Ana Sayfa » Yolculamak » Değirmenimden Mektuplar - I : 24


DEĞİRMENİMDEN MEKTUPLAR - I

ALPHONSE DAUDET

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 116


Arkadaşım birdenbire durdu, bir an tuhaf tuhaf bana baktı, sonra, hop! ellerini uzatıp masaya yığılıverdi. Hemen yanına koştum, adamcağızı tartakladım:
- Hey, Tché! Hey, Tché!.. diye seslendim. Yanıt yok. Zavallı ölmüştü… Bendeki heyecanı siz düşünün! Belki bir saatten çok, cesedin karşısında zangır zangır titreyerek apıştım kaldım. Sonra hemen aklıma geldi: “Ya fener ne olacak?” Bir anda yukarıya fırlayıp feneri yaktım. Ortalığı karanlık basmıştı bile. Öyle bir gece ki, sormayın! Denizin, rüzgârın sesi değişmişti. Her an, merdivende biri bana sesleniyor gibiydi. Sonra, beni bir ateş bastı, bir susama… Ama kimse beni aşağıya indiremezdi, ölüden ödüm kopuyordu. Sonunda, şafak sökerken, biraz cesaret geldi. Bizim arkadaşı kaldırıp yatağına yatırdım; üstüne bir çarşaf, başucunda iki satırlık bir dua, sonra, haydi bakalım, yardım işaretine…
Ne yazık ki, deniz kabardıkça kabarmıştı. Boş yere yardım istedim durdum; kimseler görünmedi… Şimdi kaldık mı bizim zavallı Tchéco ile başbaşa?.. Hem Tanrı bilir, ne güne dek!.. Hiç değilse, gemi gelinceye dek yanımda kalsın, diyordum. Ama üç gün sonra gördüm ki, bu olanaksız… Ne yapmalı? Dışarıya mı çıkarmalı! Gömmeli mi? Kaya pek sertti ve adada sürülerle karga vardı. Adamcağızın onlara yem olması günahtı. Sonunda, karantinanın hücrelerinden birine götürüp bırakmayı akıl ettim… Bu üzücü angarya, beni bütün bir öğle sonu uğraştırdı. Hem yalnızca uğraşmak mı? Yüreğimi pek tutmak için neler çektim!.. Bakın, bugünlerde bile, rüzgârlı bir öğle üstü, adanın orasına yolum düşerse, bana hâlâ sırtımda ölü var gibi gelir…
Zavallı Bartoli! Anımsarken bile alnından terler boşanıyordu.
***
Sofrada uzun uzun, hep fenerden, denizden, deniz kazalarından, Korsika eşkiyalarından söz açardık. Sonra, güneş batarken, ilk nöbeti alan bekçi küçük fenerini yakar, piposunu, matarasını, kenarları kırmızı, kalın bir Plutarque çevirisini (Sanguinaires adasının bütün kitaplığı buydu) alır ve ortadan yiterdi. Biraz sonra, bütün deniz fenerinde bir zincir ve çıkrık gürültüsüdür kopardı.
Bu işler olup biterken ben de dışarıya, taraçaya gider otururdum. Batmak üzere olan güneş, bütün ufku peşine takarak, gittikçe daha hızlı suya inerdi. Rüzgâr sertleşir, ada mor bir renge bürünürdü. Gökyüzünde, tepenin üstünden ağır ağır büyük bir kuş geçerdi. Bu, Cenevizlerden kalma kuledeki yuvasına dönen kartaldı. Denizden azar azar sis yükselirdi. Az sonra, adanın çevresindeki ak köpük kıvrımından başka, her şey ortalıktan silinirdi… Birdenbire başımın üstünden gür ve tatlı bir ışık dalgası fışkırırdı. Artık fener yanmıştır. Parlak ışık bütün adayı gölgede bırakarak gider, denizde engine dökülürdü. Ben de, her geçişinde bana da biraz ışık sıçratan bu büyük ışık dalgalarının altında, karanlığa gömülü kalırdım… Ama rüzgâr, biraz daha sert esmeye başlayınca, içeriye girmek gerekirdi. El yordamıyla kocaman kapıyı kapatır, kol demirini vurur, sonra, hep el yordamıyle, altımda sallanan ve ses çıkaran küçük bir dökme demir merdivenden yukarı tırmanarak, fenerin ta tepesine çıkardım. Bakın, burası gerçekten ışık içindeydi.
Tam altı sıra fitilli pek büyük bir Carcel lambası düşünün. Fenerin, kimileri kocaman birer billur mercekle kaplı, kimileri de alevi rüzgârdan korumak için takılmış büyük ve sabit bir camekana açılan çeperleri, yavaş yavaş bu lambanın ekseni çevresinde döner.. buraya girince gözlerim kamaşırdı. Bütün bu bakırlar, çinkolar, bu ak madenden yansıtaçlar, büyük mavimtırak dairelerle dönen bu kabarık billur duvarlar, bütün bu aylalı parıltılar, bütün bu ışık cümbüşü, bir an başımı döndürürdü.
Ama yine, yavaş yavaş gözlerim alışırdı. Gider, tam lambanın altına, uyumamak için Plutarque'ını yüksek sesle okuyan bekçinin yanına otururdum…
Dışarısı zifiri karanlık, dipsiz bir uçurum. Rüzgâr, camekanın çevresindeki balkonda, deli gibi uluyarak dolaşır, fener çatırdar, deniz homurdanırdı. Adanın bir ucunda dalgalar, suya gömülü kayaların üstünde top gibi patlardı…
«   01   ...    14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   ...    42   »