'le beni görünce bize doğru atıldı:
- Bakın, bakın buraya, neler oluyor, diye inledi. Çıldırdı, büsbütün çıldırdı. Yaptıklarına bakın! Polise adam gönderdim, ama ne gelen var, ne giden! Üstüne ateş etsem bana yasa ceza veremez. Çünkü kendi mülkünü savunmak her insanın hakkıdır. Ben de ateş edeceğim! Vallahi edeceğim.
Eve doğru koştu:
- Martin Petroviç, dedi, bana bakın! İnmezseniz ateş edeceğim!
Damdan kısık bir ses işitildi:
- Ateş et, ateş et! Al, şimdiden sana küçük bir armağan.
Yukardan uzun bir tahta uçtu. Havada bir iki kez döndükten sonra tam Slötkin'in ayaklarının ucuna düştü. Slötkin, arkaya sıçradı. Harlov ise kahkahayı bastı. Biri arkamda “Tanrım!” diye mırıldandı. Arkama baktım, Suvenir'di. İçimden, “Ha,” dedim “Artık gülmüyorsun demek!”
Slötkin, yanında duran bir köylünün yakasına yapıştı, var gücüyle sarsarak:
- Çık bakalım, çıkın alçaklar! diye bağırdı. Mülkümü kurtarın!
Köylü, bir iki adım ilerledi, sonra başını arkaya attı, elini salladı:
- Ey, siz! Beyefendi! diye bağırdı; biraz yerinde saydı, bir daha döndü. Slötkin, öbür köylülere dönüp haykırdı:
- Bir merdiven, bir merdiven getirin.
Köylüler:
- Nerden bulalım ki? dediler.
İnleyen bir ses, ağır ağır:
- Merdiven olsa bile çıkmayı kim göze alabilir, dedi. Hangi budala çıkar? Bir anda boynumuzu koparıverir.
Biraz aptalca görünen, sarı saçlı bir delikanlı:
- Hemen öldürür, dedi.
Ötekiler:
- Öyle ya, öyle ya, diye ona hak verdiler.
Bana öyle geldi ki, tehlike olmasa da köylüler, yeni efendilerinin buyruğunu gene de pek istekle yerine getirmeyeceklerdi. Harlov'a şaşıyorlardı ama, davranışını doğru bulmaktan da geri kalmıyorlardı. Slötkin:
- Ah haydutlar, diye inledi, şimdi hepinizi…
Tam bu sırada son baca da büyük bir gürültüyle devrildi. O anda yükselen sarı toz bulutu içinde Harlov, keskin bir sevinç çığlığıyla döndü, kanlı ellerini göğe uzattı.
«   01   ...    31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   »