Ana Sayfa » Yolculamak » Konuşmalar : 01
Bu kitabın hazırlanmasında M.E.B. Çin Klasikleri dizisinde yayınlanan birinci baskısı temel alınmış ve çeviri dili günümüz Türkçesine uyarlanmıştır.
Çeviren: Muhaddere Nabi Özerdim
Yayına hazırlayan: Egemen Berköz
Dizgi: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.
Baskı: Çağdaş Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti.
Haziran 2000
Lun-yü (Konfüçyüs'ün Konuşmaları), Konfüçyüs'ün öğrencileriyle yaptığı konuşmaları toplayan, Konfüçyüsçülerin kullandığı en önemli el kitabı ve Çin'in en önemli felsefe yapıtlarından biridir. (*)
Burada, devletin yönetimi, ahlak ilkeleri, toplumsal düzen, dinsel törenler ve sonra ülküsel [ideal] bir insanın ve toplumun nasıl olması gerektiği, belirli terimlerle anlatılmıştır.
Konfüçyüs bir bilgin, bir devlet adamı, bir düzeltimci (reformcu) olduğu gibi büyük bir öğretmendi de. O, kendine özgü yöntemleriyle öğretimi halka yayan ve öğretmenliği bir uğraş haline getiren ilk kişidir. Çin'de Konfüçyüs'ten önce de öğretim vardı; ama bunun nasıl olduğu konusunda kesin bir bilgimiz yoktur. Hükümdarların çocuklarının özel öğretmenleri vardı. Devlet memurları da, kendi büyüklerince, o dönemdeki yöntemlere göre yetiştiriliyordu. Konfüçyüs ise tümüyle başka yöntemle çalışmış, her toplumsal sınıftan gelen, yoksul ya da zengin bütün öğrencileri kabul etmiş ve onları kılgısal bir biçimde yetiştirmiştir.
Yöntemleri bireyseldi. Her öğrenci için ayrı konular seçiyordu. Sınav yoktu. Dersler resmi bir nitelik taşımıyordu. Öğrencilerini düşüncelerinde özgür bırakıyordu ve onlara karşı çok yumuşak davranıyordu.
Konfüçyüs, öğretiminde, özellikle “Li”ye çok önem vermiştir. (*) Bu terim, uygun davranışlar, terbiye gerekleri, toplum kuralları ve sonra dinsel törenleri içine almaktadır. Konfüçyüs, Çin soylu sınıfının gelenekçi sanatı olan “Li”yi daha çok, özyapıyı işleyen bir kural olarak ele almış; onu kendi anlayışına göre geliştirmiş ve eğitim için bunun çok önemli olduğu üzerinde durmuştur.
Ona göre “Li”, yalnızca dinsel törenleri yerine getirmek değildi. Devlet işlerinde görev alacak olan aşağı sınıflardan kimselere nezaket kurallarını öğretmek gerekiyordu. İşte bu, “Li”ydi. Ama yalnızca bir yaldızdan başka bir şey olmayan bu “Li”nin tehlikelerini düşünmüş olan filozof, “Li”nin özyapıyı işleyen, davranışları yöneten bir araç olduğunu da açıklamıştır. Ona göre nezaket, Li ile kaynaşamazsa, adı “Jest” olur. Cesaret, “Li” ile uyuşamazsa, devrimci ruh doğar. İçtenlik, “Li” ile bağdaşamazsa küstahlık ortaya çıkar. Erdemi olmayan kimsenin “Li” ile ilgisi yoktur. Böylece “Li” uygar bir insanı, duygularını denetleyemeyen kaba bir insandan kolayca ayırt etmektedir.
Hsiao terimi: En eski çağlarda ve sonra Konfüçyüs zamanında, aileye çok önem veriliyordu. Aile bağlarına saygı göstermeyenlerin “Gök” tarafından cezalandırılacakları düşüncesi vardı. Anaya babaya bağlılık ve saygı konusuna çok önem veriliyordu. İşte Konfüçyüs bunu ele alarak “Hsiao” inancını oluşturmuştur.
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 ... 57 »