Ana Sayfa » Yolculamak » Bu Hesapta Yoktu : 23
İKİNCİ PERDE
SAHNE I
Moskova'dan bir kaç kilometre uzaktaki bir kır evinin oturma odası. Madam Turusina'nın refakatçileri olan iki yaşlı kadın uyuklamaktadırlar. Yuvarlak ve tombul Matriyoşa eteklerini dizlerine kadar çekmiş, sobanın karşısında ısınmakta. Lubinka, pasaklı bir cadaloz, iskambil kâğıtları ve bir şişe votkanın üstüne eğilmiştir. Holde yüksek sesle konuşmalar olunca ikisi de sıçrayarak gözlerini açar ve bir şeylerle meşgul olmaya başlarlar. Matriyoşa eteklerini indirip yerde duran dikişini kapar. Lubinka çarçabuk votka şişesini saklayıp kâğıt açar.
MADAM T. - (Uzaktan) Olmaz, olmaz! Bugün evden dışarıya adımımı bile atmam bir daha. (Matriyoşa ile Lubinka bakışırlar)
MAŞENKA - (Uzaktan) N'olursunuz halacığım, yalvarırım halacığım. (Madam Turusina, yüzü solgun ama hâlâ güzelliğini koruyan kırk beş yaşlarında bir kadın, yeğeni Maşenka ile girer)
MADAM T. - Dünyada olmaz. Aklımı kaçırmadım ben. Hem, beygirlerin takımını çıkarttım bile. (Kendini bir koltuğa atarak elini alnına koyar) Bittim, mahvoldum, Matriyoşa, ayağıma bir iskemle getir. (Matriyoşa kendini yerinden zor kaldırıp ayak iskemlesini getirir)
MATRİYOŞA - Gezmeye gitmiyor musunuz, elmasım?
LUBİNKA - (Kâğıt masasından kalkıp yaklaşarak) Bugün hastalanacak demedim mi sana? Falında çıktı.
MATRİYOŞA - Doğru, bana söylemişti.
MAŞENKA - Halam hasta değil. Size ne oluyor halacığım? Aylardan beri ilk kez arabayla gezmeye çıktık. Daha yirmi adımlık yol almadan geri dönüyoruz. (Üzüntüyle kendini bir koltuğa atar)
MADAM T. - Göz göre göre tehlikeye atılmanın ne gereği var?
MAŞENKA - Ne tehlikesi? Ben tehlike filan görmedim.
MATRİYOŞA - (Telaşla) Tam önünüzden mi geçti?
LUBİNKA - Sağdan sola mı, yoksa soldan sağa mı?
MADAM T. - (Dramatik bir edayla) Soldan sağa. (Ağızları açık kalan Lubinka ile Matriyoşa başlarını sallayarak çççççççç derler)
MATRİYOŞA - Ah, kıymetlim, kim bilir ne kadar korkmuşsunuzdur.
MADAM T. - Az kalsın arabacıya dur diyecektim. Ama kendimi topladım. Cesur olmalıyım, hemen pes demek bana yakışmaz, dedim. (Refakatçi kadınlardan hayranlık sesleri)
LUBİNKA - Sofyacığımın gözü pektir. Ne olursa olsun yılmadan üstüne gider.
MATRİYOŞA - Kendini hiç düşünmez. Daha dikkatli olmalı.
MADAM T. - Ben asıl Maşenka'yı düşünüyordum. Yüreğim ağzıma geldi. Ama sesimi çıkarmadım. Az sonra, kahverengi şapkalı bir adam çıkagelmez mi karşıdan? (Matriyoşa ile Lubinka korkuyla soluklarını tutarlar)
MAŞENKA - (Kuru kuru) Yolun sağından mı, yoksa solundan mı?
MADAM T. - Sana kaç kere söyledim. Böyle şeylerle alay edilmez.
MAŞENKA - Yok yolumuza kedi çıkmış, yok şapkalı adam görmüşüz. Ne fark eder?
MADAM T. - Çok iyi bilirsin, bunlar uğursuzluk belirtileridir. Evimde böyle zındıkça laflar istemem. Çeneni kapamazsan git de odana kapan. Zaten evimize gelen kâfirlerde küfrün bini bir para. Bir de senin ileri geri konuşmanı çekemem. (Madam T. konuşurken arkadaşları geriye çekilip işleriyle meşgul olurlar) Kendimizi korumak görevimizdir, Maşenka. Bizi uyarmak için verilen işaretleri görmeden geçemeyiz. Bugünlerde ne kazalar oluyor. Atlar gemi azıya alıyor, arabalar devriliyor, arabacılar sarhoş olup hendeklere yuvarlanıyor. Tanrı lütfedip bir hatta iki işaret vermiş bize, bugün evinizden çıkmayın diye. İtaatsizlik etmek olur mu?
MAŞENKA - Tanrı bize bugün evden çıkmayın demedi.
MADAM T. - (Bezgince gözlerini kapayarak) Rica ederim, yavrum. Böyle serbest düşünceler senin yaşında bir çocuğa hiç yakışmıyor. Sokağa çıkmamız bir ölüm kalım meselesi olsaydı, neyse. Ama misafirliğe gidip boş dedikodularla vakit öldürmek için tehlikeye atılmaya değer mi?
« 01 ... 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 ... 44 »