Ana Sayfa » Yolculamak » Macbeth: 40
MACBETH - Yeni ne haber var?
SEYTON - Getirilen haberlerin hepsi doğru çıktı, efendimiz.
MACBETH - Etim kemiklerimden kesilip ayrılıncaya kadar çarpışacağım. Bana zırhımı ver.
SEYTON - Henüz gereği yok.
MACBETH - Kuşanacağım. Daha çok atlı çıkarın, ülkeyi baştanbaşa dolaşsınlar, korku sözünü kim ederse assınlar. Bana zırhımı ver… Hastan nasıl, hekim?
HEKİM - Öyle hasta değil, efendimiz; birbirini kovalayan hayaller onu rahat bırakmıyor, daha çok ondan rahatsız.
MACBETH -Öyleyse o derdini iyi et. Hasta düşen zihne deva bulamıyor musun, kökleşmiş bir acıyı bellekten söküp çıkaramıyor musun, beynimize yazılıp kalan üzüntüleri silemiyor musun, yüreğe çöken o zehirli irinle şişmiş göğsü tatlı, unutturucu bir ilaçla temizleyemiyor musun?
HEKİM - Bu işte hastanın kendini iyileştirmesi gerek.
MACBETH - Tıbbı köpeklere at öyleyse… İstemem, gereği yok… Gel, zırhımı giydir; asamı ver… Seyton, adam çıkart… Hekim başı, beyler beni bırakıp kaçıyorlar… Haydi, efendim, çabuk… Eğer elinden geliyorsa, ülkemin suyunu incele, hastalığını bul, sonra onu temizleyip eskisi gibi sağlıklı yap; seni öylesine alkışlarım ki, her alkışın çınlayışı yeni bir alkış olur. Çek, çıkar diyorum… Şu İngilizleri buradan hangi ravent, hangi sinameki, hangi müshil temizleyip atar? Bu konuda bir şeyler biliyor musun?
HEKİM - Evet, sevgili efendimiz. Haşmetlimizin hazırlıkları bize bir şeyler anlatıyor.
MACBETH - Zırhımı arkamdan getir… Birnam Ormanı Dunsinane'e gelinceye dek ne ölümden korkum var, ne zehirden.
(Çıkar.)
HEKİM, kendi kendine. - Dunsinane'den bir kurtulsam servet verseler bir daha gelmem.
(Çıkarlar.)
SAHNE IV
Dunsinane yakınında bir açıklık.
Bir orman gözükür.
Davullar zurnalarla Malcolm, yaşlı Siward ile oğlu, Macduff, Menteth, Cathness, Lenox, Rosse ve yürüyüş durumunda askerler girer.
MALCOLM - Kardeşlerim, umarım ki evlerimizde erinç içinde yaşayacağımız günler yaklaşmıştır.
MENTETH - Hiç kuşkumuz yok.
SIWARD - Şu önümüzdeki hangi orman?
MENTETH - Birnam Ormanı.
MALCOLM - Her asker kendine bir dal kesip önünde tutarak yürüsün: Böylece ordumuzun sayısını gizlemiş olur, gözcüleri de yanıltırız.
« 01 ... 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 »