Ana Sayfa » Yolculamak » Gençlik - I : 07
- Nasıl yapılması gerek? diye sordu.
- Neyse canım; böyle de olur, diye yanıtladım. Sonra St. Jérôme'a çalışacağımı söyleyerek yukarıya, odama çıktım. Çıkışımın nedeni çalışmak değil, daha çok, günah çıkarma zamanına dek olan bir buçuk saatlik sürede, yaşamımda bütün görevlerimin, işlerimin bir dizelgesini, yaşama çabalarımı saptamak, hep bunları göz önünde tutarak davranmak için bir izlence hazırlamaktı.
V - YAŞAM KURALLARIM
Temiz bir yaprak kâğıt çıkararak, her şeyden önce, gelecek yılki görevlerim, çalışmalarım için bir izlence hazırlamak istedim; bir dizelge yapmak gerekiyordu; cetvel olmadığı için, onun yerine Latince sözlüğü kullandım. Çizgi çizdikten sonra, sözlüğü yana doğru çekince, çizgi yerine mürekkep yayılan uzunca bir leke ve kâğıda göre boyu çok kısa gelen sözlüğün alt köşesinden dönen eğri bir çizgi gördüm. Başka bir kâğıt alarak, gene sözlüğü indire indire, bin bir güçlükle çizgiyi çizebildim. Tanrı'ya, yakınlarıma, kendime karşı olmak üzere görevlerimi üçe ayırdım. Kendime karşı olanları yazarken bunların çok çeşitli olduğunu görerek, önce “yaşam kuralları”nı belirledikten sonra bir izlence yapmanın daha yerinde olabileceğini düşündüm. Altı yaprak kâğıdı bir arada dikerek bir defter yaptım, üstüne “Yaşam Kuralları” diye yazdım. Bu iki sözcüğü öyle eğri büğrü yazdım ki, yeniden yazmam gerekir mi diye uzun uzun düşündüm, sonra, yazıp yırttığım izlence parçalarına, defterin çirkin yazılı başlığına bakarak, epey üzüldüm. Ruhumda açık ve güzel bir biçimde canlanan şeyler, kâğıda geçerken ya da düşüncelerimin kimileri yaşamda kullanırken, neden böylesine çirkinleşiyorlardı?
Nikolay içeri girerek:
- Papaz geldi, ayini dinlemek için aşağı buyurun, dedi.
Defteri masanın gözüne sakladım, aynaya baktım. Saçlarımı yukarı doğru taradım. Çünkü bu saç biçiminin bana düşünceli bir tavır verdiğine inanıyordum. Üzerine, yanan mumlarla kutsal resimler yerleştirilen masanın durduğu dinlenme odamıza indim. Babam da aynı anda başka bir kapıdan giriyordu. Ciddi yüzlü yaşlı papaz, babamı kutsadı, o da papazın, kuru, geniş, ama pek büyük olmayan elini öptü; ben de aynı şeyi yaptım.
Babam:
- Voldemar'ı çağırın, nerede o? Ha, evet. O, üniversite kilisesine gidiyor, değil mi? dedi.
Katenka:
- O, prensle çalışıyor, diyerek Luboçka'ya baktı. Luboçka nedense hemen kızardı, bir yeri ağrıyormuş gibi yaparak odadan çıktı. Ben de arkasından çıktım. Salonda durdu, günah kaydına bir şey daha yazdı.
- Ne o, yeni bir günah daha mı? diye sordum. Luboçka kızararak:
- Hayır, şey… diye kekeledi.
O sırada koridordan, Volodya ile esenleşen Dimitri'nin sesi geldi. Katenka odaya girdi ve Luboçka'ya dönerek:
- İşte sana günaha girmek için bir neden daha! dedi.
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 ... 49 »