Ana Sayfa » Yolculamak » Kır Atlı : 01


KIR ATLI

HANS THEODOR WOLDSEN STORM

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 75


Kır Atlı'nın (Der Schimmelreiter) hazırlanmasında, M.E.B. Alman Klasikleri dizisinde yayınlanan birinci baskısı temel alınmış ve çeviri dili günümüz Türkçesine uyarlanmıştır.
Çeviren: Ahmet Temir
Yayına hazırlayan: Egemen Berköz
Dizgi: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.
Baskı: Çağdaş Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti.
Kasım 1999


ÖNSÖZ

14 Eylül 1817'de Husum'da doğan ve 4 Temmuz 1888'de Hademarschen'de ölen Theodor Storm'un Alman halkını ve yurdunu betimleyen Alman şairleri arasında seçkin bir yeri vardır.
“Kır Atlı”, Storm'un en son ve en trajik yapıtıdır. Storm, birçok araştırma gerektiren bu konuyla 1886'da ilgilenmeye başlamış, yapıtını 1887-88 arasında, yaşlı ve hasta bir durumdayken yazmıştır. O, yapıtının, bütün yapıtlarında olduğu gibi açık, canlı, coşkulu, gerek olayların akışı, gerekse kullandığı akıcı dil ve anlatım bakımlarından pürüzsüz olmasını istemiştir. Yapıtını bitirdiğinde ustalıklı kişi ve doğa betimlemeleriyle, yurdu için çalışıp çabalayan bir insanın çok etkili yaşamını anlatmış bulunuyordu. Yaşamında yalnızca bir kez Almanya'nın Schleswig kıyılarında bulunarak set (Deich), ada (Hallig), denizden kazanılmış çukur arazi (Marcsh, Kog), deniz basmasına karşı oluşturulan yapay tepe ya da yüksek arazi (Werfte, Geest), suyun yükselmesi sırasında ortaya çıkan deniz (Schlick) gibi doğa olgularını görmüş ve yaşamlarını orada geçirerek her gün “Mavi Hans”ın gözlerine bakmış olan herkes, bu yapıtın her satırından denizin tuzlu kokusunu duyacak, serin rüzgârı duyumsayacak ve Fries ülkesinin geleneklerini gözünün önünde bulacaktır.
Storm'un şiir ve öykülerini okuyan kişi, denizle tanışır ve betimlemelerinden deniz konusunda çok şey öğrenir. Öykülerinin birçoğundan, uzakta ya da yakında bulunan denizin sesi gelir ya da hiç olmazsa bir söz, denizin ölümsüz varlığını ve kıyıda yaşayan insanların yaşamındaki sürekli etkilerini anımsatır. Storm'un özellikle beş öyküsünde, deniz önemli yer alır: “Eine Halligfahrt” (Bir Ada Gezisi, 1871) adlı öyküde, bir öğle zamanı su üzerinde yapılan dingin bir öğle gezintisini anlatır. Deniz burada yatıştırıcı, bütünleyici ve birleştirici bir düşünüşün simgesi olarak ortaya çıkar ve öyküde anlatılan kişinin özyapısına da uyar. “Pysche” (Ruh, 1875) adlı öyküsünde, olayın çıkış noktasını küçük bir kıyı fırtınası oluşturmaktadır. Deniz burada insanlara neşe ve mutluluk veren ama aynı zamanda da ilgisiz ve duygusuz kalan bir öğe olarak betimlenir; deniz, koruyucu önlem almadan kendisini rasgele bırakan insanı, hiç dinlemeden derinlere de sürükleyebilir. “Carsten Curator” (1877) adlı öyküsünün sonunda, zorla ve acımasızca kötü bir yaşama son veren bir sel olayı anlatılmaktadır. Deniz, doğa gücünün bir simgesi olarak ortaya çıkar ve kendisine egemen olamayan bir kimseyi, son bir girişime sürükleyerek yok eder. “Hans und Heinz Kirch”te (1881-82) deniz, geniş ve biçimsiz bir düzlüktür ve babayla oğulun yeniden birbirine kavuşamayacak biçimde ayrılmalarına neden olur. Deniz, ancak “Der Schimmelreiter”de (Kır Atlı, 1877-88) olgu olarak, kişiler ve olayların ilk ve son düğüm noktası durumuna sokulmuştur. Bu yüzden yapıta, gerçekten bir deniz öyküsü denebilir.
Ama Storm'un bu öyküyü ancak denizi betimleme amacıyla ve sel olayı dolayısıyla yazdığını düşünmek yanlış olur. Burada görünüm betimlemeleri asıl amacı oluşturmaz. Onun için asıl olan insandır ki, bunları yaşam ve doğa betimlemeleriyle ustalıkla bağdaştırabilmesi, onun büyük sanat gücünü ortaya koymaktadır.
«   01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   ...    63   »