Ana Sayfa » Yolculamak » Çocukluk : 07
Bu sırada Yakof abaküsü önüne çekerek, üstüne 800 rubleyi işaretledi ve babamın daha neler söyleyeceğini bekleyerek gözlerini belirsiz bir noktaya dikti. Babam sözünü sürdürerek:
- Benim burada bulunmadığım zamanlar, ev harcamaları için anlaşıldı mı? Devlet Bankası'nda depozitodan geriye kalan 2000 rubleyi de alırsın. Değirmenden de 1000 ruble alman gerekiyor; senin hesabına göre, satabileceğimiz 7000 pud (11) ottan -ki 45 kapikten sayıyorum- 3000 ruble alırsın, böylelikle elindeki paranın tutarı ne kadar olacak? 12.000 ruble, öyle değil mi?
Yakof:
- Evet efendim, öyle, dedi.
Bununla birlikte, parmaklarının telaşla oynamalarından onun bir şeye karşı çıkacağını sezmiştim, fakat babam ağzını açmasına olanak vermedi:
- İşte bu hesapladığımız paralardan 10.000 rubleyi kooperatife, Petrovskoe için göndereceksin. Gelelim şimdi yazıhanedeki paraya; (Yakof abaküs üzerinde işaretlenmiş olan 12.000'i bozup, yerine 21.000 rubleyi işaretledi) bana getirir, bugünkü tarihle kaydedersin (Yakof abaküsü karıştırıp ters çevirdi, galiba bu davranışıyla, 21.000 rublenin de yanacağını göstermek istiyordu). İçinde para olan bu zarfı da, üstünde yazılı adrese verirsin, dedi.
Ben masaya yakın duruyordum, zarfın üstündeki yazıya şöyle bir göz attım. “Karl İvanoviç Mayer” yazılıydı.
Beni ilgilendirmeyen bir şeyi okuduğumun farkına varan babam, elini omuzuma koyarak, beni hafifçe masadan öteye itti. Ben, bu hareketin bir okşama mı, yoksa bir aşağılama mı olduğunu sezememekle birlikte, her olasılığa karşı, omuzumda duran, büyük, damarlı eli öptüm. Verilen buyruklara karşılık olarak Yakof:
-Başüstüne, efendim, dedi ve annemin Habarovskoye adındaki çiftliğinden gelen paraların ne yapılacağını sordu. Babam da:
- Yazıhanede duracak, buyruğum olmadıkça da, asla hiçbir yere harcanmayacak yanıtını verdi.
Yakof birkaç saniye sustu; sonra birdenbire, parmakları oynamaya başladı, efendisini dinlerken, yüzünde taşıdığı saf, boyun eğer anlatımı, kurnaz, zeki bir duruma çevirerek, abaküsü önüne çekti ve söze başladı:
- Izin edin de açıklayayım, Piotr Aleksandroviç (12) yine siz bilirsiniz, bence parayı bankaya vaktinde yatırmaya olanak yok, dedi; ve kesik kesik sürdürdü: saygıdeğer efendim, değirmenden, satılacak ottan, rehinden geri kalan paranın alınacağını söylediniz, diyerek bir yandan da saydığı paraları kaydetmeye başladı, bir süre bekledikten sonra, zeki ve anlamlı bakışlarını babama çevirdi ve: “Ben bu hesap ve kestirimlerde aldanmış olmaktan korkuyorum” diye ekledi.
- Niçin?
- İşte gördüğünüz gibi: önce değirmen sorunu: değirmenci iki kez bana geldi, parası olmadığına antlar içerek, borcun geriye bırakılmasını rica etti. Hatta kendisi de şimdi buradadır. Saygıdeğer efendim onunla görüşmek iyiliğini yapmaz mısınız?
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 ... 63 »