Ana Sayfa » Yolculamak » Çin Öyküleri : 05


ÇİN ÖYKÜLERİ

ANONİM

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 26


yazının bulunuşundan sonra destan türünden bir betimleme ve temsil sanatı söz konusu olamayacağına göre, o, en çok tarih türüne yaklaşıyordu. İlk dönemlerin yüksek kentsoylu tabakası, birçok konuda, yüksek feodal tabakanın gelenek ve göreneklerini yansılıyordu. Bunun için, bizim elimize geçen öyküye benzer ilk yapıtlar dış biçimleriyle tarih görünümündedirler; içlerinde tarihsel betimlemeler yapılıyormuş, tarihsel olaylar anlatılıyormuş izlenimini verirler. Çağdaş öyküler bile bu niteliği tümüyle yitirmemiştir; hepsinde, hemen her zaman, öykünün kahramanının kişiliği, oturduğu yer ve öğrenimi, eğitimi konusunda inceden inceye bilgi verilmek istenir.
Öykünün bu ilk öncüleri, daha Hanlar çağında ( İ.Ö. 200'le İ.S. 220 yılları arasında) oluşmuş olsa gerektir; ama bunlardan hiçbiri bize kadar gelmemiştir. Bu dönemden kalmış olması gereken ve bize kadar gelmiş olan roman ya da öykü kahramanını gösteren birkaç kitap, hiç kuşku yok ki daha sonraki zamanlarda oluşmuştur. Kan Pao'nun “Sou-shen-chi, “Cinler ve Tanrılarla İlgili Söylentiler” adlı ünlü öykü toplamı (sanırım İ.S. IV. yüzyıl) bile henüz bir öyküler toplamı sayılamaz. Bu kitap oldukça çok sayıda cin, peri öyküleri ve buna benzer şeyleri bir araya toplamıştır ki, bu türden öyküler, daha sonraları, öykülerin çok kullanılan örgelerini oluşturacaklardır. Ama, bu toplam bunların yanında birçok başka yazıyı da bir araya getirmişti; bunlar az çok bilimsel özellik taşır. Bu kitaptaki bütün yazıların deyişi, tarihsel deyiş diyebileceğimiz yalın, süssüz bir deyiştir. Aslında Çinlilerin kendileri de bu toplamı ve daha sonraki dönemlerle ilgili buna yakın kitapları öykü toplamı saymamışlardır. Resmî yazın yapıtları katalogları da, tıpkı romanlar, baladlar vb. gibi, öyküleri de yazından saymıyorlar. Eski Çinlilerin tanımına göre ancak ahlaksal ya da siyasal bir değeri olan yapıt yazınsal sayılabilir. Tarihsel ve bilimsel özellik taşıyan kitapların böyle öğretici bir değeri vardır ve bunlar, bunun için yazından sayılır. Oysa, özellikle estetik değeri olan öyküler yazından sayılmaz. “Sou-shen-chi” ise Çinlilerce yazın yapıtı sayılmaktadır.
Bütün bu söylediklerimize, başka bir takım sorunlar da bağlanıyor. “Sou-shen-chi”de anlatılan şeyler, Çinlilerce olmuş olaylar ya da hiç olmazsa bir dereceye dek olabilecek şeyler kabul ediliyor; yani bu öyküler, bir bakıma olanak oranında, resmî tarih yapıtlarını tamamlamaya yarayacak olan, değerleri oldukça kuşkulu, tarihsel gereçlerdir. Öykülerin olayları da gerçek olaylar olabilir. Çoğu kez de böyledir. Ama, onların içerikleri, tarih yapıtlarını tamamlamak için kullanılmaz. Dahası, çoğu kez insan, anlattığı öyküye yazarın kendisinin de inanmadığı izlenimine kapılır. Her şeyden önce, öykücü için, olayın gerçek olup olmaması, hiç de üzerinde durulacak bir sorun değildir.
İlk gerçek öyküler T'anglar döneminde, M.S. VII.-IX. yüzyıllarda ortaya çıkmış olmalıdır. Bir yandan “Sou-shen-chi” toplamının, gerçek sayılan cin-peri öyküleri; öte yandan da, zamanın ünlü kişilerinin sözleri ve işleriyle ilgili notlar (örneğin Liu İch'ing'in V. yüzyılda yazılmış “Shih-shuo-hsin-yü”), bir de, daha çok tarihsel fıkralar toplamı diyebileceğimiz kitaplar, bunların öncüleri sayılabilir. Bunlardan önce var olan başka bir yazınsal biçim de masaldır. Daha, “Sou-shen-chi” gibi toplamlarda, tarihsel bir biçime bürünmüş gerçek masallar bulunmaktadır. Daha sonraki öykülerde bu durum sürüyor. Sonunda bu türün ilk biçimlerinden biri olarak, bir de ahlaksal budist öyküsü vardır. Bu türün kaynağı aranınca, Hindistan'dan geldiği görülür. Hindistan'da budist dinini yayma amacıyla birbirinden çok ayrı kaynaklardan öyküler toplanmış, bunlar budist görüşüyle değiştirilmiş ve büyük toplamlar olarak sınıflandırılmıştır. Bu tür toplamlar, kısmen Çinçe'ye çevrilmiştir. (E. Chavannes'ın “500 contes et légendes” adlı kitabında adı geçen çevirilere bk.). Bunlar halk dili denebilecek bir Çinceyle yazılmışlardı ve budist rahiplerinin, vaazları içinde söylenmeye elverişli olduğu için, pek işlerine yarıyordu. Çok geçmeden bu türlü yapıtlar Çin'de de yansılanarak yazılmaya başladı. (Örneğin: T'anglar döneminden T'ang Lin'in “Ming-pao-chi” [Ödül ve Ceza Üstüne Öyküler] adlı yapıtı). Bunlar deyiş bakımından
«   01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   ...    57   »