Ana Sayfa » Yolculamak » Bu Hesapta Yoktu : 34
KRUTİTSKİ - Mil pardon! Size akranım gözüyle bakarım hep. Şey, diyecektim, şu genç kuzeniniz cidden hoşuma gidiyor.
KLEOPATRA - Benim de.
KRUTİTSKİ - Ama onu fazla şımartmayınız.
KLEOPATRA - Onu nasıl şımartıyorum?
KRUTİTSKİ - Böyle güzel bir evlilik hazırlamakla. Gelin de ne cici kız.
KLEOPATRA - Cici kız mı? Ne dediniz? (Ağzı açık kalır)
KRUTİTSKİ - (Şiir okumaya devam eder)
“Ah, validem, sil gözünün yaşını.
Vah hemşirem, sineme koy başını.”
KLEOPATRA - Hangi kız, kimden söz ediyorsunuz?
KRUTİTSKİ - Hangi kız olacak, Maşenka tabii. Sofya Turusina'nın yeğeni. Haydi, bilmezden gelmeyin. Yirmi bin rublelik drahoması var.
KLEOPATRA - (Ayağa kalkarak) Tanrım, inanamıyorum. Doğru olamaz.
KRUTİTSKİ - (Eski mısraları hatırlamakta ısrar eder)
“Beyninden vuruldun kara haberi duyunca,
Hıçkırıklar düğümlendi boğazında,
ama beşuş bir çehre ile…”
KLEOPATRA - Allahaşkına susun! Bu zırva sapan şeylerle deli edeceksiniz beni.
KRUTİTSKİ - Evet, çocuğun hassas bir kalbi de var. “Sakın para için evleniyorum sanmayın, Bay Krutitski” dedi. “Bu kızı gerçekten seviyorum. O bir melektir, bir melek!” Benden, doğacak çocuklarının vaftiz babası olmamı istedi.
KLEOPATRA - (İnleyerek) Oh!
KRUTİTSKİ - Neniz var?
KLEOPATRA - Hastayım. Başım tuttu. Başım çatlıyor.
KRUTİTSKİ - Üzülmeyin, geçer. Ya Donski'nin şu güzel mısralarını hatırlar mısınız? “Bir Rus namus sözü verince, ölmek var, dönmek yok. Ey rakip, beni maşukama ihanetle mi itham edersin?”
KLEOPATRA - (Bağırarak) Gidin. Yalvarırım, gidin buradan. Dayanamıyorum. Aklımı kaçıracağım.
KRUTİTSKİ - Sevgili madam…
KLEOPATRA - Rica ederim, yalnız bırakın beni. Gidin. Gidin. (Krutitski korkuyla kaçarken dönüp omzunun üstünden bakar. Çabukça kaybolur. Kleopatra en yakın sandalyenin üstüne yığılır) Tanrım, inanamıyorum. Ah… Ah… (Bir iki saniye sonra kendini toplar) Belki bir yanlışlık var. İşin doğrusunu bilsem… (Odaya bakınır) Acaba aşk mektupları filan bulabilir miyim? (Hıçkırıklar arasında aramaya başlar) Doğruysa canına okurum onun. Çanına ot tıkarım. İnşallah doğru değildir. Belki de şu pis bunağın uydurmaları. (Çekmeceyi açarak) Aa, bu da ne? Günlüğü. (Ayak sesleri duyarak günlüğünü çabukça çekmeceye saklar. Gözyaşlarını silerek kendini toplamaya çalışır)
GLUMOV - Kleopatra, bu ne harikulade sürpriz! Gözlerime inanayım mı? Göklerden inmiş bir tanrıça gibi şu fakir eve ayak basan siz misiniz?
KLEOPATRA - Annenizi görmeye geldim.
GLUMOV - Onu kaçırdınız. Az önce çıktı.
KLEOPATRA - Ne yazık!
GLUMOV - (Oturması için bir sandalyeyi öne getirerek) Oturun, lütfen. Kalıp benimle konuşacaksınız, değil mi? Kleopatra, üzgün görünüyorsunuz. Sizi üzen bir şey mi var?
KLEOPATRA - Beni üzen biri var.
GLUMOV - Kimmiş o alçak? Kimmiş o rezil?
KLEOPATRA - Evet, alçağın, rezilin biri.
GLUMOV - Öyleyse ben olamam.
KLEOPATRA - Buna bir inanabilsem.
GLUMOV - İnanın.
KLEOPATRA - Ah, inanmak istiyorum, inanmak istiyorum.
« 01 ... 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 »