Ana Sayfa » Yolculamak » New York'u Nasıl Sevdi? : 03
Aynı duyuruyu ülkenin, uzak yakın, değişik yerlerinde çıkan birçok gazeteye verdik. Aynı duyuruyu diyorum. Başka duyurular kullanmaya kalksaydık çalıştırmak zorunda kalacağımız yazman ve öbür kişilerin çiklet şapırtısı savcılığın rahatını bozmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Bankaya Trotter hesabına 2 bin dolar yatırdık. Banka defterini de iyi niyetimizden kuşkulanacak olanlara gösterilmek üzere kendisine bıraktık. Esasen bizim eski dostun karısına güvenim tamdı.
Verdiğimiz duyuru hep aynıydı. Ama gelen mektuplara yanıt yetiştirebilmek için Andy ile günde 12 saat çalışmak zorunda kalıyorduk.
Günde yüze yakın başvuru oluyordu. Ülkede, çekici bir dulla evlenip parasını kullanmak sıkıntısına katlanacak bu kadar çok meteliksiz fakat gönlü bol insan olduğunu bilmiyordum doğrusu!
Büyük bir kısmı boş işler peşinden koşmaktan ve bıyık uzatmaktan başka bir şey yapmadıklarını kabul ediyor. Toplumun kendilerini anlayamadığını itiraf eyliyor, fakat aynı zamanda yüreklerinin sevgiyle taştığından emin olduklarını belirterek çekici dulun kendilerini hayat arkadaşı olarak seçmekle ömrünün en akıllı davranışında bulunmuş olacağını söylemek istiyorlardı.
Peters and Tucker kuruluşu her başvuruyu yanıtlıyor, gönderilen mektuptaki içten anlatımın dulun büyük ilgisini uyandırdığını ve üzerinde derin bir etki bıraktığını bildiriyor, daha ayrıntılı bir mektup yazmasını ve mümkünse içine fotoğrafını da koymasını rica ediyordu. Peters and Tucker, aynı zamanda gönderilen ikinci mektubun çekici müşterilerine teslim ücretinin iki dolar olduğunu ve bunun ikinci mektupla birlikte gönderilmesinin gerektiğini belirtiyordu.
Dolabın basit güzelliğini görüyor musunuz? Ev bark sahibi olmak isteyen bu soylu kişilerden yüzde doksanı, bir çaresini bulup iki dolar ediniyor ve bize gönderiyorlardı. Böylece konu kapanıyordu. Ancak tek bir yakınmamız vardı: İki doları alabilmek için zarfları kesip açmak zorunda kalıyorduk.
Birkaç müşteri kendileri geldiler. Kendilerini Misis Trotter'e gönderdik. Gerekeni o yaptı. Birkaçı yine gelerek yol parası istediler. Uzak yerlerden de ikinci mektuplar gelmeye başlayınca gündelik girdimiz 200 doları buldu.
Bir gün öğleden sonra en sıkı biçimde çalışmakta olduğumuz bir sırada -ben bir dolarlıklarla iki dolarlıkları ayırıyor ve ayrı ayrı iki puro kutusuna yerleştiriyordum, Andy de ıslıkla “senin için evlilik çanları çalmayacak” havasını tutturmuştu- ufak tefek fakat işini bilir biri belirdi. Duvarlara bakıyor, sanki ünlü Gainisborugh'nın yitik tablolarını arıyordu. Herife bakar bakmaz iftiharla göğsüm kabardı. Çünkü işimizi dört başı mamur görmüştük. Açık yanını bırakmamıştık.
Herif:
- Maşallah bugün posta bereketli, dedi. Kalkıp şapkamı aldım.
- Buyur bakalım, sizi çoktandır bekliyorduk, gel sermayemizi gör. Washington'dan ayrıldığınız zaman cumhurbaşkanı dostumuz nasıldı? dedim.
Kendisini Riverview Oteli'ne götürdüm. Misis Trotter'le tanıştırdım. Banka hesabını gösterdim. Dulun hesabında iki bin dolar bulunduğunu gördü.
Sonunda:
- Bu işte pek hile yok gibi görünüyor, dedi.
- Ne sandındı, yanıtını verdim. Eğer evli değilsen kal, bayanla konuş, senden ücret almayız.
- Teşekkürler ederim. Bekâr olsaydım kalırdım. Hoşça kalın Mister Peters, dedi.
Üç ay içinde beş bin dolar kazandıktan sonra artık işe son vermenin zamanı geldiğini düşündük. Birçok kişiden yakınmalar gelmişti. Misis Trotter de yavaş yavaş bıkıyordu. Kendisini görmeye gelen istekliler pek çoğaldığından işten hoşlanmamaya başlamıştı.
Dükkânı kapatmaya karar verdik. Misis Trotter'e son haftalığı ödemek ve verdiğimiz iki bin dolarlık çeki tahsil etmek üzere otele gittim.
Onu okula gitmek istemeyen bir çocuk gibi ağlar buldum.
- Ne oluyor? Bir şeye mi canınız sıkıldı? Yoksa evinizi mi göreceğiniz geldi? diye sordum.
- Hayır Mister Peters, diye başladı. Öyle bir şey yok. Bununla birlikte Zeke'nin dostu olduğunuz için derdimi size açmakta sakınca görmüyorum. Mister Peters, âşık oldum. O derece seviyorum ki onsuz yapamayacağım. Bu ana kadar düşlerimde yaşatmış olduğum erkek…
- Evlenin. Sevginiz karşılıklıysa birleşin. Duygularınıza, anlattığınız biçimde o da yüreği acıyla dolu olarak karşılık veriyor mu?
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 ... 54 »