Ana Sayfa » Yolculamak » New York'u Nasıl Sevdi? : 10


NEW YORK'U NASIL SEVDİ?

O. HENRY

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 113


İlk günlerim altın ve gümüş kadar parlak geçti. Birkaç saat gibi kısacık bir sürede dünyaya gelen Edward Pinkhammer bağsız bir yaşam sürmenin zevkini tattı. Tiyatrolarda ve taraçalardaki bahçelerde sihirli halılara oturarak güzel kızlar, neşeli müzik ve insanlığı acayip ve anlamsız abartılarla alaya alan öykünmeler ülkesine uçtu. Zaman ve mekânla, toplum bağlarıyla bağlı olmadan şuraya buraya, paşa gönlünün istediği yere gitti. Acayip barlarda, Macar müziğinin ezgileriyle birtakım civelek sanatçıların çığlıkları arasında acayip yemeklerle karnını doyurdu. Gece yaşamının elektrik ışığında sinemalardaki görüntüler gibi titrediği yerlerde ve son moda şapkaların, pahalı elmasların ve bunları giyen ve takan kadınlarla giyilmesini ve takılmasını sağlayan erkeklerin neşelenmek ve boy göstermek için buluştukları gazinolarda bulundu. Bütün bu görünümler arasında o ana kadar algılayamamış olduğu bir gerçeği öğrendi.
Özgürlük, yasağa meydan okumakla elde edilemez. Özgür olmak isteyen genel eğilime uyar. Nezaket kapısı geniştir. Altından geçerken borcunu ödemelisin: Tersi durumda özgürlük ülkesine giremezsin. Bütün bu didişmelerin, görünen düzensizliğin, kayıtsızlığın ortasında bu kuralın kendini hiç belli etmeden fakat demir bir yasa gibi egemen olduğuna tanık oldum.
Manhattan'da bu kurala uymak zorunludur. Bu ilkeye uyarsanız tam bir özgürlüğe kavuşur, özgür insanların en özgürü olursunuz. Eğer kendinizi yürürlükte bulunan töreyle bağlı saymazsanız elinizi kolunuzu bağlamış olursunuz.
Bazen gönlüm çekince akşam yemeği için, nezaketten doğma zarif bir çekingenliğin egemen olduğu, mırıltılarla konuşulan ve yüksek sosyete kokan palmiyeli, görkemli salonları arardım. Bazen birbiriyle âşıktaştık eden gürültücü, fazla süslü, patavatsız yazmanlar ve satıcı kızlarla dolu vapurlara binerek plajlara gider, bu ilkel halkın kaba eğlencelerine dalardım. Bunların dışında hep Broadway vardı: Zengin, parlak, kurnaz ve kaypak, hep çeşitlenen, çekici Broadway. İnsanı afyon tiryakiliği gibi saran Broadway.
Bir gün otelime girerken koca burunlu, kara bıyıklı, şişman biri koridorda önüme çıktı. Yanından geçmek isterken saldırgan bir içtenlikle merhabalaşmaya kalktı.
Yüksek sesle:
- Merhaba Bellford. New-York'ta işin ne? Senin o kitap ininden çıkacağına kesinlikle inanmazdım. Madam da burada mı? Yoksa kendi başına mı geldin? dedi.
Elimi elinden çekerek soğuk bir sesle:
- Yanılıyorsunuz herhalde efendim. Adım Pinkhammer, izninizle, dedim.
Adam belirgin bir şaşkınlıkla yana çekildi.
Otel yazmanının masasına doğru ilerleyerek hademeyi çağırıp boş bir telgraf kâğıdı hakkında bir şeyler söylediğini duydum.
Yazmana:
- Hesabımı çıkarın. Yarım saate kadar valizimi aşağıya indirin. Dostluk taslayan yalancılar tarafından rahatsız edilmeyi hiç sevmem, dedim…
O gün öğleden sonra Beşinci Cadde'nin aşağısında dingin, oturaklı, eski bir otele geçtim. Broadway'in ilerisinde küçük bir lokanta vardı. İnsan burada yemeğini tropik bitkiler arasında hemen hemen tam bir tropik dekoru içinde yerdi. Bir yandan servisin eksiksizliği, öbür yandan sessizlik ve lüks burasını yemek ve aperatif için ideal bir yer haline getirmişti. Bir gün öğleden sonra oraya gittim. Terementi otları arasında ilerlerken kolumdan birinin çektiğini duyumsadım.
Şaşılacak derecede tatlı bir ses:
- Mister Bellford, diye seslendi.
Dönünce bir bayanla karşılaştım. Yalnız başına oturan otuz yaşlarında, son derece güzel gözlü bir kadın bana sanki çok yakın bir dostmuşum gibi bakıyordu.
- Az kalsın beni görmeden geçiyordun. Tanımadım diye yadsıma. On beş yılda bir el sıkışsak ne olur, diye çıkıştı.
Derhal elini sıktım. Bir sandalye çekerek karşısına kuruldum. Kaşlarımla çevrede dolaşan bir garsonu çağırdım. Bayan bir portakal dondurmasıyla haşır neşir oluyordu. Ben de “nane likörü” ısmarladım. Saçları tunç kırmızısıydı, bununla birlikte saçlarını seyre olanak yoktu, çünkü gözlerinizi gözlerinden ayıramazdınız.
«   01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   ...    54   »