Ana Sayfa » Yolculamak » Sevil Berberi : 11
FIGARO - Vasiliği altındaki kıza müzik dersi veren, sanatını dev aynasında gören, hileci, on paraya on takla atan ve kolayca kandırılabilen züğürdün biri efendimiz… (Kafese bakarak.) İşte, işte!
KONT - Kim o? Kim…
FIGARO - İşte, işte, kafesin arkasında. Ama bakmayın, sakın bakmayın.
KONT - Niçin?
FIGARO - Mektubunda size “ilgisiz ve doğal bir sesle şarkı söyleyin” diye yazmıyor muydu? Yani şarkı söylüyormuşsunuz gibi şarkı söyleyin… yalnızca söylemek için. Hah… İşte, işte.
KONT - Kendimi tanıtmadan onu ilgilendirmeye başladığıma göre, aldığım Lindor adını hiç bırakmayalım. O zaman zaferim daha tatlı olur. (Rosine'in attığı kâğıdı açar.) Ama, bu ezgiye nasıl sözler uydurmalı. Ben şiir yazmasını da bilmem ki…
FIGARO - Aklınıza ne gelirse hepsi en iyisidir efendimiz. Çünkü, aşkta, gönül aklın bulduğu şeylere zor beğenirlik etmez. Benim şu gitarımı da alın hele.
KONT - Yahu gitarı ne yapayım? Ben çok kötü çalarım.
FIGARO - Sizin gibi bir soylunun bilmediği şey olur mu? Elinizin tersiyle vurur, dın dın yapar durursunuz. Sevil'de gitarsız şarkı söylenir mi? Tanrı bilir, hemen iziniz bulunur. Kim olduğunuz ortaya çıkar. (Figaro balkonun altında duvara dayanır. Kont gitar çalıp dolaşarak şarkı söyler.)
KONT -
Buyurdunuz, söylemeliyim adımı
Tanımazken siz beni, cüret ettim sevmeye
Adımı söyleyince, neyi umabilirim?
Neyse, ben efendimi dinlemeyi bilirim.
FIGARO (Yavaşça.) - Vallahi çok güzel… Cesaret, efendimiz…
KONT -
Doğuştan pek de yüksek değilim, adım Lindor
Gönlüm, bir gün bir şövalye olmayı özlüyor
Ayaklarınıza sermek için bende, ne yazık
Parlak bir silâhşörün konumu ve ünü yok.
FIGARO - Olur şey değil. Ben bile daha iyisini beceremezdim.
KONT -
Sabahları gelip burada yalvaran bir sesle
Umutsuz aşkımı getireceğim dile.
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 ... 53 »