Ana Sayfa » Yolculamak » Değirmenimden Mektuplar - II : 29


DEĞİRMENİMDEN MEKTUPLAR - II

ALPHONSE DAUDET

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 117


Pariste var bir akkeşiş,
Aman bu iş, canım bu iş…

Herkes, umutsuzlukla yerinden kalktı.
- Alın, götürün şunu… Zavallıyı cin çarpmış! gibi bağrışmalar oldu.
İstavroz çıkaran çıkarana. Başkeşişin asası, ine kalka bir hal oldu… Ama Père Gaucher'nin kimseyi gördüğü ve dinlediği yoktu. Güçlü kuvvetli iki keşiş kendisini yakalayıp kilisenin bir kapısından dışarıya zor attılar. Adamcağız, babaları tutmuş gibi çırpınıyor ve sesi çıktığınca “Aman bu iş, canım bu iş”lerini sürdürüyordu.
* * *
Ertesi gün, zavallı adamcağız daha şafak sökmeden başkeşişin dua odasında yere diz çökmüş, gözlerinden kanlı yaşlar aka aka, “tövbe ve istiğfar” ediyordu. Dövüne dövüne:
- Hazretim, diyordu, vallahi suç iksirin! Beni bu duruma sokan iksirdir.
Başkeşiş onu bu böyle pişman, böyle candan üzgün görünce, kendi de üzüldü.
- Père Gaucher, canım, bu denli üzülmeyin. Bu da geçer yahu!.. Hem sonra dünkü rezillik öyle büyütülecek bir şey de değil. Yalnızca şarkı biraz… şeydi… Umarım genç keşişler duymamıştır… Şimdi anlatın bakalım, ne oldu? Başınıza neler geldi?… İksirin tadına bakayım derken, değil mi?… Sanırım biraz fazlaca kaçırdınız. Evet evet, kesinlikle böyle olacak… Siz de, barutu bulan Frère Schwartz gibi, kendi buluşunuzun kurbanı oldunuz. Söyleyin bana dostum, iksiri kesinlikle kendiniz denemeniz gerekli mi?
- Ne yazık ki gerekli, hazretim… Ölçeğe vurunca alkolün gücünü, derecesini anlıyorum; ama kıvamını, tadının güzelliğini kavramak için kesinlikle tatmalıyım…
- Ya! Pek iyi öyleyse… Ama size bir şey soracağım… Zorunlu olarak iksirden tattığınızda, hoşunuza gidiyor mu? Bundan zevk alıyor musunuz?
Zavallı Père Gaucher, kıpkırmızı kesilerek:
- Ne yazık, hazretim… dedi, hele iki akşamdır kâfirin öyle bir tadı, öyle bir kokusu var ki! Belki de bu kötü oyunu bana şeytan oynadı… Artık ben de karar verdim; bundan sonra yalnızca ölçekle iş göreceğim. Varsın likör, eskisi gibi tadına doyulmaz olmasın, eskisi gibi incilenmeyiversin!
Başkeşiş heyecanla atıldı:
- Sakın ha! Alıcıları kaçırmaya gelmez. İşin aslını bildiğinize göre, yapacağınız şey, tetik davranmak olsun… Peki, tadım için ne gerekiyor? On beş, yirmi damla değil mi? Haydi, yirmi diyelim… Eh, artık yirmi damlayla da size külah giydirebilecek şeytana aşkolsun!… Sonra, ne olur ne olmaz, bir kaza çıkmasın diye, sizi kiliseye gelmekten de bağışık tutuyorum. Akşamları damıtım yerinde dua edersiniz… Şimdi yürek rahatlığıyla işinize bakın hazretim ve özellikle damlaları iyi sayın.
Pek iyi! Zavallı hazret, damlaları istediği gibi sayadursun, yakayı bir kez şeytana kaptırmıştı, bir türlü kurtaramıyordu.
Artık damıtım yerinde nasıl cümbüşlü tapınmalar oldu, orasını hiç sormayın!
* * *
«   01   ...    19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   »