Ana Sayfa » Yolculamak » Dr. Jekyll ve Mr. Hyde : 46


DR. JEKYLL VE MR. HYDE

ROBERT LOUIS STEVENSON

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 17


Evet, yüksek umutları, ülküleri, çevresinde dostları olan ama ılımlı yaşamından hoşnut olmayan yaşlı doktoru seçtim; Hyde'ın bedeninde doyamadığım gizli zevklere, özgürlüğe, gençliğe, hovardalığa, deli gönle kesin olarak veda ettim. Ama sanırım, bu seçimi bilinçsiz bir çekinmeyle yapmıştım. Çünkü buna karar verirken, ne Soho'daki evimden vazgeçmiş, ne de hâlâ çalışma odamda hazır duran Edward Hyde'ın giysilerini yok etmiştim. İki ay kadar kararıma bağlı kaldım. İki ay kadar, ömrümde olmadığı denli ılımlı yaşadım; doygun bir vicdanın rahatlığını tattım. Ama zamanla, korkum azalmaya başladı. Vicdanımın övgüleri doğal görünür oldu. Özgürlük için çırpınan Hyde gibi, ben de acıyla, derin isteklerle kıvranmaya başladım; en sonunda, istencimin zayıf bir saatine çatınca, o dönüştürücü ilacı yeniden yaptım ve içtim.
Hiç sanmam ki bir sarhoş, yaptığı kötülüğü düşünürken, bunu bedensel duygusuzluğu nedeniyle yaptığını düşünsün; sarhoş gibi, ben de -durumumu uzun uzun düşünmeme karşın- içsel bir hazırlığın, kötülük etme susuzluğunun Hyde'ın başlıca özelliği durumuna geldiğini pek anlayamamıştım. Bunun cezasını da, daha sonra çektim. İçimdeki iblis uzun zaman kafeste tıkılı kalmıştı; sonra kükreyerek dışarı fırladı. İlacı içerken bile, kötülüğe karşı içimde daha küstah, daha şiddetli bir eğilim duydum. Öldürdüğüm talihsiz adamın ince sözlerini içimdeki o sabırsızlık fırtınasıyla dinleyişim, sanırım işte bundandı. Tanrım da tanık olsun ki dengeli olmaksızın, bir insan böylesine boş bir nedenle böyle bir cinayet işleyemez. Vururken, oyuncağını kıran hasta bir çocuk kadar düşüncesizdim. Ama ben, kendimi, en kötülerimizi bile kötülüklerden bir oranda kurtaran bütün hayırlı içgüdülerden bile bile sıyırmıştım; onun için en küçük bir tutku bile duydum mu, yok oldum demekti.
İçimdeki o uğursuz ruh birdenbire uyandı ve saldırmaya başladım. Dayanıksız vücuda, taşkın bir neşeyle ve her vuruştan zevk duyarak vurdum. Ancak yorulmaya başladığım zaman, çılgınlığımın en hummalı bir anında, içimi birdenbire müthiş bir korku kapladı. Sis dağıldı. Yaşamımın bitmekte olduğunu gördüm. Bu çılgınlık sahnesinden, hem koltuklarım kabara kabara, hem korka korka kaçtım; kötülük yapmaktan duyduğum hırsı kışkırtıp doyurmuş, yaşama olan bağlılığımı son derece yükseltmiştim. Soho'daki eve koştum. Tümüyle emin olmak için de, belgelerimi yaktım. Sonra sevinçle, yeniden fenerlerin aydınlattığı sokaklara düştüm. Hem işlediğim cinayetten mutluluk duyuyor, ilerde işleyeceklerimi tasasız tasasız kafamdan geçiriyor; hem de arkamdan öc alıcının beni izleyip izlemediğine kulak kabartarak, hızlı hızlı yürüyordum. Hyde ilacı karıştırırken bir türkü söylüyor, karıştırdıktan sonra da ölenin sağlığına içiyordu. Dönüşme sancıları daha bitmeden Harry Jekyll, seller gibi akan minnet ve pişmanlık gözyaşları içinde yere diz çöküyor ve kenetlenmiş ellerini Tanrıya kaldırıyordu. Sonra, yalnızca zevkimi düşünmenin gözlerime çektiği perde baştanbaşa yırtıldı ve yaşamımı bütün olarak gördüm. Ta babamın elinden tutarak yürüdüğüm çocukluk günlerimden başlayarak meslek yaşamımın yorucu didinmelerini gözümün önüne getirdim. Yaptığıma bir türlü inanamayarak, durup durup o geceki müthiş olaylara geliyordum. Avazım çıktığı kadar haykırmak istiyordum. Anılarımın önüme yığdığı korkunç hayal ve ses kalabalığını gözyaşlarımla, yakarılarla savmaya uğraşıyordum. Yakarılarımın arasında günahım, o uğursuzun yüzünden, ruhumun ta derinliğine, hâlâ dik dik bakıyordu. Sonra, bu vicdan acısı gitgide yeğinliğini azalttı ve onun yerini bir sevinç kapladı. Tuttuğum yolun düğümü artık çözülmüştü. Bundan sonra Hyde'ın var olması olanaksızdı. İster istemez varlığımın iyi yanına bağlanacaktım. Ah!.. Bunu düşünmek bile beni ne sevindirmişti, bilsen… Olağan bir yaşamın sorumluluk ve koşullarına, yeniden, nasıl da candan ve gönülden sarıldım!
«   01   ...    36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   »