Ana Sayfa » Yolculamak » Mektuplar : 15


MEKTUPLAR

PLATON

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 76


esirgemezdi. Bütün bunları doğru, gözüpek, ölçülü ve erdemsever bir adamın başardığını gören birçok kimse, erdemin değerini anlardı. Diyebilirim ki, Dionysios beni dinleseydi, bu değer gene de herkesçe kabul edilir, herkes de böylece kurtulmuş olurdu. Ama gerçekte, bir daimon ya da öç alıcı bir Tanrı, sizi yasaları ve Tanrıları aşağı görmeye, hiçbir şeyden korkmayan bir bilgisizlik içinde yaşamaya sürükledi ve bilgisizlik, insanlığın başına çöken bütün belaların kök salmasını sağlayan, onların bitmesine yardım ederek tohumlarını atanlara en acı meyveleri yetiştiren o bilgisizlik, her şeyi yıktı, yok etti.
Ama şimdi, gelecekteki olayların hiç olmazsa bu üçüncü kez uygun gitmeleri için iyi sözler söyleyebilirim. Bununla birlikte, Dion'un dostları olan sizlere gene şu öğütü veririm: Dion'un yurt sevgisine, sade yaşayışına öykünmekten geri kalmayın; onun yapmak istediklerini de, daha uygun koşullar altında siz gerçekleştirmeye çalışın; bunların ne olduğunu söyledim. Aranızda, babalarınız gibi Dorlarınkine uygun yaşayamayıp kendisini Dion'u öldürenlerin ve Sicilyalıların yaşayışına kaptırmış olan biri varsa, onu yardımınıza çağırmayın; doğru ve sağlam davranabileceğini sanmayın. Böyle olmayanları, ister Sicilya'da olsunlar, ister Peloponessos'un herhangi bir bölgesinde olsunlar, hemen Sicilya'ya yerleşmeye, herkes için eşit yasalar altında yaşamaya çağırın. Bu yolda Atina'dan da korkmayın; orada da, erdem bakımından herkesten üstün olan dostlarını öldürmeye cüret edenleri tiksintiyle karşılayan kimseler vardır.
Ama bu önerilerim ancak daha sonra gerçekleşebilecekse, siz de şimdi, her gün birtakım ayrılıklardan doğan pek çok kavgayla uğraşıyorsanız; Tanrı'nın iyiliğiyle doğru düşünüşten azıcık olsun pay almış bir kimse şunu anlamalıdır ki, devrimlerin yol açtığı belaları önlemek, ancak kazananların, savaşlarla, sürgün ve öldürülerle kötüyü kötüyle karşılamamaları; düşmanlarından öc alma yoluna gitmemeleriyle olur; bunlar, kendilerini tutmalı; kendilerini de, yenilenleri de doyuracak eş yasalar koymalı; yenilenlerin, bu yasaları saymaları için iki zorlama yoluna başvurmalıdırlar: saygı ve korku. Yenilenleri, onlardan üstün oldukları için, yasaları zorla saydırabileceklerini göstererek korkutmalı ve istediklerinin ölçülü olduğunu, yasalara kendilerinin de boyun eğme istek ve yetisinde bulunduklarını göstererek, kendilerini onlara saydırmalıdırlar. Yoksa ikiye ayrılmış bir devletin uğrayacağı belaların sonu gelmez; böyle karışıklıklar içinde bulunan devletlerde de ayrılıklar, düşmanlık, nefret ve güvensizlikler sürer gider.
Öyleyse, kazananlar güvenliklerini sağlamak istiyorlarsa, aralarındaki en ünlü Helenleri (her şeyden önce yaşlılarını) karıları, çocukları olan en değerli, en ünlü, sayısız ataları bulunan, hepsinin de yetesiye zenginlikleri olan Helenleri seçmelidirler. Böyle adamlardan ellisi de on bin kişilik bir kente yeter. Bunları, yalvararak, onurlu konumlar vererek ülkelerinden getirtmeli; Sicilya'ya geldiler mi, ne yenenlerin, ne yenilenlerin yararına olacak, ama bütün yurttaşlara eşit haklar verecek yasalar yapmalarını sağlamalı; onları bu yolda zorlamalı, ant içirmelidir. Yasalar yapıldı mı, her şey şu aşağıdaki koşula bağlı kalır: yenenler, yasalara yenilenlerden çok saygı gösterirlerse, devletin esenliği ve mutluluğu sağlanmış olur; bütün belalar ortadan kalkar. Böyle yapmazlarsa, öğütlerimizi dinlemeyen kimselerle işbirliği etmek için ne beni çağırın, ne de başka birini. Bu size verdiğim öğütler, Dion'la benim, Syrakusa'ya beslediğimiz sevgiden doğan ve ikinci kez gerçekleştirmeye çalıştığımız tasarıların kardeşidir. İlk tasarılarımız, herkesin iyiliğini sağlamak için, gene Dion'la benim, Dionysios'la birlikte gerçekleştirmeye uğraşmış olduklarımızdır. Ama insanlardan üstün bir yazgı, her şeyi altüst etti. Tanrı'nın iyiliği ve yazgının yardımıyla daha başarılı olmak için siz de çabalayın.
İşte Dionysios'un sarayına o ilk yolculuğumun öyküsüyle size vereceğim öğütler… Bundan sonra yaptığım yolculuğu, Sicilya'ya geçişimi, beni bu yola götüren akla uygun nedenleri, bunlarla ilgilenenlere hemen şimdi anlatacağım. Sicilya'da geçirdiğim ilk zamanları, Dion'un dost ve akrabalarına verdiğim öğütlere geçmeden önce anlatmıştım. İşte ondan sonra olup bitenler: Dionysios'un gitmeme izin vermesi için elimden geleni yaptım ve barış olduktan sonra (o sırada Sicilya'da savaş vardı) yerine getirmek üzere ikimiz de karşılıklı sözler verdik. Dionysios, erkini güçlendirir güçlendirmez Dion'u da,
«   01   ...    05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   ...    28   »