Ana Sayfa » Yolculamak » Mektuplar : 05


MEKTUPLAR

PLATON

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 76


üşengeçlik, unutkanlık, çılgınlık ve yeğinlik uyandırırlar. İşte selamlama üzerine söyleyeceklerim; bunları okuduktan sonra, sen gene istediğin selam biçimini seç.
Birçok yerden işittiğime göre, sarayına gönderilen kimi elçilere, şunu demişsin: Bir gün benim önümde, “Sicilya'daki Helen kentlerinin yeniden kurulmasına yardım edeceğini; tyrannosluk yerine krallığı koyarak, Syrakusalıların boyunduruğunu gevşeteceğini” söylemişsin. Ben de bütün isteklerine karşın, buna engel olmuşum; ve sanki şimdi aynı tasarıları gerçekleştirmesi için Dion'u sıkıştırıyormuşum; elinden erki almak için de, senin kendi düşüncelerini kullanıyormuşuz. Bu gibi sözlerin sana bir yararı olur mu, olmaz mı; bunu sen elbette daha iyi bilirsin, ama doğruya aykırı şeyler söylemekle sanırım bana haksızlık etmiş oluyorsun. Akropolis'te kaldığımdan, beni Philistide ve başkaları, Syrakuzalılarla ücretli askerlere kötüleyip durdular; dışardakiler de, bir yanlışlık yapılınca, her sözümü dinliyorsun diye bütün bu yanlışlıkları bana yüklediler; bu yetmez mi? Sen de çok iyi bilirsin ki, devlet yönetiminde kendi isteğimle bir pay aldıysam, bunu, yalnızca işlerini yürüttüğümü sandığım zaman, ara sıra, ta başlangıçta yaptım ve birkaç önemsiz şeyden başka, yasalarınızın yalnızca giriş bölümleriyle ciddi olarak uğraştım. Dahası, bunlara da, sen ve başkaları birçok ek yaptınız. Bu girişleri, kimilerinin gözden geçirip düzelttiklerini işittim; ama benim biçemimi anlayabilenler, hangi parçalar benim, hangileri değil, yanılmazlar.
Demin de söylemiştim: beni Syrakusalılara ve sözlerine kanan başka kimselere kötülememenizi istediğim gibi, kendimi o ilk suçlamanıza ve şimdi de daha ağır, daha yeğin olan ikinci suçlamanıza karşı savunmak istiyorum. Böyle iki yönden suçlandığıma göre, kendimi iki yönden savunmak zorundayım. İlk savunmam, devlet yönetimini seninle paylaşmaktan gerektiği gibi sakındığımı belirtmek; ikinci savunmam da, Helen kentlerinin yeniden kurulmasına yardım etmek istediğin zaman, bir takım yönlendirmelerde bulunarak seni bu yoldan ben alıkoymadığım gibi, önüne çıkan engelin de ben olmadığımı göstermek olacaktır. Önce, o sözünü ettiğim yakınmaların birincisine vereceğim yanıtı dinle.
Dion'la sen, beni Syrakusa'ya çağırdınız. Ben de geldim, Dion birçok kez evinde kalmış olduğum, bana bağlı bir dostumdu; yaşının verdiği olgunluk ve güç, bir parça sağduyusu olan kimselerin de kabul edeceği gibi, o zaman karşılaşmış olduğun sorunlar kadar önemli işler üzerinde bir karara varabilmek için gereken koşullardı. Sen çok gençtin; görgün yoktu; ben de seni tanımıyordum. Çok geçmeden (bundan ötürü, bir insanı mı, Tanrı'yı mı, yoksa senin de yardım ettiğin yazgıyı mı suçlayalım; bilemiyorum); Dion'u uzaklaştırdın ve yalnız kaldın. Kendisine bağlı olduğum bir bilgeyi yitirdikten sonra, ortada birtakım ahlakı bozuk kimselerle düşüp kalkan, onları dinleyen, devleti yönettiğini sanan bir çılgının kaldığını görünce, devlet yönetimini seninle paylaşır mıydım sanıyorsun? Bu durumda ne yapabilirdim? Devlet işlerinden elimi eteğimi çekmek, kıskançların kara çalmalarına karşı önlem almak, ayrılık ve anlaşmazlıklarınıza karşın Dion'la seni barıştırmak için elimden geldiğince çalışmaktan başka, ne yapabilirdim? Sizi barıştırma yolunda hiçbir çabayı esirgemediğimi sen de bilirsin. Sonunda binbir zorlukla şu karara vardık: ülkeniz savaşta olduğundan, ben gemiye binip Atina'ya gidecektim; barış olunca, Dion'la beni Syrakusa'ya çağıracaktın, biz de gelecektik. İşte Syrakusa'ya ilk kez gelişimle, yurduma sevinçli dönüşüm arasında olup bitenler.
Barış olduktan sonra, beni ikinci kez çağırdın; ama anlaşmamıza aykırı olarak, yalnız gelmemi yazıyor; Dion'u biraz sonra çağıracağına söz veriyordun. İşte ben bu nedenle gelmedim ve bu yüzden Dion'u kırdım; çünkü o, gitmemin ve sözlerini dinlememin daha iyi olacağını düşünüyordu. Bir yıl sonra, bir üç çifte kürekli geldi, senden mektuplar getirdi. Bu mektuplar, “Gelirsen, Dion'un işleri de düzelir, gelmezsen tersi olur,” diye başlıyordu. Dostlarıma, tanıdıklarıma, İtalya'dan, Sicilya'dan, senin ya da senin yönlendirmenle başkalarının yazdıkları ne çok mektup geldi; doğrusu, söylemeye yüreğim elvermiyor. Bu mektupların hepsi, gitmem ve sana güvenmem yolunda beni yüreklendiriyordu. Başta Dion olmak üzere, herkes de hiç durmadan hemen yola çıkmam gerektiğini düşünüyordu. Ben boş yere
«   01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   ...    28   »