Ana Sayfa » Yolculamak » Dr. Jekyll ve Mr. Hyde : 12
- Evet, doğrudur efendim. Mr. Hyde'ın bir anahtarı var.
Noter dalgın dalgın:
- Anlaşılan, efendin o gence çok güven duyuyor. Ne dersin?
- Evet, efendim, orası öyle… Onun isteklerini yerine getirmek için emir bile aldık.
Utterson sordu:
- Mr. Hyde'ı ben hiç gördüm mü acaba?
- Görmenize olanak var mı efendim? O burada hiç yemek yemez ki… Evin bu yanında biz bile onu pek az görürüz. O daha çok, laboratuvardan gelir gider.
- Eh, peki… İyi geceler, hoşçakal.
- Güle güle efendim, iyi geceler.
Noter oradan bir iç sıkıntısıyla ayrılarak evine döndü. Kendi kendine düşünüyordu: “Ah, zavallı Harry Jekyll! Bir çıkmaza saplanmış gibi geliyor bana. Kesinlikle, şimdi değil ama gençliğinde, bundan yıllarca önce taşkın bir adamdı. Ama doğa yasalarında insanların davranışlarını sınırlayan bir düzen yok ki… Evet, öyle olacak: Eskiden işlenmiş bir günahın hortlaması. Örtbas edilmiş bir ahlaksızlığın geri tepmesi. Yılların bellekten sildiği ve benliğe karşı düşkünlüğün bağışlattığı bir yanlışın, neden sonra, gölge gibi sinerek gelen bir cezası olmalı bu…”
Noter, bu düşüncelerle ürpererek kendi geçmişine döndü. Belleğini iyice kurcalayarak, kendisinin de buna benzer umulmadık bir suçu olup olmadığını anlamak için, anılarını düşündü. Geçmişi hemen hemen lekesizdi. Geçmişlerinde kalan yaşam sayfalarını, pek az kimse ondan daha kaygısız okuyabilirdi. Yaşamı boyunca birçok küçük suç işlediği olmuş ve bunların utancını duymuştu; ama tam işleyecekken kendisini sıyırıp kurtardığı birçok suç da onu ürkütüp akıllandırarak, vicdan erinci vermişti.
Yine önceki konuya döndü ve bir umut ışığı sezdi; “Şu Hyde denen adam, şöyle bir araştırılsa, kesinlikle bir takım gizleri olan biridir. Hem görünüşünden de belli ki kötü gizleri olan biri! Öyle gizler ki, zavallı Jekyll'ın en kötü suçları onun yanında tertemiz kalır. Bu iş böyle sürüp gidemez. Bu herifin bir haydut gibi Jekyll'ın yatak odasına kadar girdiğini düşünmek bile tüylerimi diken diken ediyor. Zavallı Harry Jekyll! O ne uyanış! Ne uyanış! Ya bundan doğacak tehlike? Çünkü, Hyde denen bu herif böyle bir vasiyetnamenin bulunduğunu sezecek olursa, mirası ele geçirmek için sabırsızlanacağı kesin. Bu işe karışmalıyım. Ah, Jekyll bana bir izin verse, engel olmasa…” diye düşündü; vasiyetnamenin o şaşırtıcı tümcelerini bir kez daha, bütün açıklığıyla aklından geçirdi.
On beş gün sonra bir gün, beklenmedik bir rastlantıyla, Doktor Jekyll, ülkece tanınmış, seçkin, zeki, ağzının tadını bilen beş altı arkadaşına, o sıra dışı şölenlerinden birini verdi. Utterson ne yaptı yaptı, herkes dağıldıktan sonra geride kaldı.
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 ... 50 »