Ana Sayfa » Yolculamak » Taras Bulba - I : 01
Bu kitap Cumhuriyet Dünya Klasikleri Dizisi'nde Sn. Mehmet Özgül'ün izniyle basılmıştır.
Rusçadan çeviren: Mehmet Özgül
Yayına hazırlayan: Egemen Berköz
Dizgi: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.
Baskı: Çağdaş Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti.
Mayıs 2000
Nikolay Vasilyeviç Gogol, 1809'da Ukrayna'nın Poltava ili, Mirgorod ilçesi, Bolşiye Soroçintsi kasabasında doğdu. İyi bir eğitim görmüş, edebiyata, tiyatroya düşkün bir derebeyi (toprak ağası, pomeşçik) ailesinden gelen Gogol, Ukrayna'nın ilk yazarlarından Vasili Afanasyeviç Gogol-Yanovski'nin oğludur.
Gogol'ün çocukluğu mülklerinin bulunduğu Vasilyevka köyünde, zengin bir doğanın içinde geçti. Küçük yaşlarda kör halk ozanlarından dinlediği, düğünlerden, panayır gösterilerinden kulağında kalan masallar, şarkılar, söylenceler onda halk sanatına karşı büyük bir ilgi uyandırdı. Ukrayna'nın çeşitli halk sanatlarından edindiği izlenimler gelecekteki bin bir renkle dolu yapıtlarının başlıca kaynağını oluşturdu.
Bu arada daha okul çağlarında döneminin toplumsal, siyasal olaylarını yakından izledi; öğretmenlerinden, kişinin özgürlüğü, hiçbir yetkeye köle olmaması konusunda yönlendirici bilgiler aldı. Öğrenimi sırasında edebiyata, tiyatroya duyduğu yakınlık dolayısıyla okul gazetelerine şiirler, romantik öyküler yazdı; birkaç yıllık bir süre içinde tamamladığı “Türlü Çeşitli Olaylar Kitabı” ya da “El Ansiklopedisi” adındaki çalışmasına okul kitaplarından öğrendiklerini, halk şarkılarını, atasözlerini, düğün ve şölen geleneklerini, halkın inanış türlerini kaydetti. Budunbilim (etnografya) değeri taşıyan bu malzemenin, Gogol'ün ilk önemli yapıtları olan “Dikanka Yakınlarındaki Bir Çiftlikte Geceler”, hatta “Mirgorod Öyküleri”nde kullanıldığını görüyoruz.
Babasının 1825'de ölmesinden sonra, Gogol 1828'de liseyi bitirir bitirmez başkent Petersburg'a yollandı. Edebiyat çevresine girmek umuduyla yanına ilk yapıtı “Hans Külhergarten” adlı duygusal şiirini de almıştı. Ne var ki başkent onu iyi karşılamadı. Yaşam orada çok pahalıydı. Romantik şiirinin eleştirmenlerce alayla karşılanması üzerine, Gogol bastırdığı nüshaların hemen hemen hepsini toplayıp yaktı. Tiyatro oyunculuğu denemesi de başarısızlığa uğrayınca bakanlıklardan birinde ufak bir yazıcılık görevi bulup çalışmaya başladı. “Bir Delinin Güncesi” ve “Kaput” öykülerinin kahramanlarının hüzünlü yazgısıyla o sıralarda yüz yüze gelmiş olsa gerek.
Taşradan gelmiş, yaşam dolu bir gencin bakanlık kodamanlarının doldurduğu başkenti “ruhsuz” bulması kaçınılmazdı. Gogol de kendisini bu ortamdan kurtarıp edebiyat çalışmalarına koyuldu. Ara sıra katıldığı edebiyatçılar çevresinin de yardımıyla başkent okullarından birinde tarih öğretmenliğine başladı. Daha sonra Puşkin'le tanıştı.
Ukrayna'nın renkli doğasını, insanlarını, söylencelerini, şarkılarını konu eden “Dikanka Yakınlarındaki Bir Çiftlikte Geceler” adlı öyküler toplamı, 1831-1832 yılları arasında yayınlanarak yazarına beklenen ünü sağladı.
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 ... 37 »