Ana Sayfa » Yolculamak » Erzurum Yolculuğu & Byelkin'in Öyküleri : 62
- Fakat siz de o kadar sabırsızsınız ki! İşte efendime söyleyim, sofradan kalktık… Fakat sofra başında tam üç saat oturmuştuk… Yemek de öylesine güzeldi ki. Mavi, kırmızı, çizgili keşkülü-fukaralar… Uzatmayayım, sofradan kalkıp bahçeye elim sende oynamaya çıktık. İşte genç bey o zaman göründü.
- Söyledikleri kadar yakışıklı mı gerçekten?
- Hem de nasıl! Çok güzel bir delikanlı doğrusu. Boylu boslu, al yanaklı…
- Sahi mi? Bense solgun benizli sanıyordum onu. Peki sonra. Nasıl bir adam? Hüzünlü, düşünceli bir görünüşü var değil mi?
- Siz ne diyorsunuz? Ömrümde böyle azgın delikanlı görmedim ben. Bizimle elim sende oynamaya kalktı.
- Sizinle elim sende oynamak mı! Olamaz!
- Niye olmasınmış! Hem neler neler yaptı daha başka! Yakaladığını öptü!
- Müsaadenle Nastya, uyduruyorsun.
- Müsaadenizle, uydurmuyorum hanımcığım. Elinden zor kurtuldum ben. Söylediğim gibi, bütün gün bizimleydi.
- Fakat nasıl olur? ÂAşık olduğunu, kimseye yüz vermediğini söylüyorlar.
- Onu bilmem hanımcığım ama, bana pek yüz verdi doğrusu. Tanya'ya da öyle. Kâhya kadının kızına da bakıp durdu. Söylemesi ayıp, hiç kimseyi gücendirmedi. Böyle bir çapkın işte!
- Şaşılacak şey! Evde ne diyorlar onun için peki?
- Çok seviyorlar kendisini. Beyin altın gibi kalbi vardır, çok neşeli bir delikanlıdır diyorlar. Tek kötü yanı kızların peşinden gezmeyi pek sevmesiymiş. Fakat bana sorarsanız dert değil, bu da zamanla geçer.
Liza içini çekerek:
- Ah, onu görmeyi nasıl isterdim! dedi.
- Bundan kolay ne var? Tugilova uzak yer değil ki, topu topu üç verst. O yana doğru ister yürüyerek, ister atla bir gezintiye çıkın, hemen görürsünüz onu. Çünkü her sabah erkenden tüfeğini alıp ava çıkıyor.
- Olmaz, iyi değil bu. Peşinde dolaştığımı sanır sonra. Zaten babalarımız da kavgalı olduğu için tanışmamız büsbütün olanaksız… Nastya, dur bakayım! Aklıma ne geldi, biliyor musun? Köylü kızı kılığına girerim ben de!
- Niye olmasın. Kalın bir mintan, üstüne de sarafan giyip, korkmadan Tugilova'nın yolunu tutun. Berestov'un gözünden kaçmayacağına garanti veririm.
- Zaten buralılar gibi konuşmasını da çok güzel becerebiliyorum. Ah Nastya, sevgili Nastya! Ne güzel bir buluş bu!
Liza bu eğlenceli tasarısını mutlak gerçekleştirmek niyetiyle yatıp uyudu. Ertesi gün de planını uygulamaya girişti. Pazardan kalın keten, mavi renkli kaba pamuklu bez, bakır düğmeler aldırttı. Nastya'nın yardımıyla kendisine bir mintanla bir sarafan biçti. Bütün hizmetçi kızları dikiş işiyle görevlendirdi.
« 01 ... 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 »