Ana Sayfa » Yolculamak » Penguenler Adası - I : 35
azizler, tumturaklı çarmıha gerilmeler… Artık gözlerinin önünden her şey geçiyordu: Catherine, Barbara ve Agnes adlı azizeler gerdanı açık sırma kadifeli giysileri ve inci kolyeleriyle kentsoylularla yarışıyordu; onları, güller saçan Auroreler, ırmak kıyılarında çıplak yakalanmış Dianalar ve Nemfalar izliyordu.
Ve büyük Margaritone düşünde Rönesans ve Bologna okullarının gelişini haber alarak dehşet içinde son nefesini verdi.
VI - EDEBİYAT: MARBODE
Elimizde 15. yüzyıl Penguen yazınının değerli bir yapıtı bulunuyor. Bu kitap, Saint-Benoit tarikatından olan ve ozan Virgilius'a hayran olduğunu söyleyen rahip Marbode'un cehenneme yaptığı bir yolculuğu anlatıyor. İyi bir Latinceyle yazılmış olan kitap Bay Clos des Lunes tarafından gün ışığına çıkarıldı. Burada ilk kez Fransızca çevirisini veriyoruz. Yurttaşlarıma, ortaçağ Latince yazınında çok rastlanan bir yazın türünün yeni bir örneğini sunarak bir hizmet yaptığıma inanıyorum. Buna yakın türden yapıtlar arasında, Dante Alighieri'nin “Tanrısal Komedya”sının yanısıra, Aziz Brendan'ın Yolculuğu, Elbéric'in Düşlemi ve Aziz Patrice'in Araf Gezisi sayılabilir.
Bu izlek üzerine yazılmış yapıtlar arasında Marbode'un yapıtı daha yeni, ama tuhaf yönleriyle öbürlerinden hiç de geri kalmıyor.
MARBODE'UN CEHENNEME İNİŞİ
İsa'nın dirilişinin bin dört yüz elli üçüncü yılında, haç düşmanlarının Helena ve Constantin'in sevgili kentini ele geçirmesinden birkaç gün önce, bana yani ben yoksul Kardeş Morbode'a, hiç kimsenin görüp işitmediği şeyleri görüp işitme olanağı verildi. Bu gördüklerimin sadık bir öyküsünü kaleme aldım; insan ömrü kısadır ve benimle birlikte yok olmalarını istemiyorum.
Sözünü ettiğim yılın mayıs ayında, ikindi duası saatlerinde, Corrigan Manastırı'nın yaban gülleriyle çevrili havuzunun yanında taş bir sıraya oturmuş, hep yaptığım gibi, çok sevdiğim ozan Virgilius'un toprak, kırsal yaşam ve çobanlar üzerine yazdığı güzel dizeleri okuyordum. Akşam kızıl cüppesinin eteklerini manastırın kemerlerine asıyordu ve ben, dudaklarımda titrek bir sesle Fenikeli Didon'un cehennemin yaban mersinleri altında henüz taze yarasıyla süründüğünü mırıldanıyordum. O sırada, Hilaire Kardeş ve arkasında kapıcı Jacinthe Kardeş yanımdan geçtiler.
Esin perilerinin doğuşundan önceki barbar çağlarda büyümüş olan Hilaire Kardeş, eski çağın bilge sözlerinden anlamazdı ama Mantovalı'nın dizeleri beyninde bir an için bir zekâ parıltısı uyandırdı.
“Marbode Kardeş” dedi bana, “böyle göğsünüzü şişirip gözlerinizi baygınlaştırıp mırıldandığınız dizeler, sabah akşam elinizden düşürmediğiniz şu Eneide adlı kitapta mı yazıyor?”
Ona Virgilus'un dizelerinde Anchise'in oğlunun Didon'u ağaçlar arasında böyle bir ay gibi nasıl gördüğünü anlattım.
“Marbode Kardeş” dedi Hilaire, “Virgilius'un her konuda bilge ve derin sözler ettiğinden eminim. Fakat bence Syracuse flütü ile bestelediği şarkılar çok daha güzel; o kadar derin bir felsefe sunuyorlar ki insanın gözleri kamaşıyor.”
“Ama dikkatli olun sayın pederim” diye söze karıştı Jacinthe Kardeş. “Virgilius şeytanların yardımıyla tansıklar yaratan bir büyücüydü. Bir keresinde Napoli'de bir dağı delmiş, tüm hasta atları iyileştiren tunçtan bir at yapmıştı. Ölü ruhlarla konuşurdu; İtalya'nın bir kentinde onun ölüleri göstermekte kullandığı ayna hâlâ sergilenir. Oysa bir kadın bu büyücüyü kandırdı. Napolili bir nedime Virgilus'u, pencereden erzak çıkartmakta kullandığı bir sepete binerek yanına gelmeye çağırdı; sonra da onu bütün gece sepetin içinde dışarda bıraktı.”
Hilaire Kardeş bu sözleri duymamış gibi sözünü sürdürdü:
“Virgilius bir peygamberdir; hem de öyle güçlüdür ki kutsal değnekli Sibylleler, Kral Priamos'un kızı veya gelecek tansıkları söyleyen Atinalı Platon bile onunla yarışamaz. Örneğin, Syracuse şarkılarının dördüncüsünde İsa Efendimizin doğuşunu, sanki göklerde yazılmış bir dille haber veriyor.
Öğrenciliğim sırasında, jam redit et virgo (7) dizesini ilk kez okuduğumda sonsuz bir hazza kapıldığımı anımsıyorum; ama aynı zamanda derin bir acı duydum, çünkü insan dudaklarından çıkabilen en güzel şarkının yazarı olan ve geleceği görebilen bu adamın Tanrı'nın iyiliğinden sonsuza dek yoksun olarak cehennem karanlığında dinsizler arasında bulunduğunu düşündüm. Bu acı düşünce, ders çalışırken, dua
« 01 ... 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 »