Ana Sayfa » Yolculamak » Bu Hesapta Yoktu : 11
MAMAYEV - Yüreğime bir bıçak saplanmış gibi oluyor. Nah şurama. (Eliyle göğsünü bastırır)
GLUMOV - Nerenize bıçak saplanmış gibi oluyor? (Kendi göğsünü gösterir) Buraya mı?
MAMAYEV - Oraya deÄŸil, buraya.
GLUMOV - Buraya?
MAMAYEV - Hayır orası değil, burası.
GLUMOV - Ah, burası demek.
MAMAYEV - Hayır, hayır, daha yukarısı. Sen de amma kalın kafalıymışsın, birader.
GLUMOV - Size demedim miydi?
MAMAYEV - Bu büyük bir kusur ama size öğüt verecek yaşlı başlı, görmüş geçirmiş dostlarınız ya da akrabalarınız varsa, düzeltilebilir.
GLUMOV - İşte asıl güçlük burada. Böyle bir yakınım yok. Tabii, annem var. Ama o zavallı benden de aptal.
MAMAYEV - Ççççç! Genç bir adam için ne büyük bahtsızlık.
GLUMOV - Gerçi Moskova'da bir amcam var. Amca değil de bir kardeş çocuğu. Ama ona amca demek hoşuma gidiyor.
MAMAYEV - Neden ona baÅŸvurmuyorsun?
GLUMOV - Keşke ondan yardım isteyebilseydim. Çok bilgili, çok tecrübeli olduğu için herkese çok değerli öğütler verirmiş. Ama benim varlığımdan bile haberi yoktu. Ben de kendimi tanıtmaya dünyada cüret edemem.
MAMAYEV - Bu çok yanlış bir tutum, delikanlı.
GLUMOV - Yanlış anlamayın. O da benim gibi fakir olsaydı, elini eteğini öperdim. Ama zengin, Moskova'nın önemli kişilerinden. Büyük adam! Gidip kendisinden öğüt istesem, para isteyeceğimi sanır. Kendisinden bir metelik bile istemediğimi, ancak ve ancak yardımına, bilgeliğine ve sadece onun verebileceği akıla ihtiyacım olduğunu, bana yol gösterecek ve tanrısal sözlere, göklerden yağan kudret helvası gibi dudaklarından dökülecek o kutsal öğütlere susadığımı nasıl anlatırım? Ah, fakir olsaydı da onunla tanışabilseydim, gece gündüz ağzının içine bakardım.
MAMAYEV - Hmmmm. O kadar da aptala benzemiyorsunuz.
GLUMOV - Zaman zaman zihnimdeki sis perdeleri kalkar ama sadece bir an. Çoğu zaman aklım başımda değildir. Onun için bir akıl hocası gerek bana.
MAMAYEV - Bu akrabanız kim acaba?
GLUMOV - Durun bakayım, adı neydi… Galiba Mamayev. Neley Fedoseyiç Mamayev.
MAMAYEV - Mamayev! Ya sizin adınız ne?
GLUMOV - Glumov, Yegor Glumov.
MAMAYEV - Dimitri Glumov'un oÄŸlu mu?
GLUMOV - Evet.
MAMAYEV - Allah için, bu ne garip rastlantı!
GLUMOV - Babamı tanır mıydınız?
MAMAYEV - Tanımak da söz mü? Şu sözünü ettiğiniz Neyel Fedoseyiç Mamayev var ya, o benim işte.
GLUMOV - Ne?
MAMAYEV - Benim, benim! Ta kendisi!
GLUMOV - Aman yarabbi! Mamayev amca, siz misiniz? Kulaklarıma inanamıyorum. Ah amcacığım. Size amca diyebilir miyim? (Nerdeyse gözleri yaşararak) İzin verin de elinizi öpeyim, size doya doya bakayım. Amcacığım, akrabalarınızdan pek hoşlanmadığınızı işittim. Sizi çok iyi anlıyorum. Kim bilir ne önemli kişilerle görüşüyorsunuz, kim bilir ne yüksek bir çevreniz vardır. Sizi rahatsız etmek aklımdan bile geçmez. Sizi bir kerecik olsun görmek, sizinle bir kerecik olsun konuşmak yeter de artar bana. Bugün bana verdiğiniz değerli öğütleri hiçbir zaman unutmayacağım.
MAMAYEV - Sevgili oğlum, ne zaman akıl danışmak istersen doğru bana gel.
GLUMOV - Ama bana her zaman akıl vermek gerek, her zaman.
MAMAYEV - Öyleyse hemen bize gel. Bu akşamdan tezi yok.
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 ... 44 »