Ana Sayfa » Yolculamak » Dr. Jekyll ve Mr. Hyde : 29
Utterson:
- Bu kâğıtlardan yanında var mı? diye sordu.
Poole ceplerini yokladı ve buruşuk bir pusula çıkardı. Noter şamdanın üzerine eğilerek bu kâğıdı dikkatle gözden geçirmeye koyuldu. Kâğıdın üstünde şunlar yazılıydı: “Doktor Jekyll, Mr. Maw ve ortaklarına saygısını sunar. Son göndermiş oldukları örneğin saf olmadığını, işine yaramayacağını kesin olarak onlara bildirir. 18** yılında Doktor Jekyll, Mr. Maw ve ortaklarından çok miktarda bu maddeden almıştı. Şimdi onlardan bu örneği ellerinden geldiği kadar iyice aramalarını ve aynı nitelikte olanından, biraz da olsa ellerinde varsa, hemen kendisine göndermelerini rica eder. Fiyatı önemli değildir. Doktor Jekyll için bu maddenin önemi pek büyüktür.” Mektup buraya dek düzgün bir yazıyla yazılmış; ancak bundan sonrasında yazanın heyecanı çok artmış olmalı ki, eli birden titremeye başladığından eğri büğrü bir yazıyla, “Tanrı aşkına, bana eskisinden azıcık olsun bulun!” sözcüklerini eklemişti.
Utterson:
- Ne garip bir pusula!.. dedi ve sonra sertçe:
- Poole, nasıl oldu da bunu böyle açık olarak ele geçirdin? diye sordu.
Poole:
- Efendim, Mawlardaki adam pek kızdı da, bunu pis bir şeymiş gibi yüzüme fırlattı, diye yanıtladı.
- Bu kesin olarak doktorun el yazısı… Sen ne dersin?
Uşak yüzünü biraz buruşturarak:
- Hımmm, sanırım biraz benziyor, dedi ve sonra değişik bir sesle:
- El yazısından ne çıkar ki efendim, ben onun kendisini gördüm, diye ekledi.
Noter:
- Ne!.. Kendisini mi gördün? Eee, öyleyse? dedi.
Poole:
- Evet efendim, kendisini gördüm. Bakın nasıl oldu, size anlatayım. Bahçeden birdenbire amfiye girdim. Kendisi, bu ilacı aramak için mi ne içinse, dışarı çıkmıştı. Bunu da çalıştığı oda kapısının açık kalmasından anladım. Salonun öbür ucunda, ambalaj talaşları arasında bir şeyler bulmaya çabalıyordu. Ben içeri girince başını kaldırdı, şöyle bir haykırdı ve merdivenlerden uçar gibi doğru çalışma odasına kaçtı. Onu bir dakika kadar görebildim. Keşke görmez olaydım efendim, tüylerim diken diken oldu… Mr. Utterson, bu gördüğüm kimse benim efendim idiyse, yüzünde neden bir maske vardı? Neden fare gibi bağırarak benden kaçtı? Ben ona bunca yıl hizmet ettim… Hem sonra… diyerek sustu, elini yüzünde gezdirdi.
« 01 ... 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 ... 50 »