Ana Sayfa » Yolculamak » Macbeth: 39
ANGUS - Artık gizli cinayetleri eline ayağına dolaşıyor; ikide bir çıkan ayaklanmalar alçaklığını yüzüne vuruyor. Buyruğundakiler buyruk aldıkları için yapıyorlar isteneni, sevgiyle değil. Artık unvanı ona bol geliyor; tıpkı cüce bir hırsızın devden çalıp giydiği giysiler gibi.
MENTETH - Öyleyse içinde bulunan her şey böyle bir insanda bulunmaktan utanırken, onun öyle sinip ürkmesini ayıplamamalı.
CATHNESS - Eh; biz ilerleyip gerçekten kime bağlı kalacaksak ona bağlılığımızı gösterelim. Sonra, onunla birlikte ülkemizin dirliği için kanımızı son damlasına kadar akıtalım.
LENOX - Ya da yalnızca hükümdarlık gülüne çiğ olup yaban otlarını kurutacak kadarını akıtalım. Birnam'a doğru ilerleyelim.
(Uygun adımla çıkarlar.)
SAHNE III
Dunsinane. Hisarda bir oda.
Macbeth, hekim ve hizmetliler girer.
MACBETH - Artık başka haber getirmeyin, varsın hepsi kaçsın. Birnam Ormanı kalkıp Dunsinane'e doğru yürümedikce korku bana dokunamaz. Malcolm denen oğlan da kimmiş? Kadından doğmuş değil mi? Ölümlülerin sonunu bilen ruhlar bana şunu söylediler: “Korkma Macbeth, kadından doğmuş hiçbir erkeğin gücü sana yetmez!” Öyleyse kaçın dönek beyler, keyfine düşkün İngilizlere katılın. Buyruğu altında olduğum bu ruh, göğsümdeki bu yürek kuşkudan bezmek, korkudan titremek nedir bilmeyecek.
(Bir hizmetli girer.)
Şeytan seni karaya boyasın, kireç suratlı herif! O kaz bakışını nereden edindin?
HİZMETLİ - On bin var…
MACBETH - Kaz mı, alçak?
HİZMETLİ - Asker, efendim.
MACBETH - Git, suratını çimdikle, korkunu kızıl renge bula, ciğeri süt beyazı oğlan! Ne askeri, soytarı? Gazaba gelesi! O çarşaf gibi yanakların korkuyla danışıklığı var. Ne askeri, yoğurt suratlı?
HİZMETLİ - İzninizle, İngiliz birlikleri.
MACBETH - Git, suratını görmeyeyim.
(Hizmetli çıkar.)
Seyton!.. Düşündükçe içime bezginlik çöküyor… Seyton, diyorum!… Bu savaş ya iyice yüzümü güldürecek, ya da artık beni yerimden edecek.
Yaşayacağım kadar yaşadım; ömrüm güze erişti; kurumuş, sararmış yaprakların yoluna düştü. Yaşlılık çağıyla birlikte gelecek onur, sevgi, saygı, yığınlarca dost gibi şeyler ummamalıyım. Onların yerine açıktan değilse de, içten sövgüler, lafta kalan övgüler, zavallı yüreğin istemediği, ama istemediğini göstermeye de cesaret edemediği övgüler… Seyton!
(Seyton girer.)
SEYTON - Haşmetlimizin isteği nedir?
« 01 ... 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 »