Ana Sayfa » Yolculamak » Bu Hesapta Yoktu : 20


BU HESAPTA YOKTU

ALEKSANDR NİKOLAYEVİÇ OSTROVSKİ

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 100


GLUMOV - Ben değişen bir şey göremiyorum. Hâlâ kırtasiyecilikten göz açamıyoruz. Bütün devlet mekanizması evrak, dosya ve jurnallerden dikilmiş bir kale gibi. Zavallı Moskovalılar, sürüp giden bir sirküler, forma ve belge bombardımanı karşısında sinip kalıyorlar.
GORODULİN - Düşüncelerinizi dile getirmede bir hayli ustasınız.
GLUMOV - Düşüncelerime katıldığınıza pek sevindim.
GORODULİN - Önemli olan düşünce değil. Herkesin kendine göre bir düşüncesi vardır. Kelimeleri dizişiniz, kuruşunuz hoşuma gitti. Bana bir lütufta bulunur musunuz?
GLUMOV - EstaÄŸfurullah, emredersiniz.
GORODULİN - Bu söylediklerinizi kâğıda geçirin.
GLUMOV - Seve seve. Ama niçin?
GORODULİN - Sizinle açık konuşacağım. Bunu başka birine söylemeyi aklımdan bile geçirmezdim. Ama biz, birbirimizi anlarız. İkimiz de prensip sahibiyiz. Açıkçası, yarın bir ziyafetten sonra bir konuşma yapmam gerek, ama bir an durup düşünecek vaktim olmadı.
GLUMOV - Size yardım ederim tabii.
GORODULİN - (Eline dostça vurarak) Bana bir dostluk etmiş olursunuz.
GLUMOV - Sözünü etmeye değmez. Yeter ki, insanlara yararlı olacağım, onları yakından tanımak fırsatını bulacağım, günlük ihtiyaçlarını araştırıp, sevgiyle, dürüstlükle hizmet edeceğim bir iş verin bana.
GORODULİN - Harika! Harika! Bunu da yazın lütfen. Şimdi düşünüyorum da, sizin gibi namuslu ve idealist bir adama en uygun iş bir devlet yardım kurumunun başkanlığıdır.
GLUMOV - Bana ne iş verilse yaparım. Yeter ki yapıcı ve yararlı olsun. Yeter ki, topluma geçim genişliği, gönenç ve mutluluk getirsin.
GORODULİN - Bunu da yazsanıza. Geçim genişliği, gönenç ve mutluluk! Güzel, çok güzel!
GLUMOV - İsterseniz, bütün nutku yazıvereyim.
GORODULİN - Ne iyi olur! Görüyor musunuz, daha merhaba derken dost oluverdik. Neden? Çünkü aynı düşünceleri, aynı görüşleri paylaşıyoruz. (Saatine bakar) Gidip Kleopatra ile biraz çene çalmalı. Zavallıcık, ikide bir bu can sıkıcı baloları verir. Davetlerinde kendisinden başka eğlenen yoktur. Bütün gece kadını pohpohlamak, etrafında fır dönmek gerek, çünkü kocası olacak bunakla bozuşmaya gelmez. (Balo salonuna doğru giderek) Siz de geliyor musunuz?
GLUMOV - Biraz sonra.
GORODULİN - O kadar güzel konuşuyorsunuz ki, Moskova'da sizin gibi adamlara ihtiyacımız var, dostum. (Glumov yalnız kalınca cebinden bir defter çıkarıp yazmaya başlar. Madam G. önce kapıdan başını uzatır, sonra elindeki tabaktan havyar tıkınarak gelir)
MADAM G. - (Bir suç ortağı tavrıyla) Oo, yalnızsın, işler nasıl gidiyor? Kleopatra neler dedi?
GLUMOV - Şimdi anlatamam anne, beni rahat bırak.
MADAM G. - Ne yapıyorsun?
GLUMOV - Günlüğüm için notlar alıyorum. Her şeyi unutmadan kaydetmeli.
MADAM G. - Kleopatra'nın bütün dediklerini yazdın mı? Bu havyar nefis. Eve götürmek için çantama dört kavanoz koydum.
GLUMOV - Beni rahat bırak, kuzum.
MAMAYEV - (Girer) İşte, aradığım adam.
MADAM G. - Konuşacaksanız sizi rahatsız etmeyeyim. (Seğirterek) Bana hiç aldırmayın. Bu bunak annen de hep ayağının altında dolaşır.
GLUMOV - Buyrun, amcacığım.
MAMAYEV - Yaklaş, yaklaş. (Esrarengiz bir tavırla) Krutitski ile konuşuyordum. Bir konuda bana akıl danıştı. Efendiden bir adamdır. Bir yazı mı, bir deneme mi, öyle bir şey yazmış. Biraz rötuş istiyormuş. Senin adını verdim. Zavallı adam, pek zeki değildir. Kim bilir gene neler yumurtladı? Ama sen görünce onu koltukla biraz.
GLUMOV - (Şoke olmuş gibi) Aman amcacığım! Böyle bir şey yapmamı nasıl istersiniz?
MAMAYEV - Her zaman, herkese yaltakçılık et demiyorum, ama bu adama azıcık yağ çekersen ziyanlı çıkmazsın. Yazının bir iki yerini övüver de zavallı ihtiyarın gönlü okşansın. Şu ara, sana yararlı olabilir.
«   01   ...    10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   ...    44   »