Ana Sayfa » Yolculamak » Erzurum Yolculuğu & Byelkin'in Öyküleri : 70


ERZURUM YOLCULUĞU & BYELKİN'İN ÖYKÜLERİ

ALEKSANDR PUŞKİN

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 50


- Sen emret sevgilim, hemen şu anda başlayalım.
Oturdular. Aleksey cebinden bir kurşun kalemle bir not defteri çıkardı. Akulina şaşılacak kadar kısa zamanda söktü alfabeyi. Aleksey anlayış gücüne hayran kaldı onun. Kız ertesi gün yazıya geçmek istedi. İlkin kaleme söz dinletemiyordu. Fakat birkaç dakika sonra yeterince düzgün çekmeye başladı harfleri. Aleksey:
- Bu bir mucize! dedi. Çalışmamız Lancester sisteminden de hızlı gidiyor. Gerçekten de Akulina daha üçüncü derste “Boyarın Kızı Natalya”yı (22) heceleye heceleye okudu ve okurken arada bir ileri sürdüğü düşünceler Aleksey'i şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükledi. Bu öyküden çıkardıkları özdeyişlerle de tam bir sayfa yazı karaladı.
Bir hafta sonra yazışmaya başladılar. Postanelik görevini ihtiyar bir meşe ağacının kovuğu yapıyordu. Postacılık görevini de gizlice Natalya yerine getiriyordu. Aleksey büyük harflerle yazdığı mektuplarını bıraktığı kovukta sevgilisinin mavi saman kâğıtlara kargacık burgacık harflerle yazılmış mektuplarını buluyordu. Akulina gittikçe güzel cümleler kurmaya alışıyor, düşüncesi görülür biçimde gelişip olgunlaşıyordu.
Bu arada İvan Petroviç Berestov'la Grigori İvanoviç Muromski arasında bir süre önce başlayan tanışıklık gittikçe sıklaştı ve kısa zamanda bir dostluk doğdu bundan. Bu dostluğu doğuran nedenler şunlardı: Muromski'nin aklına İvan Petroviç öldüğünde bütün servetinin Aleksey İvanoviç'e kalacağı ve bu durumda Aleksey İvanoviç'in o yörenin en varlıklı derebeylerinden biri olacağı, genç adamın Liza'yla evlenmemesi için hiçbir neden bulunmadığı düşüncesi geliyordu sık sık. İhtiyar Berestov'a gelince komşusunun bazı zirzoplukları olduğunu (ya da Berestov'un deyimiyle; İngiliz budalası olduğunu) kabul ediyor, fakat onun birçok seçkin yeteneklerini, örneğin az bulunur becerikliliğini yadsıyamıyordu. Bunun yanında Grigori İvanoviç, tanınmış, etkili bir adam olan Kont Pronoki'nin de akrabasıydı. Kont, Aleksey'e çok yararlı olabilirdi. Kızı için böyle elverişli bir evlenme fırsatı çıktığına Muromski'nin memnun olması gerektiğini düşünüyordu İvan Petroviç. İhtiyarlar bunları bir süre kendi kendilerine düşündükten sonra bir gün birdenbire de açtılar, kucaklaştılar, her şeyi kuralınca yapacakları konusunda sözleşip her biri kendine düşeni yapmak üzere ayrıldılar. Muromski bir güçlükle karşı karşıyaydı: Betsisine, yukarda sözü geçen yemekten beri hiç görmediği Aleksey'le daha yakından tanışması gerektiğini anlatmak. Gençler birbirlerinden pek hoşlanıyora benzemiyorlardı. En azından Aleksey o günden bu yana Priluçino'ya bir daha uğramamış, İvan Petroviç'in şeref verdiği zamanlardaysa Liza her keresinde odasına çekilmişti. Aleksey her gün kendilerine gelecek olursa Betsi'nin ona âşık olmak zorunda kalacağını düşünüyordu Grigori İvanoviç. Eşyanın doğasında vardı bu. Zaman her şeyi yoluna koyar.
İvan Petroviç amacına ulaşmak konusunda daha az kaygılıydı. O günün akşamı oğlunu çalışma odasına çağırdı, piposunu ateşleyip bir süre sustuktan sonra:
- Ne o Alyoşa, bakıyorum orduya girmekten söz etmiyorsun çoktandır? Yoksa hafif süvari subayı üniforması sana çekici gelmiyor mu artık? dedi.
Aleksey saygılı bir tavırla:
- Hayır, baba, dedi. Görüyorum ki subay olmamı istemiyorsunuz. Görevim size boyun eğmektir.
İvan Petroviç:
«   01   ...    60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   »