Ana Sayfa » Yolculamak » Doğudaki Hayalet : 01


DOĞUDAKİ HAYALET

PIERRE LOTI

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 112


Bu kitap (Fantôme d'Orient) Cumhuriyet Dünya Klasikleri Dizisi için özel olarak çevrilmiştir. Fransızca'dan çeviren: Faruk Ersöz
Yayına hazırlayan: Egemen Berköz
Dizgi: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.
Baskı: Çağdaş Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti.
AÄŸustos 2000

ÖNSÖZ (*)

Pierre Loti, yapıtlarının yanı sıra, çok renkli yaşamı ve kişiliğiyle de özellikle yaşadığı dönemde ilgi odağı olmuş ender yazarlardan biri. Gazetelerde, dergilerde resimleri basılan, hakkında türlü çeşitli, doğru yanlış sürekli haberler, yazılar çıkan bir ünlü; öyle ki 1903-1905 yılları arasında Vatour gemisinin komutanlığını yaptığı zamanlar İstanbullu hanımlar onu izletmek için özel hafiyeler tutmuşlar. Bugün için adı pek yabancı gelmese de yapıtları pek tanınmayan Fransız deniz subayı Julien Viaud, yazın dünyasındaki adıyla Pierre Loti, Türkiye'yi ikinci yurdu saymıştı.
Deniz subaylığı sayesinde çeşitli ülkeler tanıma fırsatını bulan Loti, mesleği gereği yaptığı yolculukların yanı sıra, zaman zaman kendi de yolculuklara çıkmıştır. Tahiti'den Senegal'e, Mısır'dan Çin'e, Hindistan'dan Amerika'ya kadar çok yer gezip dolaşmış ama yalnızca Türkiye'yle bir gönül bağı olmuştur; bu, sözde kalan bir gönül bağı değildir.
Ardında kırk kadar yapıt bırakan Pierre Loti 14 Ocak 1850 günü dünyaya geldi. Sanatçı kişiliği daha çocukluğunda belirmeye başladı. Kardeşindeki resim yeteneğini gören ablası Marie, onu resme yönlendirdi, aynı zamanda da piyanoya başlattı. Loti, fotoğraf çekmeye merak sarınca bir süre sonra resmi bırakmış ama piyanodan hiç bir zaman kopmamış, komutanlık yaptığı savaş gemilerinde bile odasına bir piyano koymayı ihmal etmemiştir.
Julien on beş yaşındayken, ağabeyi gibi denizci olmaya karar verir. Deniz Harp Okulu sınavlarına hazırlanmak için gittiği Paris'te yalnızlıktan kurtulmak için küçük bir deftere içini dökmeye başlar. 1866 Kasımında başladığı bu günlük giderek bir yaşamın seyir defterine dönüşür. Pierre Loti hemen bütün yapıtlarını günlüğünden yola çıkarak yazdığı için yapıtları özyaşamöyküsel bir nitelik taşır.
Julien Viaud ilk kez asteğmen olarak Jean-Bart gemisiyle çıktığı uygulama gezisi sırasında Türk topraklarına ayak basar. Jean-Bart 20-25 Şubat 1870 tarihleri arasında İzmir limanında demirler. Kent onda üstünkörü bir izlenim bırakmıştır. Karanlık bir gecedir; yağmur yağmakta, sokak köpekleri ulumakta, kervanlar geçerken develerin çıngırakları duyulmaktadır. Her şey sanki bir düşteymiş gibi görünmüştür ona. Türkiye'ye bir sonraki gelişiyse 1876 yılına rastlayacaktır.
Bu arada Tahiti'ye, sonra Senegal'e gider; Tahiti'de Kraliçe Pomaré'nin nedimeleri ona Loti adını takarlar, sonraları yapıtlarını imzalayacağı bu ad tropikal bir çiçeğin adıdır. Deniz subayının Senegal'de yakalandığı sevda fırtınası düş kırıklığıyla biter. Sonra onu Couronne fırkateyninde teğmen olarak görüyoruz. Aradan geçen zaman içinde, çizdiği resimlere günlüğünden eklediği alıntılarla, Paris basınının önde gelen ressam muhabirleri arasına girmeyi başarmıştır.
«   01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   ...    44   »