Ana Sayfa » Yolculamak » Bu Hesapta Yoktu : 42
MADAM T. - (Birden bağırarak) Bu kadınlara derhal yol verilecek. Artık bir dakika bile kalamazlar bu evde. Tanrım, bu dünya artık yaşanmayacak kadar bozuldu. Kötüler günahkâr, iyilerse aptal yerine konuyor.
KLEOPATRA - Üzülmeyin, aptal yerine konan yalnız siz değilsiniz.
MAMAYEV - (Devam ederek) Madam Turusina'ya gönderilen altı imzasız mektup için otuz kopek.
MAŞENKA - Nerden geldikleri şimdi anlaşılıyor.
MADAM T. - Beni affet, canım. Hayatını düzenlemeye kalkışmamalıydım. Buna ne kafam yeter, ne de gücüm. Bundan sonra dilediğini yap. Evleneceğin adamı kendin seç. Artık hiçbir işine karışmam.
MAŞENKA - (Hafifçe) Evleneceğim adamı seçtim, halacığım.
MADAM T. - (Bitkin) Hiç değilse seni aldatmaz, yavrucuğum. Olduğu gibi görünen bir adam. (Kurçayev başıyla selam verir) Matriyoşa ile Lubinka hemen pılılarını pırtılarını toplayıp gitsinler bu evden.
KRUTİTSKİ - Yerlerine başkaları gelecek nasıl olsa.
MADAM T. - Bilmem, emin deÄŸilim.
MAMAYEV - Devam etmemi istiyor musunuz?
MADAM T. - Evet. Artık hiçbir şeyin önemi kalmadı.
MAMAYEV - İhtiyarın ev gezme merakından faydalanarak efendisini bana getiren Bay Mamayev'in uşağı üç ruble aldı. Yerinde sarf edilmiş bir para. Çünkü zavallı kocamış suaygırından çok daha fazlasını koparacağımı umuyorum. (Kendine zor hakim olarak) Daha fazlasını okumak gereksiz.
KRUTİTSKİ - Bana verin. Ben okuyayım.
MAMAYEV - Zahmet etmeyin. Ben okurum. Burada benimle yapılan bir konuşma var. Kimseyi ilgilendirmez. Ha, şurası daha ilginç. İhtiyar bunak Krutitski'ye ilk ziyaret.
KRUTİTSKİ - Neymiş, neymiş?
MAMAYEV - Şimdi de, şu koca adama ve onun başdöndürücü projelerine övgüler düzeyim. Sana ne kadar hayran olsak azdır sayın büyüğümüz. Bize yalnız ve yalnız şunu söyle. Nasıl oldu da, altmış yaşına vardığın halde altı yaşındaki bir çocuğun beynini muhafaza edebildin?
KRUTİTSKİ - Yeter! Susunuz. Bu bir hakaret! Bu defteri derhal bana verin. Derhal. (Gorodulin bahçeden gelir. Kimse onu fark etmez)
MAMAYEV - (Günlüğü Krutitski ile çekişmektedir) Lütfen, müsaade edin. (Defteri o alır) Teşekkür ederim. Burada Gorodulin üzerine bir kaç kelime görüyorum. Geçen gün Gorodulin mesken sıkıntısı üzerine aptalca bir tartışmaya katılmıştı. Birden kafası kızan biri onu liberal olmakla suçladı. Gorodulin öyle sevindi ki, üç gün üç gece Moskova'ya dolaşıp herkese liberal olduğunu ilan etti. Artık öyle sayılıyor. Ondan da beklenir hani.
KRUTİTSKİ - Neden kendinizle alakalı kısmı okumuyorsunuz, kocamış suaygırı?
GORODULİN - (Mamayev'e yaklaşıp elinden günlüğü alarak) Benden beklenir demek!
MAMAYEV - Şey… Şey… Burada olduğunuzu fark etmemiştim, İvan. Gördünüz mü, nasıl hep ayrı ayrı incelemiş?
GORODULİN - Kim bu genç şair Juvenal?
MAMAYEV - Yegor Glumov.
MADAM T. - (Hafifçe) Bu hatıra defterini sahibine veriniz. Mümkün olduğu kadar çabuk. Mümkün olduğu kadar sessizce aramızdan ayrılmasını da söyleyiniz. (Glumov bahçeden gelir. Gorodulin ona defteri verir)
GLUMOV - Telaşlanmayın, Madam T. Ne mesele çıkarmaya, ne bir açıklama yapmaya, ne de kendimi haklı göstermeye çalışacağım. Yalnızca şu kadarını söylemek isterim. Beni aranızdan uzaklaştırmakla büyük bir hata işliyorsunuz.
KRUTİTSKİ - Sana ihtiyacımız yok, delikanlı. Biz dürüst, namuslu insanlarız.
GLUMOV - Öyle mi? Ya benim namussuz olduğuma kim karar verdi? Hanginiz? Siz mi Bay Krutitski? Ben makalenizi yeniden yazarken mi o keskin zekânız namussuzluğuma kanaat getirdi? Yoksa dürüst bir insanın böyle iğrenç bir işe alet olamayacağına mı karar verdiniz? Belki de, evime geldiğiniz gün, o tumturaklı ama saçma sapan sözlerinize hayran kaldığım, neredeyse ayaklarınızı yalayacak kadar alçaldığım için namussuz damgasını bastınız bana. Hayır, hayır. O zaman beni kucaklamaya hazırdınız. Şu günlük elinize geçmeseydi, ölünceye kadar namuslu bir adam sayardınız beni.
« 01 ... 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 »